Yalıtım Dergisi 149. Sayı (Ağustos 2016)

37 Ağustos 2016 • www.yalitim.net HEDEFİMİZ, TREND YARATAN FİRMA OLMAK “Ancak zaman zaman canımız sıkılmadı demek de yalan olur. Yine böyle bir günde çok değer verdiğim bir müşterim (Artık müşterim değil, ağabeyim diyebilirim) bana, ‘Arkadaş, dünya yıkılsa mantolaması yapılacak veya boyası yapılacak bir bina mutlaka vardır. Önemli olan sen onu bulabiliyor musun, portföyüne katabiliyor musun? Eğer soruya cevabın evetse hiç korkma. Ama eğer karamsarlığa kapılıp kara kara düşü- nüyorsan işte o zaman kork’ demişti. İşte bu sözler gerek benim gerekse Terraco’nun hayat felsefesi oldu. Hedefimiz farklı ürünlerimizle sektöre hizmet ederken ‘Trend Yaratan Firma’ olmak...” YALITIM SEKTÖRÜ KENDİ İÇİNDE BİR OKUL “İnsanların ısı yalıtımı ve mantolamayla ilgili bilinçlen- mesinde birçok insan ve kuruluşun katkısı var. İZODER ve İMSAD bunların başında geliyor. Yalıtım sektörü kendi içinde bir okul gibi. Filli Boya’da Tayfun Küçükoğlu ve Gülay Dindo- ruk, RMI’dan Engin Bağda gibi isimlerle çalışmak bizleri çok geliştirdi. Yapılan tanıtımlar, bilinçlendirme faaliyetleri artık meyvesini vermeye başladı. Kendimin de yalıtım konusunda bilincin artırılması konusunda katkı sunduğuna inanıyorum. Elimde çantayla, ev hanımlarıyla toplantılar yapıp, şantiye şantiye dolaşıp, yalıtımın önemini insanlara anlatmaya çalıştım. Bununla birlikte mantolama sektörünün yanlış büyüdüğünü de belirtmek gerekiyor. Onun kabahatini biraz da bizim gibi üreticilerde aramak gerekir kanaatindeyim. Üreticiler kapa- sitelerini biraz sınırlasalar belki daha iyi olabilirdi. Her şeye rağmen mantolamanın sunduğu katkılar hiçbir şekilde yad- sınamaz. Mesela bugün tüm binalar mantolanmış olsa, elde edilecek enerji tasarrufuyla her yıl binlerce kilometre otoyol, üç dört tane devasa havalimanı, çok büyük metro projeleri hayata geçirilebilir. Türkiye için ısı yalıtımının parasal yanının haricinde bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu da hissederek işimize yoğunlaşıyoruz...” UYGULAMA TARAFI GÜÇLENDİRİLMELİ “Yalıtım sektöründe üreticiler olarak kaliteli ürün konu- sunda çok emek sarf ediyoruz. Sertifikalar alıyoruz, yeni ürünler geliştiriyoruz. Fakat yapabileceklerimiz de bir nokta- dan sonra anlamını yitirebiliyor. Sonuçta ürünlerimizi birile- rine teslim ediyor ve uygulama kısmına seyirci kalabiliyoruz. Bence sektörün en önemli, çözülmesi gereken sorunu bu. Yani uygulama tarafı gerçekten güçlendirilmeden biz de tam güçlü olamayız. Son dönemde gündeme giren mesleki yeterlilik çalışmaları iyi bir başlangıç olabilir. Ama tabii baştan iskeleti iyi oluşturulur, sınırları iyi çizilir, iyi eğitimler düzenlenir ve yeterli kontroller yapılabilirse. Sektörün diğer bir sorunu da fiyat odaklılık. İş dönüyor dolaşıyor sonuçta fiyatta kilitleniyor. En ucuz teklifi veren işi alıyor. Bu sektörde iş yapan uygulamacı firmaları da çok büyük sıkıntılara sokuyor.” TENİS... “Tenise üniversitedeyken başlamıştım. Ders çıkışı, akşa- müstleri Bilkent’e gider, hava kararana kadar tenis oynardım. Amatör olarak uzun yıllar sürdürdüğüm bu sporu 2013 yılında yaptığım ve saat 01.30’ta biten bir maça kadar devam ettir- dim. Ertesi sabah ağrıdan ayağa kalkamayınca sakatlandığımı anlamıştım. Sonrasında da bırakmak zorunda kalmıştım. Tenis benim için çok değerli bir spor ve etkinlik alanıydı. İtalya’da 2012 yılında çok önemli tenisçileri seyretme imkanım bile olmuştu. Hala tüm turnuvaları TV’den takip ederim. Spor benim hayatımın vazgeçilmez bir parçasıdır. Her gün düzenli olarak yürüyüş, yüzme gibi sporlara devam ediyorum...” MOTOSİKLET VE HARLEY DAVİDSON... “Motosiklet kullanmak da en büyük zevklerimden... Moto- siklete merakım zannediyorum babamdan geçmiş. Babamın da evlenmeden bir Harley Davidson’ı varmış. Şimdi fotoğraflarını incelediğimde motora takım elbiseyle bindiğini fark ediyo- rum. Benim de motosiklet merakım 2006 yılında küçük bir scooter’la başladı ve gitgide gelişti. 2013 yılında bir Harley Davidson sahibi oldum. En büyük hayallerimden birisi moto- rumla Amerika’da Road 66’da bir tur yapmak. Hız yapmayı sevmem, 140’ı görmemişimdir. Harley Davidson bir hayat tarzı. Derneklerine de üyeyim. Onlarla yurtdışı gibi uzun gezilere pek katılamıyorum ama bir iki kere Şile’ye gitmiştik. Eşimin de küçük bir scooter’ı var. Onunla beraber, motorlar pek uyuşmasa da fırsat bulduğumuzda dolaşmak hoşumuza gidiyor. En büyük hayalim motorumla Yunanistan’a gidip gelmekti; o hedefime de ulaşabildim. Bozcaada ve Çanakkale turları da çok hoşuma gitmişti. Çanakkale’ye karşı zaten ayrı bir ilgim vardır. Çanakkale Savaşı ile ilgili onlarca kitap oku- muşumdur. Dolayısıyla o ruhu motorla da yaşamak beni çok mutlu etmişti. Ayrıca, siyaset veya tarih kitaplarının yanında özellikle iş dünyasıyla ilgili kitaplar okumayı da çok seviyorum. Kongre üyesi olduğum Fenerbahçe de ilgilendiğim konulardan birisi. Tabii tüm bu uğraşlar, kızlarımdan arta kalan zama- nımda yaptığım şeyler...”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=