Yalıtım Dergisi 191. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)

22 Yalıtım / Mayıs - Haziran 2020 yalitim.net ODE’nin kültüründe insana yatırım öncelikli. ODE’yi bir okul olarak görüyor ve kendi ekosistemimizi yaratıyoruz. ODE’de çalışmış daha sonra ayrılmış bugün genel müdür, girişimci hatta bayim olan çalışma arkadaşlarım var. Yolumuza paydaş ya da iş ortağı ola- rak devam ediyoruz. Hatta onları kendi işlerini yapmaları konusunda teşvik de ediyorum. ODE’de çalışanlar iş fikrini bulmayı, bütçe yönetmeyi, bilançoyu, liderliği öğreniyor. Bizden ayrıldığında da her yerden iş teklifi alıyor ya da bizim ekosistemimize giriyor. Kriz geldiğinde yapacaklarınız sınırlı 2018 Ağustosu krizin en kızgın olduğu dönemde sektörün diğer oyun- cuları büyük hatalar yaptı. Biz o dönemi hata yapmadan geçmeye odaklandık. Sonuçlarını 2019’da almaya başardık. Kriz dönemlerinde sakin olmak gerek- tiğini öğrendim. Sanırım her fırsatta denizde zaman geçiriyor olmak bana sabrı, sakin olmayı, takıma uygun dav- ranıp panik yapmamayı öğretti. Öğren- diğim bir başka şey daha, sektörde kriz yönetenlerin kriz deneyimlerinin olma- dığıydı. Dünyada Türkler için, “Kendi krizini yaratıp, sonra o krizi çözmeye çalışan ülke deniliyor.” Haklılar! Ben de şirket içinde kriz yarattım, bazen kasıtlı bile- rek bazen de bilmeyerek. Bundan da çok şey öğrendim. Peki, neydi bizim krizimiz? Şirketin kapasitesi 100 birim- dir, 500 birimlik iş alırsın. İşte bu krizdir. Kriz sadece ekonomik değil yönetsel de olabilir. ODE bu süreç sonunda iki senede yüzde 60 büyüdü. Çok hızlı büyümek de büyümemek de krizdir. Böyle zamanlar tüm birimlerin hem kendi içlerinde hem de bir bütün içinde akort edilme zamanıdır. Bunu yönet- mek pek kolay değildi. 1984 yılında işe başladığım günler- den başlayarak 20’ye yakın kriz yaşa- dım. Krizin ortasında önlem almaya çalışanları görüyorum. Geçmiş olsun! Performansı düşük şirkete katkısı olma- yan herkesle gerekiyorsa kriz öncesi vedalaşacaksın, krizin ortasında değil. Bilançosu iyi olan şirket iyi yöneti- liyordur. Bilanço kötüyse kötü yönetili- yorsundur. Bu kadar basit ve net. Bizim tüm ODE çalışanları olarak hepimizin amacı şirketimize değer kazandırmak. Şirket değer kazanıyorsa başarılıyız, şirket kısa bir sürede değerlenmiyorsa başarısız olmuşuzdur. Şirketin değeri 100’dü, CEO olduktan sonra üç yılda bunu 400’e çıkarttım diyebiliyorsan başarılıyım diyebilirsin. Şirketlerde üst düzey yöneticile- rin girişimci ruhu olması şart. ODE üst yönetimindeki arkadaşlarımızın hepsi kurumsal girişimci. Neden başarılı oluyorsun sorusunun arkasında onlar var. Şeffaflık var, işbirliği var, beraber iş yapma disiplini var, kader birliği var. Bunlar olunca iş sonuçlarına da olumlu olarak yansıyor. Aile şirketi kadar esnek, küresel firmalar kadar kurumsal olmak durumundayız Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda çivi ithal ediyor, üretemiyormuş. Bugün üretiyor ihraç da ediyoruz. Bugünkü hedefimiz ise kendi topraklarımızın dışında da üretmek olmalı. Ekonominin bu hızıyla 2023 hedefi olan 500 milyar dolar ihracatı yapmak mümkün değil. İş yapış şeklimizi değiştirmeliyiz. 2023 hedefimiz 500 milyar dolar- dan, 227 milyar dolara düştü. Türkiye katma değerli üretim yapmazsa, yük- sek teknolojiyi kullanmazsa nitelikli insan kaynağı yetiştirmezse, markalı üretim yapıp ihraç etmezse, bu hedef- lere ulaşmak da mümkün olmayacak. ODE katma değerli üretim yol harita- sına uygun durum alıyor. Büyümemizin gerisinde bu kültür yatıyor. 15 Temmuz darbe girişimi oldu ama ertesi gün herkes işine gitti. Türk iş dün- yasının yerinde Avrupalı olsa kepengi kapatmıştı. Türk girişimcilerin ve özel- likle altını çizerek belirtiyorum, girişimci profesyonellerin belirsizlik ortamında iş yapma yetkinliği oldukça yüksek. Avrupalı Türkiye’de neden başarısız oluyor sorusunun yanıtı bu yetkinlik- tir. Dışardan bakarak Türkiye’yi dizayn etmek mümkün değil. Bu toprakların dinamiği farklı. “Bilançosu iyi olan şirket iyi yönetiliyordur. Bilanço kötüyse kötü yönetiliyorsundur. Bu kadar basit ve net. Bizim tüm ODE çalışanları olarak hepimizin amacı şirketimize değer kazandırmak.” Dengeli yaşam ama nasıl? Tek bir şeyi yapınca diğer konularda körlük oluşabiliyor. İş, sosyal sorum- luluk, hobiler, dostluklar ve aileyi dengelemek lazım. Ben aileye zaman ayırmak konusunda iyi değilim. Sürekli iş düşünenlerin başarılı olacağına inanmıyorum çünkü radarınızı kapatmış oluyorsunuz. Etrafında olan bitenle mutlaka ilgilenmek gerekiyor. Hepimizin birbirinden öğreneceği çok şey var. Ancak diğer yandan işine hakim olmayıp kontrolü elinden kaçıran, hobilerine daha fazla zaman ayırıp şirketini batıran da çok. STK’lardaki görevlere gelince epey zaman ayırıyor, üstüne para da harcıyoruz. Bu alandaki çabaları da dengelemek gerektiğine inanıyorum. SÖYLEŞİ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=