Yalıtım Dergisi 151. Sayı (Ekim 2016)
20 Ekim 2016 • www.yalitim.net PERSPEKTİF MURAT KARADEMİR İnşaat Müh. / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Uzmanı www.mrtkarademir.com YALITIM VE EĞİTİMDE SÜREKLİLİK Yalıtımın Toplam Kalite Yönetimi ile Olan Anlamlı İlişkisi - VI T oplam Kalite Yönetimi’nin olmazsa olmazı olan “eğitim”in, yer almadığı veya yetersiz olduğu hiçbir mecrada anlamlı ve işe yarar ürünler oluşmayacak- tır. “Ürün”den kastımız elbette somut ya da soyut ürünlerdir. “Bir işi bilerek yap” sözü, çok sevdiğim ve ailemin de bana devamlı olarak öğütlediği bir sözdür. Gerçekten de herhangi bir işi tam olarak bilmeden, ehil olmadan yaparsak genellikle istenilmeyen sonuçlar doğacaktır. Kimi zaman yanlış üretim- lere, kimi zaman da yanlış iletişim, yanlış gelişim süreçleri gibi sonuçlara sebebiyet verecektir. Hiç şüphe yok ki yalıtım sektöründeki somut/soyut ürün- lerin kalitesi de doğru eğitim süreçlerine muhtaçtır. Konu başlığımızın özüne girmeden önce eğitim ve eğitimde sürek- liliğe göz atalım. SÜREKLİ EĞİTİM Eğitimin sözlük anlamına ya da salt faydasına girmeye gerek duymuyorum. Çünkü artık hemen hemen herkes, en azından bu makaleyi istekli bir şekilde okuma zahmetine giren herkes, eğitim ve kendini yenilemenin ne denli önemli olduğunun farkındadır. Benim bu noktada anlatmaya çalışacağım konu, işletmelerin üründe, insan kaynağında ve süreçlerde kaliteyi artırmaları, büyümeleri ve sonucunda da kârlılıklarını artırmalarının en önemli sırrının “sürekli eğitim” uygulamaları olduğudur. Şu ana kadarki tecrübelerim ve eğitim disiplinlerim dahi- linde öğrendiğim, hiçbir firmanın eğitimi önemsemeden kurumsal olamayacağıdır. Sadece kurumsallığın yetmeyeceği, aynı zamanda her seferinde doğru ve kaliteli ürün sunmanın da zorunlu olduğu gerçeği söz konusudur. Kurumsallık özetle, özellikle firma sahibi olmayan yöneticilerin de tam sorumluluk alarak işi yönetmeleri ve sağlıklı hiyerarşik düzeni sağlamala- rıdır. Şunu belirtmekte fayda var ki, kurumsal olan firmalar genellikle eğitime ve kaliteye önem veren firmalardır. “Kalite”, her zaman vurguladığım gibi istek ve ihtiyaçların karşılanma kabiliyetidir. Eğer bir firma üretim reçetesini bilerek hazırlar, üretim sürecini doğru kurallar çerçevesinde yönetir, pazarlama kurgusunu da doğru konumlandırırsa, ürünler de doğru hedef pazara, doğru kalite ve fiyatta ula- şacaktır. İşte bu toplam kalitenin bir göstergesidir. Sonuçta, tüketicide yüksek bir kaliteli marka algısı oluşacaktır. Çok kabaca anlatmaya çalıştığım bu süreçte asıl amaç, marka sadakati oluşturmak olmalıdır. İşte firmalar açışından bir işi bilerek yapmak, buna benzer bir şeydir. Eğitim, işletmelerin hemen her sürecinde mutlaka olması ve sürekli uygulanması gereken bir ihtiyaçtır. Nasıl ki bir ürünün üretilmesi için hammadde gerekiyor ya da satışını gerçekleş- tirmek için bir fiyat konulması gerekiyorsa, eğitim de tüm süreçleri doğru yapabilmek adına zaruri bir gereksinimdir. Gerek üretim departmanı, gerek lojistik, gerek bilgi işlem, gerekse satış-pazarlama departmanı olsun tüm bölümlerde personelin yaptığı işe yönelik eğitim olmalıdır. Günümüzde firmalar, özellikle satış ve pazarlama persone- line eğitimi belirli süreçler dahilinde verirler. Bir satış temsilci- sinin asıl işi, kendi uhdesi dahilindeki ürünlerini satabilmesidir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=