Yalıtım Dergisi 170. Sayı (Mayıs 2018)

24 Yalıtım / Mayıs 2018 yalitim.net 2014 yılından sonra bu alandaki ihracatının düştüğünü ifade eden Yayan, “Sonraki yıllarda 14-16 milyar dolarlara düştük. Ancak biz çok daha yüksek rakamlarda inşaat malzemesi ihracatı yapabilecek potansiyele sahibiz” diye konuştu. 111,4 MILYAR DOLAR TOPLAM PAZAR BÜYÜKLÜĞÜNE SAHIP BIR SEKTÖRÜ TEMSIL EDIYORUZ Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan ise 34 yıldır inşaat malzemesi sanayisini temsil eden Türkiye İMSAD’ın faaliyetlerini anlatarak başladığı konuşmasında, “Sektörlerinin lideri 80 büyük sanayici, 35 alt sektör dernek ve 15 paydaş üyemizle birlikte inşaat malzemesi sanayisinin çatı örgütüyüz. Sektörde 21 binden fazla noktada satış ağı bulunan, bugün 111,4 milyar dolar toplam pazar büyüklü- ğüne sahip bir sektörü temsil ediyoruz. Ekonomimizin loko- motifi olan inşaat sektöründe inşaat malzemeleri sanayinin iç pazar büyüklüğü ise 2017 yılında 95 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatımız ise 16,4 milyar dolara ulaştı” dedi. “Türkiye ekonomisi 2017 yılında %7,4 büyüyerek 851 milyar dolar olarak gerçekleşti. İnşaat sektörümüz ise yüzde 8,9 büyüyerek 146 milyar dolara ulaştı. İnşaat malzemeleri sanayisinin toplam inşaat sektöründeki payı %65’tir” diyen Ferdi Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, katma değeri yüksek ürünler üretiyor. Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ve sürekli büyü- yen bir sektörüz. Sektörümüzün dış ticaretteki performansı bölgesel gelişmeler nedeniyle istediğimiz seviyede olmasa da, mevcut pazarlardaki toparlanma ve hedef pazarlardaki ekonomik durağanlığın ve gerilemenin normale dönmesi ile daha iyi seviyeye gelebilecek durumdayız. 2014 yılında 21 milyar doların üzerinde olan inşaat malzemesi sektörü ihra- catımız bu rakamla otomotiv sektörünü geçmişti. 2015’te 17 milyar dolara geriledi. 2016 yılında ise bu rakam 15,1 milyar dolara kadar düştü. 2017 yılında inşaat malzemeleri sanayi ihracatımız %7,5 artarak tekrar 16,4 milyar dolara yükselmiş durumda. 2018 yılında ihracatımızın 17-18 milyar dolar bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. İnşaat malzeme- leri ithalatımız ise 2017 yılında %3,9 düşerek 8,9 milyar dolar oldu. Ancak ihracatımız yıllar itibarıyla bir iniş bir çıkış gösterirken, ithalat uzun yıllardır 9 milyar dolar civarında gerçekleşiyor.” HER DERDE DEVA BIR ÜRÜNÜN, ASLINDA HIÇBIR DERDE ÇARE OLMADIĞININ BILINCINDEYIZ Türkiye İMSAD olarak, inşaat malzemesi sektöründe “sür- dürülebilir büyümeyi” amaçladıklarını belirten Ferdi Erdoğan, “Büyümenin ve sürdürülebilirliğin itici gücü olan Ar-Ge ve inovasyona büyük önem veriyoruz. Ar-Ge faaliyetleri ve inovasyona bakış açımız, bir ürüne çok fazla özellik sıkıştır- mak kaygısından ziyade, performansa dayalı özelliklerin en azından bir tanesinin en iyi sonucu elde etmesi yönündeki çalışmalardır. Her derde deva olan bir ürünün aslında hiçbir derde çare olmadığının, inovasyonun doğanın bir imitasyonu olduğu bilincindeyiz. Dolayısıyla doğal malzemelerin davranış şekli, inşaat malzemelerinin inovatif ürün çıktısına en büyük kaynaktır. Doğal malzemelerle mühendisliğin ustaca birleşti- rilmesiyle inovatif ürünlerin eldesi artacaktır” dedi. BIM, REKABETTE FARK YARATMAMIZIN ARACI OLACAK BIM (Bina Bilgi Modellemesi)’in Türkiye’de kullanımının daha da yaygınlaşması gerektiğinin altını çizen Ferdi Erdoğan, “Gelişmiş ülkelerde yatay entegrasyonun en güzel örneği olan BIM, nihai müşteriden üreticiye kadar arada olan tüm paydaşların ortak aklın buluştuğu, enerjiden atık yönetimine, kaynak kullanımından kullanıcı ilişkilerine kadar tüm sürecin bir bütün olarak ele alındığı bütünleşik bina tasarım yaklaşımı- dır. Dijitalleşmeden Endüstri 4.0’a, Ar-Ge’den inovasyona tüm ihtiyaçların ve çözümlerin yanıtlarını bulduğu bir platformdur. Ülkemizde başta kamu yatırımları, mega projeler ve kentsel dönüşüm olmak üzere tüm inşaat sektörünün yurt içi ve yurt dışı işlerinde, müteahhitlerimizden malzemecilerimize kadar bir işbirliğinin kotarılması ve dolayısıyla rekabette fark yaratmamızın aracı olacaktır. En iyi olduğumuz inşaat sektö- rünün toplamında ihracatımızı, hatta iç pazarımızı, malzeme, mimarlık, müşavirlik, mühendislik, müteahhitlik, ustalık bilgi ve tecrübemizle birleştirdiğimizde, topyekûn nihai ürünle binanın ihracatını ve imalatını kurgulayabiliriz” diye konuştu. TÜKETTIĞIMIZ ENERJININ YÜZDE 75’INI ITHAL EDIYORUZ Yüksek teknolojiye geçiş sürecinin enerji maliyetlerine etki- sinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Ferdi Erdoğan, şunları söyledi: “İmalat sanayisinin ve hizmetler sektörünün en önemli girdilerinden birini enerji oluşturuyor. Ülkemiz enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Toplam enerji tüketiminin sadece %25’i yerli kaynaklardan elde ediliyor. %75’i ise doğalgaz petrol gibi ithalata dayalı. Sanayimiz %25, konutlarımız %35 olmak üzere toplam enerjinin %60’ını tüketiyor. Keza sera gazı salımlarını da düşündüğümüzde, ülkemizin her geçen gün artan enerji talebinin yerli ve yeni- lenebilir enerji kaynaklarından karşılanması, enerjinin verimli kullanılması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istikrar için son derece önemli. Enerji arzında yaşanan sorunlar ve iklim değişikliği nedeniyle özellikle enerji tüketimi yüksek olan sektörler için enerji verimliliğine yönelik politikaların hayata geçirilmesi önem kazanıyor. Örneğin, ülkemizde konutlarda ortalama enerji tüketimi yıllık 350 kWh/metrekaredir. Ancak gelişmiş ülkelerin standardı olan yıllık 100 kWh/metrekarenin altına düşürüldüğünde bir enerji verimliliğinden bahsedebili- riz. Bu uygulama toplam enerji ithalatında en az %20 tasarruf sağlayacaktır.” ZİRVE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=