Yalıtım Dergisi 182. Sayı (Mayıs 2019)

16 Yalıtım / Mayıs 2019 yalitim.net GÜNDEM yenilenebilir enerjide de kaynaklarımızın yüzde 30’unun yeni- lenebilir enerjiye ayrılması hedefleniyor. İnşaat sektörünün durumuna baktığımızda, Türkiye 5 ve üstü büyüdüğünde inşaat sektörü bunun katları şeklinde büyür gibi bir ezberimiz vardı. Ancak 2013-2014’ten sonra bunun değiştiğini görü- yoruz. Türkiye’nin büyümesi ile inşaat sektörünün büyümesi Kentsel Dönüşüm ile sanki birbirinden koptu. Biri büyürken diğeri küçülebiliyor. Bunun gerekçelerini biraz araştırdık. 98 milyar dolarlık büyük bir inşaat sektörü varken kentsel dönüşüm süreciyle birlikte 2013 yılında bu rakam bir anda 160 milyar dolara çıktı. Bakıyoruz, 50 milyar dolarlık artış konuttan geliyor. En sonunda 2018 yılında inşaat sektöründe konut, 30 milyar dolarlık küçülmenin ana sebebi oldu. Kent- sel dönüşümün plansız esas amacından kopuk başlamasıyla beraber konut sektöründe bir anda 30 milyar dolarlık düşüş yaşanması bütün malzeme sektörünü ciddi şekilde etkiledi.” “ENFLASYON, FAIZ VE IŞSIZLIK SEVIYESI TEK HANELI OLMALI” İç talebin geçmişte olduğu gibi canlanması için enflasyon, faiz ve işsizliğin tek haneli olması gerektiğinin altını çizen Ferdi Erdoğan, “Faiz 2010 yılından, işsizlik 2014 yılından bu yana, enflasyon ise 2016 yılından bu yana çift haneli. Her üçünde aynı anda çift haneli durum 2016 yılı son çeyrekten itibaren yaşanıyor. 2018 yılında kur etkisiyle enflasyon ve faizler ciddi şekilde arttı. Bunlar tek haneli olmadan piyasada güven sağlanamaz. 2023 Vizyonu’nda enflasyon hedefi %5, işsizlik oranı hedefi de %5’tir. Gerek paranın yüksek maliyeti, gerek fiyatlar, gerekse işsizlik korkusu insanları gayrimenkul yatırımı gibi yatırımlardan, ihtiyaç duysalar dahi uzak tutuyor” diye konuştu. Ferdi Erdoğan, “Müteahhitlik, sanayicilik, turizmcilik... Ülkemizde, bir iş insanı çok kolay bir şekilde bu üç iş koluna girebilir. Bir vasıfsız işçi çok kolay bir şekilde bu üç sektörde çalışabilir. İşveren ve işçinin buluştuğu tek nokta var: ‘ne iş olsa yaparız.’ Cesur girişimci sayısı yüksek ama iyi işletmeci sayısı düşük bir ülkeyiz. Dolayısıyla ne iş olsa yaparız yaklaşı- mından çıkmamız gerekiyor. Kapasiteyi doğru yönetmemiz, ihtiyacı doğru belirlememiz, insanları doğru eğitmemiz ve doğru yönlendirmemiz gerekiyor. Sonra kaynak yönetimi geliyor. Zaman, mekan ve insan kaynağının doğru planlanması, doğru yönlendirilmesi ve doğru yere doğru yatırım yapılması son derece önemli. Bu kamunun teşvik sistemini çalıştırırken bu yöndeki planlamayı öngörmesi gerekiyor. Türkiye’de 51 bin tane KOBİ ölçeğinde küçük sanayi kuruluşu, Organize Sanayi Bölgelerinde iş yapmak için bekliyorlar. Dolayısıyla biz bölgesel ya da kümelenme adı altında belki yanlış teşvikler kullanıyoruz. Yatırım için teşvik vermek yerine teşvik için yatırım yapıyoruz. Altyapısı olmayan yere teşvikler veriyoruz. 2023 hedefimizdeki büyük dış ticaret büyüklüğüne ulaşmak için üretime dayalı büyümenin sürdürülebilir olması gerekiyor. Sanayinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için topyekûn çözüm planlanmalı. Arz dengesi, sadece kamu yönetiminin değil, topyekûn iş dünyasının ortak aklı ile sağlanmalı. Fırsat öngören risklerin tümünün sigortalandığı, fırsatların ucuz ve uzun vadeli finanse edildiği sanayi, kalkınmanın kaldıracıdır.” “FIRSATLARIN ÜLKE EKONOMISINE KAZANDIRILMASI DESTEKLENMELI” Finansal sorunlara dikkat çeken Ferdi Erdoğan, “Alacak sigortasının riskli alanlarda her tarafa yayılması lazım. Yatırım bitmeden kredinin kapatıldığı bir ülkeyiz. Üretim başlamadan kredi ödemesi olmamalı, yatırım amortismanı dolmadan kredi kapatılmış olmamalıdır. Dolayısıyla 195 milyar dolar net döviz açığımız var. İlk 1000 şirketin büyüklüğü zaten 210 milyar dolar. 65 milyar dolar ihracat yapan ilk 500, 9 milyar dolar ihracat yapan ikinci 500, topladığınızda 74 milyar dolar yapar. Dış ticaret açığı 77 milyar dolar. Biz hedeflerin, finansmanın ve sigortanın her alanı kapsamasını özellikle istiyoruz. Fırsatlar kadar riskleri de değerlendirmeye alarak, fırsatların ülke eko- nomisine kazandırılmasını desteklemelidir” şeklinde konuştu. “DÜNYADAKI TICARI KUTUPLAŞMANIN TÜRKIYE’YE SAĞLAYACAĞI ÇOK AVANTAJ VAR” Katılımcılarla deneyim ve görüşlerini paylaşan konuk konuşmacı Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen, Türkiye ekonomisinin makro-ekonomik gerekçeler ve enerjide dışa bağımlılık, düşük katma değer üretimi gibi yapısal sıkıntılar nedeniyle zorlu dönemler yaşadığını belirterek, işletmelerin bu zorlu dönemden çıkabilmesi için birleşmesi gerektiğini vur- guladı. Mehmet Göçmen, şunları söyledi: “Bütün sektörlerde, Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=