Yalıtım Dergisi 19. Sayı (Temmuz-Ağustos 1999)

dosya Sadık ÖZKAN Mimar 20 Yapı Özellikle son birkaç yıldır ülkemiz genelinde yaşanan ve ülkemizin genel yapısından kaynaklanan ekonomik sorunlar kuşkusuz inşaat sektörüne de payına düşen olumsuzlukları getirmiştir. Ekonomik koşulların sağlıklı yatırımları, yatırımlar inşaat sektöründe canlılığı bu ise yalıtım sektörünün hareketliliğini getirmektedi. Zira genel anlamda bir sektördeki olumsuzluk senkronize hareket eden diğer sektörleri de etkilemektedir. Tüm olumsuzluklara karşın unutulmamalıdır ki "Yalıtım" olgusu ülkemizde gereken önemi ne yazık ki görememektedir. Ülkemizde yapı maliyetleri içindeki payı oldukça düşük düzeyde olan yalıtım harcamalarının dünya ölçülerine yaklaşabilmesi ise günümüzde uygulanan politikalar ve gerçekleştirilen etkinliklerle pek de olası görünmemektedir. Bilge OĞAN Yüksek Mimar Canpa izolasyon Eskiden sadece "Kalp Krizi" olarak hayatımızı etkileyen "kriz" olayı, son yıllarda dillerden düşmeyen ve ekonomideki karışık durumu ifade eden bir sözcük olarak hayatımıza girdi. 1997 yılında Uzakdoğu'da başlayarak, Rusyave tüm dünyaya yayılan parasal sıkıntı, etkilerini 1998 yılından başlayarak; bu yıl devam eden şekliyle Türkiye'de de gösterdi. Krizin sebeplerinin detayları ekonomistlerin işi olmakla beraber; sonuçları hepimizi etkilemektedir. Genel olarak ticarette yaşanan sonuç, pazarda bir daralma ve dolayısıyla ortaya çıkan rekabet olarak adlandırılabilir. Gelişmekte olan ülkemiz için öncü sektörlerden biri olan inşaat sektörü de; bu daralmadan fazlasıyla payını almıştır. inşaat sektörünün kaynağı olan ve onu besleyen devlet v~ özel sektör yatırımları ertelenince veya 2 8 YALITIM• AGUSTOS 1999 Firmaların yalıtım olgusunun ve gerek/iliğinin daha objektif vurgulandığı etkinliklere ağırlık vermeleri yanı sıra danışmanlık firmalarının sektörde yer almaya başlaması da bir gerekliliktir. Öncelikle yapılması gereken yalıtım sözcüğünün kapsamı, yalıtımın gereklilikleri öğretilebilmelidir. Bu ise işin eğitim kurumlarından gerçekçi bir şekilde başlaması demektir. Kısa vadeli ticari kaygılara ters düşmekle birlikte sektörde yer alan firmaların kendi ürün ve markalarına endeksli tanıtım ve semiGeçiş döneminde yalıtım pazarının gelişmesine çalışan firmaların sıkıntılı dönemi daha önce aşacağı söylenebilir kaynak bulamayınca; müteahhit firmalardan, malzeme üreticilerine, satıcı ve uygulayıcılarına kadar bu sektörün içinde yer alan geniş bir kitle bu sıkıntıdan etkilenmektedir. Son yıllarda inşaat sektörü içerisinde hızlı bir ivme ile büyüyen yalıtım sektörünü de bu daralmadan soyutlamak mümkün değildir. Çok basit bir deyişle "bina yapılmayınca; yalıtıma da ihtiyaç yoktur." Kri- . zin tüm sektörlerdeki yansıması olan daralma ve rekabet, doğal olarak, yalıtım sektöründe de ortaya çıkmış ve onun ivmesini azaltmıştır. Artan rekanerler yerine yalıtım olgusunun ve gerekliliğinin daha objektif vurgulandığı etkinliklere ağırlık vermeleri gerekmektedir. Bunun yanında marka ve ürüne bağımlı olmayan danışmanlık firmalarının sektörde yer almaya başlaması da bir gerekliliktir. Kuşkusuz tüm bunların yanında genellikle çözüm üretir konumda olan uygulamacı firmaların "her türlü yalatım işi yapılır" mantığını terk etmeleri kaçınılmaz bir zorunluluktur. En geneliyle baktığımızda ülkemizde "yalıtım sektörü" henüz inşaat sektörüne bağımlı olmakla birlikte bu sektörde olması gerektiği yere gelememiştir. Bu noktayı yakaladığında ise mevcut yapıların oluşacak talebini karşılayabilmesi belki de mümkün olmayacaktır. Bu nedenle sektörde yer alan firmaların konuya kısa vadeli ticari kaygılardan uzak ve sabırlı bakabilmeleri gerekmektedir. Olumsuzlukları aşabilmenin yolu sabırlı, özverili ve uzun vadeli çalışmaları hayata geçirmekle olanaklıdır. bet nedeniyle düşük kar marjları ile çalışan üretici, satıcı, uygulayıcı firmaların büyük bir bölümü, bir de tahsil edilemeyen alacaklar ile karşılaşınca; gerçek bir kriz yaşamaktadırlar. Ekonomik paketin açılması ile önümüzdeki günlerde piyasada oluşması beklenen canlanmanın, inşaat sektörünü, dolayısıyla da; yalıtım sektörünü canlandıracağı beklentisi doğru görünmektedir. Yalıtım sektörünün avantajı son yıllarda gösterdiği hızlı büyümedir denilebilir. Daralan bu piyasada, yalıtımsız mevcut binaların yalıtılmasına dönük bir çalışma ile oluşturulacak bir pazar mevcuttur. Bu geçiş döneminde, yalıtım pazarının genişlemesine çalışan firmaların, sıkıntılı dönemi diğerlerinden daha önce geçeceğini söylemek yanlış olmaz kaanatindeyim. DÜZELTME Dergimizin 18. sayısındaki Dosya sayfalarında yayımladığımız fotoğraf Özgür Atermit San. Tic. A.Ş. Genel Koordinatörü Muti Hanımoğlu"na aillir. Düzeltir, okurlarımızdan özür dileriz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=