Yalıtım Dergisi 151. Sayı (Ekim 2016)

24 Ekim 2016 • www.yalitim.net Amaç, U değerinin olabildiğince azaltılmasıdır. α değer- lerini değiştirmek söz konusu olmadığı için R değerlerinin büyütülmesi, U değerinin istenilen seviyeye inmesini sağla- yacaktır. R değerini büyütmek için de iki olasılık mevcuttur. Bu seçenekler; Kullanılan malzemenin kalınlığının artırılması veya kullanılacak malzemenin ısıl iletkenlik ( l ) değerinin daha küçük seçilmesi olarak belirlenmektedir. Daha önce de belirttiğimiz üzere, ısıl iletkenlik değeri en küçük olan ürün, kullanılacak detay için en uygun ürün olma- yabilir. Ürün seçimi yapılırken, detaya uygun ve üreticilerin detay için onayladığı ürünler arasından ısıl iletkenlik hesap değeri uygun olanı seçmek, R değerinin hesaplanması sırasında performans açısından tüketiciye avantaj sağlamaktadır. Her ne kadar teknik bir detay olmasa da, gözardı edi- lemeyecek bir diğer detay, kullanılacak ürünün fiyat/kalite endeksinin değerlendirilmesi gerekliliğidir. Bina detayı için ürün seçilirken, ısıl iletkenlik hesap değerinde az oranda bir azalma için çok yüksek bedel ödemek çok anlamlı değildir. Fiyat ve kalite açısından uygun bir malzemenin kalınlığını artırmak da R değerinin artırılması için bir çözümdür. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı içeri- sinde illere göre derece gün bölgeleri ayrılmış olup, yalıtım performansı hesaplanmak istenen yapı elemanı ve şehir böl- gesi seçilerek gereken U değeri tablodan okunabilir. Tabloda verilen değerler, bölgelere göre kullanılması tavsiye edilen en büyük değerlerdir. Binada hesaplama yapılacak bölümlerde hesaplanacak U değerleri, TS825 EK 1 C tablosunda yer alan değerleri geçmemelidir. Son zamanlarda, ısı yalıtım plakaları kullanmak yerine, aynı performansı sadece sıva malzemesi kullanarak yapma- nın mümkün olduğu konusu tartışılmaktadır. Isı yalıtımlı sıva kapsamına giren ürünlerin ısıl iletkenlik hesap değerleri TS825’teki tanımlamalara göre 0,070 ile 0,10 W/mK arasında değişmektedir. İlk örnekteki hesaplamada U değerini uygun değere çekebilmek için, ısı yalıtımlı şeklinde anılan sıvalardan kullanıldığı düşünülecek olursa, minimum değer olan 0,07 W/ mK ısıl iletkenlik değerine sahip sıva ile dış cephede 8 cm’lik, 0,1 W/mK değerine sahip bir sıva ile 11 cm’lik bir uygulama yapılması gerekmektedir. Dış cephede 8 ila 11 cm’lik uygu- lama yapılması çok sağlıklı olmamakla birlikte binaya ek yük getirmektedir. Pratikte bu kalınlıkta sıva uygulanmış olan bir cephe bulmak neredeyse imkansız gibidir (Kalıp hatası ve benzeri sorunlar oluştuğu durumlar hariç). Delikli tuğla yerine tünel kalıp sistem kullanıldığı zaman yapılması gereken sıva kalınlığı ise 10-15 cm arasında olmalıdır. Özetle, son zamanlarda, yalıtım piyasasında sıklıkla değer- lendirilen ve tüketicinin aklında bazı karışıklıklar yaşanmasına sebep olan sadece sıva ile yalıtım performansı elde etmek konusu, teorik olarak mümkün olsa da sadece sıva ile yalı- tım performansına erişilebileceği düşünülen uygulamalarda gereken sıva kalınlıklarının uygulanması sağlıklı ve mümkün görülmemektedir. Bu nedenle yapılacak teknik hesaplamalarda U değerinin nasıl yakalandığına dair detayların iyi incelenmesi ve müşteri tarafından iyi irdelenmesi gerekmektedir. Gerekti- ğinde yalıtım kurumları, üreticiler ve satıcılar da müşterilerine teknik konular hakkında doğru bilgiyi iletmekle yükümlüdür- ler. Unutulmamalıdır ki, istenen performansın elde edilemediği ısı yalıtım sistemleri, paranın sokağa atılması ve ülkemizin enerji konusunda dışa bağımlılığının artarak devam etmesi anlamına gelmektedir. Türkiye’de, Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında çok daha kısa bir geçmişe sahip olan yalıtım sektörünün en önemli eksik- lerden biri de toplumun yalıtım konusundaki bilinçsizliğidir. Halkımızın alım gücü çok yüksek olmadığında zaman zaman teklif edilen uygulama projelerinde fiyatlar makul tutulmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle de fiyatların çok artmaması için plaka kalınlıkları çok artırılmamaktadır. Çünkü kalınlık artı- şının geri dönüşünün halkımıza geri dönüşünün nasıl olacağı tam olarak izah edilememekte ya da proje sahipleri ikna edi- lememektedir. Çeşitli iklim koşullarının görüldüğü ülkemizde (hatta bazı şehirlerin farklı bölgelerinde bile iklim şartları büyük değişiklikler göstermektedir) her bölgede aynı yalıtım kalınlığının kullanılması mümkün değildir. Her iklim koşulu için minimum yalıtım kalınlıkları hesaplanmalıdır. Hesaplanan minimum kalınlık uygulamasında, dış cephe ısı yalıtımı ile öngörülen yüzde 50’lere varan enerji tasarrufuna ulaşılacağı bilimsel bir gerçektir. Mevcut durumda, yani tahmini kalın- lıklarla yapılan uygulamalarda yüzde 50’lere varan tasarruf sağlandığı ancak tahmin edilmektedir. Özellikle yapılacak yalıtım uygulamasının kalınlığının artırıl- ması, yazının içinde de izah edilmeye çalışıldığı üzere yalıtımın performansını artıracaktır. Günümüz trendi, özellikle gelişmiş ülkelerde, enerjiden yüzde 50 civarında tasarruf etmek değil- dir. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerini sürekli iyileştirmek ya da uygulama tamamlandıktan sonra üzerine yeni yalıtım levhaları ilave etmek imkansız olmasa da çok kolay değildir. Almanya, Avusturya ve Baltık ülkelerinde yapılmış örnekleri olsa da bu iyileştirme faaliyetlerinin de uygulama maliyeti açısından tek seferde yapılacak bir uygulamaya göre daha yüksek maliyette olacağı unutulmamalıdır. Uzun süreliğine (bina ömrü kadar) performansını en yüksek seviyede sürdürecek ve yüzde 80-85 civarlarında tasarruf yüzdelerine ulaşmak için binaya dış cephe ısı yalıtımı yapılırken kalınlık seçiminin yüksek yapılması, ısı transferi sırasında enerji tasarrufunun daha da artırılması demektir. Başlangıç için uygulamaya yatırılacak uygulama maliyeti artacak olsa da, sarf edilen enerji maliyetindeki düşüş ile geri ödeme süreleri kısalacak ve enerji tasarrufu çok daha yüksek yüzdelerde olacaktır. Kaynak: Baumit İnşaat Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Y TEKNİK

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=