Yalıtım Dergisi 181. Sayı (Nisan 2019)

32 Yalıtım / Nisan 2019 yalitim.net TEKNİK GÜRÜLTÜ BARIYERLERININ ÇALIŞMA PRENSIBI Gürültü bariyeri üzerindeki ses dalgalarının hareketlerini basit bir dille ifade edebilmek için ses dalgalarını kaynaktan yayılan bir dizi ışın olarak düşünebiliriz. Kaynaktan çıkan ses, alıcıya doğrudan düz bir çizgi halinde veya dolaylı olarak yansıma veya kırınım yoluyla ulaşacaktır. Kaynak ile alıcı arasına gürültü bariyeri konulmasıyla kaynaktan alıcıya olan doğrudan yol engellenmiş olur[1]. Ses dalgalarının bir gürültü bariyerinin üzerindeki hareketleri şematik olarak aşağıda gösterilmektedir (Şekil 1). Gürültü bariyerlerinin gürültü azaltma etkisi değerlendiri- lirken bariyerin kaynağa ve alıcıya olan mesafesi, yüksekliği ve tasarımı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu değerlendirmeyi yaparken ilk olarak bariyerin kaynak ile alıcı arasında nereye konumlandırılacağına bakılmalıdır. Prensip olarak bir gürültü bariyeri kaynağa ne kadar yakın olursa sesi azaltmadaki etkisi de o denli yüksek olur. Bariyerin kaynağa ne kadar yakın konumlandırılabileceği, proje özelinde ve projedeki kısıtlara göre belirlenir. Ç evremizdeki sesler bizi rahatsız etmeye başladığı zaman “gürültü” olarak algılarız. Gürültü sadece rahatsız edici olmakla kalmayıp, beden ve ruh sağ- lığımızı da olumsuz yönde etkiler. Bunun için de gürültünün kontrol altına alınmasına yönelik yasal düzenle- meler yapılmıştır. Türkiye’de 2005 yılından beri yürürlükte olan “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” ile çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozul- maması için gerekli tedbirlerin alınması hedeflenmektedir. Nüfustaki artışa paralel olarak trafiğin ve yaşam kalitesi ile ilgili beklentilerin artmasıyla gürültü konusu, karayolu ve demiryolu ağlarının geliştirilmesinde ve işletilmesinde önemli konulardan biri haline gelmektedir. Dolayısıyla trafik kaynaklı gürültünün kontrol altına alınmasında etkili bir çözüm olan “Gürültü Bariyerleri”, karayolu ve demiryolu ağının gerekli ve görsel bir bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk gürültü bariyerinin 1968’de Kaliforniya’da inşa edil- mesinden bu yana gürültü bariyerleri dünya çapında birçok araştırmaya konu olmuştur. Akustik açıdan bakıldığında bu araştırmalar, gürültü bariyerlerinin gürültüden korunmada etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir. Ancak kentsel tasarım ve estetik açıdan bakıldığında sonuçlar değişken olabilmektedir[1]. Gürültü bariyerleriyle ilgili genel kanı, görsel açıdan mono- ton ve baskın yapılar olmasıdır. Bu nedenle çeşitli tasarım ve malzeme alternatifleri ile görsel rahatsızlık vermeyecek tasarımlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Kısaca gürültü bari- yerleri sadece akustikle ilgili bir konu olmayıp, aynı zamanda şehir peyzajının da bir konusudur. GÜRÜLTÜ BARIYERI ILE TRAFIK KAYNAKLI ÇEVRESEL GÜRÜLTÜNÜN AZALTILMASI MİMAR ZEYNEP ÇELİK Ürün Şefi (Donatılı Ürünler) Türk Ytong Sanayi A.Ş. Şekil 1. Gürültü bariyerinde ses dalgalarının hareketi [1]

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=