Yalıtım Dergisi 17. Sayı (Mart-Nisan 1999)

teknik yazı çok hızlı kaybeder. Bu esnada hava henüz soğumadan yerkabuğu soğur dolayısıyla da camın sıcaklığı etraftaki havadan daha soğuk olabilir. İşte bu da dış camda yoğuşmaya sebep olur. Ya da sabahleyin güneş doğduğunda havadaki rutubet aniden artar ve hava sıcaklığı da beraber yükselir. işte bu esnada gölgede kalmış bir pencerenin sıcaklığı havadan düşük olabilir, bu da yoğuşmayı temin eder. Ayrıca k değerinin düşük olmasının dış camın sıcaklığını düşüreceğini biliyoruz. Açık gecelerde, dış camlar radyasyonla ısı kaybederek etraftan daha soğuk olabilir. Bu da yoğuşmayı sağlar. Nemlenmeyi azaltıcı önlemler Binalarda nemlenmeyi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak azaltıcı tedbirler alınabilir. Bu suratle de binada meydana gelecek hasarlara mani olunur. a. Ahşap pencereli bir evde hava daima hareket halindedir. Zira pencerin bina ile birleştiği yerde (pencere tuğlalarında) ne sızdırmazlık ne de yalıtım vardır. Kasa kanat arasında da conta olmadığından içerideki sıcak ve rutubetli hava devamlı dışarıya doğru, soğuk ve rutubetli az hava içeriye girer. Bu suretle de tabii havalandırma gerçekleşmiş olur. Böyle bir binada nemlenme ihtimali daha azdır, zira içerdeki rutubet oranı daima sirkülasyondan dolayı artmamaktadır. Bu durum nemlenme açısından insana cazip gibi gelebilir. Ama binayı ısıtmak için kullandığımız yakıtla devamlı dış havayı ısıttığımızı düşünürsek yanlışlık hemen ortaya çıkar. b. Pimapen takılmış bir evde, bu tabii sirkülasyon dediğimiz olay hemen hemen yok gibidir. Ancak zaman içerisinde bozulmayan kasa-kanat arasındaki contalar ve bina ile kasanın birleştiği yerdeki yalıtım ve sızdırmazlık tedbirleri, hava değişimine engel olur, dolayısıyla paramız cebimize kalır, gökyüzünü ısıtamayız. Tabii sirkülasyon olmadığına göre içerideki nem kaynaklarının (mutfak, banyo, çiçekler, insanlar vs) ürettiği rutubet, içeride kalarak ve belkide izafi nem bazı soğuk noktalara (dış duvar köşeleri, camlar, fugalar vs.) göre doyma noktasına ulaşacak ve nemlenme başlayacaktır. Pimapen takılmış bir evi kendi haline bırakırsan pek tabi nemlenir. O halde ne yapmalı ki rutubetlenmeyi minimuma indirmeli. Tedbirleriikibölüme ayıralım 1. Yeni ev alıyoruz veya yaptırıyoruz. 2. Evde oturuyoruz. 1)Yeni ev alınacak ise ısı tasarrufunu düşünerek ki, buna mecburuz, zira enerjinin % 75'ini ithal ediyoruz. Duvarların ısı geçergenlik katsayılarının (k değerinin) düşük olmasını istiyoruz, bu ne demektir? Mümkünse dış duvarların hepsinin arası izolan bir madde (cam yünü, strapor vs.) ile izole edilmiş, çift tuğlalı duvar (sandviç duvar) olmalıdır. Bunu yapamıyorsak kafi kalınlıkta örülmüş bir tuğla duvarını içeriden veya dışarıdan yine izolan bir madde ile izole etmek gerekir. Bugün Avrupa'da binalar, taşıcıyı elemanlar ve koruyucu elemanlardan yapılmaktadır. Yeni yalıtım için binalara dışarıdan adeta koruyucu bir manto giydirilmektedir. Avrupa'da 24 cm'in altındaki duvarlara müsade edilmemektedir. Yapılan bu yatırım yakıttan tasarrufla en geç iki sene içerisinde amortize edilir. Bu suretle iç cam iç sıcaklığı artacak dış cam sıcaklığı düşecektir. Evde oturulmaya başlandığı zaman havalandırmayı asla ihmal etmemek lazımdır. Havalandırma hiçbir zaman büyük ısı kaybına sebep olmaz. Zira sedece hava değişimi yapılmaktadır, duvarlar ısısal ataletten dolayı soğumazlar. Pencere kapatıldığında çok kısa zamanda binanın içi eski sıcaklığına kavuşur. Böyle bir binanın rutubetlenmesi çok zordur. 2) Mevcut bir bina penceresi Pimapen ile değişitirilmiş ise, bu ısı tasarrufu açısından büyük bir kazançtır. Yalnız bu kazanç Pimapen kapladığı alan ile sınırlı kalır. Binanın dışa bakan duvarları, balkonların uzantısı.tavan ve tabanlar izole edilmeden olduğu gibi bırakılır ise gelecek kayıplardan Pimapen mesul olamaz, bu o bölümlerin bizzat kendi hatasıdır. Bu yüzden mümkünse dış duvarlar ve gerekli diğer yerler, ihtisas sahibi bir müesseseye izole ettirilmelidir. Eğer pencere haricinde diğer yerleri izole etmek mümkün değilse, bu defa iş başa düşüyor. Bilhassa ısıtma periyotlarında ve fazla buhar üretildiğinde (çamaşır kurutma, duş yapma, yemek pişirme vs) çaprazlama pencere açarak ev havalandırılmalıdır. Bu havalandırma ne saatlerce sürmeli ne de bir anlık olmalıdır. Bunun ne hesabı vardır ne de tahmini. İnsanlar bu zamanı kendi hisleriyle tespit etmelidir. (Rüzgarlı havadaaz, durgun havada biraz daha uzun, çamur kurutulduğunda uzun, çay yapıldığında kısa vs.) Eğer ev soba ile ısıtılıyorsa zaten havalandırmak mecburiyeti vardır. Borusuz sobalar, evlerde tercih edilmemelidir. Yanan her şeyi oksijene ihtiyacı vardır. Yani soba devamlı oksijen tüketmektedir. Bu da ancak özel havalandırma ile telafi edilir. 39

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=