Yalıtım Dergisi 174. Sayı (Eylül 2018)

Yalıtım / Eylül 2018 23 yalitim.net dığına, 6.5 milyon konutun ise deprem açısından riskli bina statüsünde olduğuna dikkat çeken Pelesen, “Toplumda çok bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri korozyondur. Herhangi bir yoldan binaya sızan su, oksijen ve beton içerisinde farklı kimyasal içeriğe sahip maddeler ile kimyasal tepkimeye girerek pas- lanmaya, yani korozyona neden oluyor. Korozyon sonucunda binanın taşıyıcı sistemi öyle zayıflıyor ki, su yalıtımına sahip olmayan bir bina, yapımından sonraki 20 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybediyor. Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolu ise su yalıtımıdır” şeklinde konuştu. YENI YÖNETMELIKLE SU YALITIMI ZORUNLU HALE GELDI Pelesen, özetle şunları söyledi: “Türkiye’de inşaat sek- töründe büyük bir eksikliği gidererek, binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönet- meliği’ 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, destek ve girişimlerimizle mevzuattaki eksikleri gidermek üzere hazırlanan yeni yönet- melikle yalıtımın yeni binalarda uygulanması zorunlu hale getirildi. Türkiye inşaat sektörü ve bina sakinleri açısından çok önemli bir adım olan bu yönetmelik, su yalıtımı ile ilgili çok büyük bir eksikliği giderecek. Yeni yapılan binalarda bu yönetmelikte öngörülen esaslara uyulmadığının tespit edil- mesi hâlinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek” KENTSEL DÖNÜŞÜM FIRSATI IYI DEĞERLENDIRILMELI “Kentsel dönüşüm süreci su yalıtımı uygulamaları için büyük bir fırsat. Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilmesi gereken binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Bunun için de mevzuatların öngördüğü gibi su yalıtımı yapılmalı. Önümüzdeki kentsel dönüşüm sürecini iyi değer- lendirip, su yalıtımını kaliteli malzeme ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her deprem sonrasında yaşadığımız düşündürücü tabloları engelleyebiliriz” AVRUPA’DA SU YALITIMLI BINA ORANI DAHA YÜKSEK “Türkiye topraklarının yüzde 92’si ve nüfus yoğunluğunun yüzde 95’i deprem kuşağında bulunuyor. Deprem tehlikesi altında olmayan Avrupa’da bile su yalıtımına yönelik yaptı- rımlar var ve tüm yalıtım uygulamaları, denetim ve sigorta şirketleri tarafından çok ciddi bir şekilde denetleniyor. Çünkü korozyon nedeniyle binaların depreme karşı dayanıksız hale geldiğinin bilincindeler. Biz de, hem canımızı korumak, hem de sağlıklı, yaşanabilir yapılar inşa etmek istiyorsak, su yalı- tımının olmazsa olmaz bir unsur olduğunu anlamalıyız” İZODER, ÜRETICI FIRMALARA İKOS BELGESI VERIYOR “Su yalıtımını kaliteli malzeme ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirmek çok büyük önem taşıyor. İZODER üyelerini mevcut kanun ve yönetmeliklerde yer alan standartlara uygun olarak piyasaya ürün arz ettiklerini belgelemek ve haksız rekabeti önlemek amacı ile yeni bir uygulama başlattık. İZODER Kalite Onay Sertifikası (İKOS) adını verdiğimiz bu belge için üyelerimizin ürünlerini piyasadan rastgele alıyor ve İZODER bünyesinde kurulan TEBAR AŞ’de deneye tabi tutuyoruz. Firmanın beyan ettiği değerlerle test sonuçlarını karşılaştırarak İKOS Sertifikası veriyoruz”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=