Yalıtım Dergisi 169. Sayı (Nisan 2018)
56 Yalıtım / Nisan 2018 yalitim.net MAKALE (iyi drenaj, geçirimsiz kapı ve paneller, kuru hendek veya suyolları açılması vb.) kullanılmalı” demektedir. Yine doğal afet olarak karşımıza çıkan yangın tehlikesi için ise tüm sertifika sistemlerinde yangın engelleyici ve/veya sön- dürme sistemlerinde kullanılan malzemelerin doğaya uyumlu malzemeler olmasına dikkat edilmiş ve genelde zehirli gaz çıkarmayan sistem kullanımına özendirici yaptırımlar geti- rilmiştir. Örneğin LEED’in “Enerji ve Atmosfer” bölümünde, “Yangın söndürme sistemlerinde söndürücü gaz olarak HCFC (hidrokloroflorokarbon) ve halon gazı kullanılmamalıdır” denilmektedir. Aynı şekilde “İç Mekan Çevre ve Hava Kalitesi” bölümünde, “Yangın durdurucu mastiklerde VOC (Uçucu Organik Bileşen) değerlerinin düşük olmasına dikkat edilme- lidir” yaptırımı vardır. İngiliz Sertifika sistemi BREEAM’de “Bitirme ve dolgu malzemelerinin VOC değerlerinin düşük olmasına dikkat edilmelidir” yaptırımı vardır. Japon sertifika sistemi CASBEE, “LR2 Resources & Materials” bölümünde, yangın geciktirici ve söndürücülerde CFCs ve Halon kullanı- mını istememektedir. Yukarıda verilen örneklerden de anlaşıldığı gibi mevcut sertifika sistemlerinde afetlere karşı hazırlık ve yangın güven- liği bölümleri çok fazla detaylandırılmamış, ülkede mevcut yasa ve yönetmeliklere uyulduğu takdirde binanın güvenli olacağı varsayılmıştır. Bu durum deprem ve su baskını için geçerli olabilir. Yeşil Binalar için önerilen sistemler bu konu- larda güvenli tarafta kalınmasını sağlamaktadırlar. Ancak söz konusu yangın güvenliği olduğunda Yeşil Bina- larda, özellikle müdahale ve yayılmada etkili olan bina çatı ve cephelerinde, mevcut yasa ve yönetmeliklerin öngörmediği bazı ek tehlikeler ortaya çıkabilmektedir. Herhangi bir bina yangın geçirdiğinde, yangın anında olu- şan karbon emisyonu ve binanın tekrar inşasında harcanan enerji ve artan karbon ayak izi, öngörülen ve izin verilen değerlerin çok üzerine çıkabilmektedir. Bununla birlikte Yeşil Bina sertifikaları için yangının çevreye yaptığı zararlı etki ile yangından korunma amaçlı yapılan tüm ek işlemlerin çevreye yaptığı etki detaylı olarak araştırılmalı ve yangına karşı alı- nacak yanlış önlemlerin bazı durumlarda çevreye yangından daha fazla zarar verebileceği düşünülmelidir. 3. YEŞİL BİNALARDA OLASI EK YANGIN RİSKLERİ Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum için yapılan bazı ek işlerde üretim aşamasında ve kullanımında bina yangın riskini artıracak birçok faktör bulunmaktadır. Yeşil Binalarda yangın riskini çoğaltan nedenleri anlamak, bu riskin giderilmesi için atılacak en büyük adımdır. Ancak dünya genelinde bu amaçla yapılmış olan araştırmalar henüz çok azdır. Şekil 2’den görülebildiği gibi normal bir yangın tehlike- sinin yarattığı ek karbon salım oranı, binanın tüm yaşam döneminde saldığı karbon ayak izinin yaklaşık yüzde 20’si kadardır. Bu nedenle yangın tehlikesine karşı alınan tüm ek önlemlerin de karbon miktarını bu orandan daha az etkilemesi gerekir. Yangın sistemlerinde kullanılan malzeme ve imalat süreci de devreye girdiğinde bu oranı yakalamak oldukça zor olmaktadır. Bu nedenle bina yangın riskini azaltıp, alınması gereken aktif önlemleri buna göre sınırlandırmak gerekmek- tedir. Oysa sürdürülebilirlik kriterleri içerisinde yangın riskini artırabilecek birçok değişken bulunmaktadır. Aradaki dengeyi kurabilmek çok önemlidir. 4. YEŞİL BİNA CEPHELERİNDE OLUŞABİLECEK EK YANGIN RİSKLERİ Bilindiği gibi sürdürülebilirlik kavramı içerisinde, binala- rın harcadığı enerjiyi azaltmak, en temel kavram olarak ele Şekil 2. Yangın riskinin yaşam dönemi karbon emisyonuna yaptığı katkı [6]
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=