Yalıtım Dergisi 163.Sayı (Ekim 2017)
30 Yalıtım / Ekim 2017 yalitim.net PORTRE & RÖPORTAJ Öyle de yapmam gerekiyordu. 10 kardeşim daha vardı. Çoğu kardeşim bir şekilde o mevcut işten geçimlerini sağlıyorlardı. Araya girmenin, o sınırları belli ortamdan bir şey ummanın yersiz olduğunu düşünüyordum. Zaten daha farklı bir emek vererek üniversite eğitimi almıştım...” Askerliğimi sınır karakolunda yaptım “Askerlik görevime 1984 yılında Tuzla Piyade Okulu’nda başlamıştım. Yedek subay eğitiminin ardından Hatay’daki Kar- beyaz Sınır Karakolu’nda görevlendirilmiştim. Ağustos ayında henüz oryantasyon eğitimindeyken terör örgütü ilk eylemleri olan Şemdinli ve Eruh baskınlarını yapmıştı. Sonrasındaysa güvenlik önlemleri anormal bir şekilde artırılmıştı. Bize verilen görevi, sınırlı sayıda askerle ancak gece nöbet tutup, gün- düz uyuyarak yapabiliyorduk. Karakolumuzda yeterli asker olmadığından oldukça zor bir 13 aylık süreç geçirmiştim...” Atermit’in asbest ocağında işe başladım “Askerlik sonrası işle ilgili de pek bir şey planlamıyordum. Sonuçta bir şekilde profesyonel olarak işe girecektim. Maden sektöründe ağırlık kamu işletmelerinde olduğu için hayatıma memur olarak devam edeceğimi düşünüyordum. Fakat birçok yere müracaat etmeme rağmen hiçbiri gerçekleşmemişti. Bu süreçte Toroslar’da bir kömür madeninde altı ay kadar çalıştım. Ardından, o maden ocağının fenni nezaretçisi olan Erol Bey vasıtasıyla ilk ciddi ve profesyonel işim olan, Atermit firmasının Tokat’ın Turhal ilçesindeki asbest ocağında işe başladım. 1986 yılının mart ayıydı...” Öğretmen olmamıştım ama öğretmen bir eşim olmuştu “Bekar da olduğumdan hangi şehirde çalıştığımın pek bir önemi yoktu. Turhal’daki bir buçuk yıllık bekar hayatımın ardından Matematik Öğretmeni olan eşimle 1987 yılında evlendim. Eğitim Fakültesi’nden Matematik Öğretmeni ola- rak mezun olmamıştım ama Matematik Öğretmeni bir eşim olmuştu... İlerleyen senelerde de biri Endüstri Mühendisliği eğitimi alan ve firmamızda genel müdür yardımcısı olarak görev alan kızım ile halen medya eğitimi gören oğlum dünyaya geldiler...” Gebze’deki fabrikanın kuruluşuna dahil olmuştum “Turhal’daki asbest ocağında Maden Mühendisi olarak Üretim Şefi pozisyonunda çalışıyordum. Çıkarılan ve zengin- leştirilen asbest, sonrasında Atermit’in Adana’daki fabrikasına gönderiliyordu. Bu rutin iş iki yıl kadar sürdü. Ardından 1987 yılında Atermit asbest üretiminden vazgeçti ve ocağı kapatma kararı aldı. Benim de aralarında olduğum çalışanlara da, Gebze’de kuracağı fabrikada çalışma fırsatı tanımıştı. İsteyen tüm haklarını alıp ayrılacak, isteyen de Gebze’deki yeni fabrikanın kuruluş aşamasına dahil olacaktı. Ben, firmada çalışmaktan memnun olduğumdan ikinci seçeceğini tercih etmiştim ve 1988 yılının ocak ayında Gebze’deki fabrikanın kuruluş aşamasına dahil olmuştum...” Ne iş verilirse yapıyordum “Fabrika kuruluş aşamasında olduğundan şantiye sürecinde şoförlük de dahil ne iş verilirse yapıyordum. Mesela sabahları beşte kalkıp, işbaşı yapacak işçilere kahvaltı hazırlaması için aşçıyı şantiyeye götürüyordum. Öğretmen olan eşimse hemen tayini çıkmadığından Gebze’ye gelmek için eğitim dönemi sonunu beklemek zorunda kalmıştı. Ocak ayından fabrikanın devreye girdiği eylül ayına kadar dört-beş arkadaş, lojman gibi bir evde birlikte kalmıştık...” İşten çıkarTıldım... “Fabrikada üretim başlayınca Laboratuvar Kalite Kontrol Şefi olarak görevlendirilmiştim. Levha üretiminde kullanılan asbesti iyi tanıyordum, çimento konusundaysa başka bir fir- mada kısa bir eğitim almıştım. Ardından, gazbeton üretimine geçme kararı alan Atermit’in yeni tesisinde şantiye sürecinden üretim sürecine kadar dahil oldum. İşletme Müdürü olarak görevlendirilmiştim. Fakat tesis devreye alındıktan kısa bir süre sonra farklı sebeplerle üretimi durdurma kararı alındı. Ben ise maddi haklarımın tamamını alarak işten çıkartıl- mıştım. Fakat Atermit firmasından kötü ayrılmadığımı da söylemeliyim. İlerleyen süreçlerde iletişimimiz devam etti. Onların desteklerini hep gördüm. Ben de, fabrikanın kuruluş aşamasında bulunduğum için bilgilerime ihtiyaç duyulduğunda gidip yardımcı olmaya çalıştım. Zaten iş hayatıma da Atermit’in ürünlerini satarak başladım...” Bir Maden Mühendisinin çok da iş bulma imkanı yoktu “İşten çıkartıldıktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başla- mıştım. Tazminatımı aldığım ve öğretmen olan eşimin düzenli bir geliri olduğu için maddi açıdan çok sıkıntıda değildik ama bir buçuk yaşında bir çocuğum vardı ve sorumluluklarımın bilincindeydim. Bir şey yapmam gerekiyordu. Maden Mühen- disi değil de İnşaat Mühendisi olsaydım iş hayatına profesyonel olarak devam etme konusunda şansım daha fazla olabilirdi. Fakat bir Maden Mühendisinin Gebze’de çok da iş bulma imkanı yoktu...” 25’er milyon sermaye koyarak Yapı Teknik’i kurduk “O süreçte, 1992’nin mart ayında üç arkadaşımla beraber 25’er milyon lira koyarak Atermit ürünlerini satan ve uygula- yan Yapı Teknik firmasını kurduk. Atermit’in patronu Orhan Bey de sağolsun gereğinden fazla destek vermişti. İşlerimiz de düzgün gittiğinden üç sene içinde Atermit’in Türkiye’deki
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=