Yalıtım Dergisi 172. Sayı (Temmuz 2018)
42 Yalıtım / Temmuz 2018 yalitim.net TEKNİK (*) Knauf A.Ş. tarafından 2017 yılında yayınlanan “Mantolamanın Kitabı” isimli kitaptan derlenmiştir. ÖNLEMLER Hava geçirmezlik Y apısal ısı yalıtımının adım adım iyileştirilmesi ve daha geçirmez inşa şekliyle, havalandırma kaynaklı ısı kaybının toplam ısı kaybındaki oranı gittikçe artmıştır. Bu nedenle dolayı EnEV dikkatini ağırlıklı olarak hava geçirmezlik konusuna yönlendirmektedir. Uygun önlemlerle daimi bir hava geçirmez binanın oluş- ması daha büyük bir değere sahip olmaktadır. Yapı hasarları sadece bu şekilde devamlı surette önlenebilir. Çünkü sıcak ve su buharı ile yoğunlaşmış hava, ısı yalıtımının içine girip, orada soğuyunca su halinde dökülür, yalıtım levhası yalıtma özelli- ğini kaybeder ve yapıda küf oluşumuna sebebiyet verebilir. Şüphesiz hava alışverişi gereklidir. Yemek pişirme, banyo yapma, çamaşır yıkama vb. esnasında oluşan buharın dışarı aktarılması gerekmektedir. Ayrıca nefes alıp vermede olu- şan karbondioksit, kokular, sigara dumanı, mobilya, zemin kaplama ve boyalardan çıkan kokuların azaltılması şarttır. Bunun için pencere açarak veya havalandırma sistemi ile hava alışverişi sağlanabilir. Sadece hava geçiren binalarda derzler gerekli hava alışverişi için yeterlidir, fakat bu hava cereyanı yaşam konforunu kötü yönde etkiler ve yüksek derecede enerji kayıpları, yüksek derecede enerji maliyetlerine sebep olurlar. Her şeyden önce ısı geri kazanımlı bir havalan- dırma sisteminin montajının enerji verimliliği üzerinde önemli derecede pozitif etkisi olduğu görülmektedir. Bir havalandırma sistemi, buna ek olarak DlN 4108-2 yönetmeliğine göre asgari hava alışverişi oranını n 0,5 h-1 sağlamalıdır. Böylece, pencere ile havalandırmanın aksine, büyük zamansal dalgalanmalar dengelenebilir. Hava geçirmez yapı şekli için diğer bir neden de yüksek ses yalıtımıdır. Çünkü havanın geçebildiği yerden ses de aktarılır. Geçirmez yapı şekli, ses yalıtımı sağlayarak dışarıdan veya komşu dairelerden gelebilecek gürültüden korunmayı arttırır. Dış cephe elemanları ile konutlar arası duvarlarda optimum bir ses yalıtım değeri sağlanması gerekmektedir. Bir binanın hava geçirmezliğini değerlendirmek için pra- tikte geçerli bir ölçüm yöntemi geliştirilmiştir. 2001 yılında yöntem DlN EN 13829 ile Avrupa’da standartlaştırılmıştır. Hava geçirgenliği “Blower-door-ölçümleri” ile elde edilir. Bu yöntem ile açıklıklardan akan bütün hacimsel debi tespit edilebilmekte ve böylelikle binanın hava geçirgenlik veya hava geçirmezlik oranı için bir gösterge olmaktadır. Bu uygulama esnasında sızıntı yerleri hava hızını ölçen bir aygıt ile (Termoa- nemometre) veya duman boruları kullanılarak tespit edilebilir. Termal görüntü kamerası ile soğuk havalarda, ısıtılan binalarda dışarıdan soğuk hava girişi görünür hale getirilebilir. Not: Hava geçirmez bağlantıları DlN 4108-7 uyarınca oluştu- rabilirsiniz. Yeni pencere montajı Pencereler, eski yapılarda enerji verimliliği açısından en zayıf noktayı temsil eder. Genel olarak kullanılan tek cam veya yalıtımsız pencere derzleri sebebiyle ısıtma sırasında büyük bir ısı kaybı gerçekleşir. Halihazırda binaların büyük çoğunluğu yalıtımlı çift camlı pencere ile uygulanmış durumdadır, ancak MANTOLAMANIN KITABI (*) 3. BÖLÜM
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=