Yalıtım Dergisi 170. Sayı (Mayıs 2018)

32 Yalıtım / Mayıs 2018 yalitim.net Ekoklinker’de ses ve ısı için iki ürün grubu var ama kendi içinde de ölçüler çok değişiyor. 10 cm, 12 cm, 15 cm, 19 cm, 20 cm ve 25 cm kalınlıkları mevcut. Farklı boyutlarda duvar kalınlığı yapmamız mümkün. Tüm testlerini de TSE’nin ve Yapı Ar-Ge’nin laboratuvarlarında yaptırıyoruz. YALITIM: CEPHEDER ile ilgili güncel gelişmeler nelerdir? ÖZGÜR ÜZELTÜRK: Sektör temsilcisi olarak ve üretici olarak şikayet etme lüksümüz yok. Olumsuz gördüğümüz şeyleri düzeltmek için çalışmak zorundayız. Cephe sektöründe maa- lesef çok yanlış iş yapılıyor, hatalı detaylar öne çıkıyor, bazı güvenlik unsurları yok sayılıyor. Yapıda konfor, güvenlik ve sağlıklı başlığın yaratılması için yapacağımız çok şey oldu- ğuna inanıyoruz. Firma olarak TUKDER ve ÇATIDER gibi derneklerde faal olarak görev alıyoruz. Fakat cepheye odak- lanacak, sadece cepheyle ilgili çalışacak bir derneğin eksikliği hissediliyordu. CEPHEDER’in de bu kapsamda kuruluşu için çaba sarf ediyoruz. Bu derneğin yapı kabuğuyla ilgili önemli faaliyetler göstereceğini, hem estetik yön hem de konfor, güvenlik ve sağlıkla ilgili unsurları gündeme taşıyacağına inanıyoruz. CEPHEDER’in ayrıca pek çok önemli konuya parmak basacağını, akademik ve bilimsel tüm çalışmaları kendi çatısı altında toplayacağına inanıyoruz. Onun için de desteğimiz tam. CEPHEDER’in tüm malzeme üreticilerinin birarada çalış- masına imkan verebilecek bir dernek olması lazım. Türkiye’de dernekçilik denildiği zaman, belirli üretici gruplarının ürün- lerini satmak için faaliyet gösterdiği alan gibi gözüküyor; buna şahsen karşıyım. Dernek çatısı altında cephe sektöründe faaliyet gösteren tüm malzeme üreticilerinin geleceğimize yön verecek yapıların, şehirlerin oluşturulması için ortak çalışması gerektiğine inanıyorum. CEPHEDER olarak tasarımcılara doğru malzeme kullanımı, doğru malzeme seçimi, malzemele- rin farklı özelliklerini ve avantajlarını öğretmemiz gerekiyor. YALITIM: Yapı sektörü hakkındaki yorumlarınız nelerdir? ÖZGÜR ÜZELTÜRK: Yapı sektörü lokomotif, Türkiye’nin büyümesine önemli katkı veren bir sektör. Şahsen inşaat sek- törünün yavaşlayacağını hiç düşünmüyorum. Dönem dönem grafikler düşebilir, artabilir ama çok büyük bir dinamik yapı sektörü. Türk inşaat sektörünün sadece Türkiye’de değil, özellikle çevre ülkelerde, yurtdışında da çok önemli bir etkisi var. Bu ülkelerde faaliyet gösteren Türk müteahhitleri, proje- lerinde Türk markalarını kullanmak istiyorlar ve ürünlerimizin yurtdışına ihraç edilmesini sağlıyorlar. Bu önemli bir konu. Çevre ülkelerde yeni gelişen, savaşta olan, savaştan çıkan şehirler var. Ülkeler arası ilişkilerimiz iyileşiyor, bu iyileşme sonucunda da ticari ilişkilerin daha da artacağını, özellikle yapı sektöründeki ticari ilişkilerimizin artacağını düşünüyorum. 2018’den umutluyuz, 2019’da grafiğin yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bazı şehirlerde yapı stoğu fazla olabilir ama konuta ülkemizin pek çok bölgesinde ihtiyaç var; ama tabii ki kaliteli ve doğru konutların üretilmesine ihtiyaç var. YALITIM: Tuğla ve kiremit pazarı nasıl gelişiyor? ÖZGÜR ÜZELTÜRK: Türkiye’de çatılar büyümüyor, büyüme- diği zaman kiremitte de beklenen alan artışı olmuyor. Fakat önümüzdeki dönemde hem kamuda hem özel sektörde yüksek binalardan çok, yatay bir büyüme planlaması var. O zaman çatı alanlarının artacağını düşünüyoruz. Özellikle kil kiremit piyasa- sının istediğimiz oranda büyüyemediğini söyleyebilirim. Işıklar olarak çatıda da sistemler sunuyoruz. Sadece kiremit değil, çatı sistemleriyle ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Çatıların ısı performansı, ses performansı, uygulayıcıların eğitimleri vs. her şeyi bir bütünün parçaları olarak ele alıyoruz. Mesela yangın dayanımı oldukça yüksek bir örtü grubu yaptık ve tüm aksesu- arlarını uluslararası standartta ürettiriyoruz. Dolayısıyla çatıda bir sistem olarak çalışıyoruz. Cephede ise tuğla kullanımında bir yükseliş var. Çok yüksek katlı binalarda bile cephelerde tuğla görüyoruz. Çünkü doğal ve kendini kanıtlamış bir mal- zeme. Talebi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artıyor. Bakım ve onarım gerekmediği için proje sayımız her geçen gün artıyor. Tasarımcıların da ilgi odağı ama trend büyük ölçekli, daha modern görünüşlü terra cottalara da gidiyor. Dekorasyon amaçlı kullanımlarda ise eskitilmiş görünümlü, el yapımı tuğla- lar ön plana çıkıyor. Bu kapsamda Bartın ve çevresinde, kadın işgücünü sanayiye kazandırma yönünde çalışmalarımız var. El yapımı olduğu zaman tabii ki kadınlarımız ön plana çıkıyor. Güzel ürünlerimizi, onların ellerinden çıkan kalıplardaki tuğlalardan elde ediyoruz, onları modern tesislerimizde pişirerek, üreterek sağlam dayanıklı ama elle şekillendirilmiş tuğlalar üretiyoruz. RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=