Yalıtım Dergisi 180. Sayı (Mart 2019)
32 Yalıtım / Mart 2019 yalitim.net PORTRE & RÖPORTAJ istediğimiz şeyler bulunuyor. Bunları kendimiz bir Ar-Ge merkezi yapıp gerçekleştirmeyi düşünürken, bazı ortaklık teklifleri de aldık. Netleşmedi fakat daha büyük, içinde Ar-Ge merkezi olan gruplarla bunları gerçekleştirmek istiyoruz...” YÖNETMELIK SONRASI SES YALITIMININ ÖNEMI DAHA DA ARTTI “Derneklere üye olmaya çalışıyorum... İZODER, TAK- DER, TTMD ve İSKİD’e üyeyim. Daha önceleri ses yalıtım komisyonlarında görev aldığım İZODER’in mevcut yönetim kurulunda yer alıyorum. İZODER, Levent Pelesen’in baş- kanlığında çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor. En önemli gündem maddelerimizden birisi de ses yalıtımı... Biliyorsunuz 2017’nin Haziran ayında Ses Yalıtım Yönet- meliği yayınlanmış ve 2018’de bu yönetmelik yürürlüğe girmişti. Bu yönetmelikle ilgili birçok şehirde yüzlerce mimar ve mühendisin katıldığı seminerler verdik. Bu yıl içinde de yönetmeliği anlatma amacıyla seminerlere devam edeceğiz. Ses yalıtımı gerçekten çok önemli bir konu. Yönetmelik sonrasında ses yalıtımının önemi daha da arttı, yeni yapılan bütün binalarda ses yalıtımı ve bazılarında akustik danışman- lık zorunluluğu geldi. Yönetmeliğin, özellikle Avrupa’daki birçok ülkenin yönetmelikleriyle karşılaştırıldığında çok kap- samlı olduğu görülüyor. Bu seviye eğer uygulanabilirse çok konforlu binalarda yaşayacağımız kesin. Malzeme sektörü de bu uygulamalar için hazır. Birçok ülkeye ihracat yapıyoruz, kaliteli malzeme üretme kapasitemiz var. Müteahhitlerimiz de dünyanın her yerinde yüksek kaliteli binalar yapmaya alışık. Türkiye’de belki düzenlemeler yeterli olmadığı için bunları kullanmıyorduk ama bundan sonra umarım her şey çok daha sağlıklı olacak...” OYUNCAK IŞINE GIRMIŞTIK “Bir ara oyuncak işine de girmiştik... Eşim, ikinci oğlumu- zun doğumunun ardından bir süre iş hayatından uzaklaşmış ve evde çocukların bakımına yoğunlaşmıştı. O dönemde, yurtdışında karşılaştığımız ‘sağlıklı oyuncaklar’ konusunda Türkiye’de bir eksiklik olduğunu fark etmiş ve bu ürünleri İngiltere’den ithal etmeye başlamıştık. Ardından eşimin araş- tırmaları ve çalışmaları sonucu iki firmanın daha distribü- törlüğünü almıştık. Keyifli bir sektördü. Oyuncak fuarlarını geziyorduk, ruhumuz besleniyordu fakat ödeme konusunda, alışık olduğumuz inşaat sektöründeki sorunlardan bile daha büyük sorunlar vardı. Ürünü veriyordunuz, parayı almanız sekiz ayı bulabiliyordu. Dolayısıyla üç yılın sonunda bu işten çıkmıştık...” ASIL MESELE DÜNYAYI YAŞANABILIR HALE GETIRMEK “İnsan belirli bir yaştan sonra kendisini ve ne istediğini daha iyi anlıyor... Bizim yaptığımız işler aslında minik şeyler ama kocaman bir bütünün parçaları. Bu bütün de dünya- mızı oluşturuyor. Asıl mesele bu dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek. Baştan para kazanmak, iyi bir hayat yaşa- mak amaçmış gibi gelirken, sonradan baktığımda çocuklara, torunlara, insanlara bırakabilecek doğru bir dünyayı amaç- landığımızı anlıyorum... Mesela geçenlerde “Odakule Pasajı’nı İyileştirme Yarışması” ilgimi çekti ve ilan verip hemen bir öğrenci grubu kurdum. Grupta, farklı üniversitelerden ve farklı fakültelerden 9 öğrenci var. Onlarla akşamları burada çalışıyoruz. Yarışmaya katılacağız ve ödül alırsak, aralarında paylaştıracağız. İnsanların hayatına ne kadar dokunabiliyor- sam ve birileri için ne kadar bir şeyler yapabiliyorsam o kadar mutlu olabiliyorum...” PARA DEĞIL, MUTLULUK GARANTI “Şirketimizde çalışma ortamını da böyle kurgulamaya çalışıyorum. Hatta şirketin ilk zamanlarında insanları işe alırken, “para garanti değil ama mutluluk garanti” diye alı- yordum. İyi bir ortamda çalıştığımızı düşünüyorum. Birçok büyük firmaya bizden mühendis arkadaşlar gitti. Şu anda pek kimseyi bırakmıyoruz ama ilk zamanlar gidenler oluyordu ve o firmaların genel müdürlerinden güzel övgüler alıyorduk...” HAYALPEREST, BULUŞÇU, HIKAYE ANLATICISI... “Kendimi bazı platformlarda makine mühendisi, hayal- perest, buluşçu ve hikaye anlatıcısı olarak tanımlıyorum... Eğitim makine mühendisliği... Buluşçuluğum, aldığımız patent belgelerindeki, “Buluşçu: Volkan Dikmen” ibaresin- den kaynaklanıyor. Hayalperestliğim, icat için gerekli olan hayalcilikten ve küçüklüğümden beri hikaye yazarlığımdan kaynaklanıyor. Hikaye anlatmayı çok severim. Arkadaş grup- larında ve çocuklarıma hikaye anlatmak hoşuma gider. Bunlar da genelde yaşanmış insan hikayeleridir...” DÜRÜSTLÜK ER YA DA GEÇ ÖDÜLLENDIRILIR “Başarının sırrı bence çok çalışmak... İşi koklamak, eksiği, açığı görmek de önemli ama istemek ve çok çalışmak bence şart. “Oyunu, en çok isteyen kazanır”. Tabii dürüstlük de
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=