Yalıtım Dergisi 149. Sayı (Ağustos 2016)
31 Ağustos 2016 • www.yalitim.net “A nkara’nın yerlisi olan bir ailenin ikinci erkek çocuğu olarak 1967’de Ankara’da doğmu- şum... Benden beş yaş büyük, birçok yönüyle örnek aldığım yüksek makine mühendisi bir de ağabeyim var. Dedemin vefatıyla İktisadi İdari Bilimler Akade- misi’ndeki eğitimini bırakarak işlerin başına geçen babam ise uzun yıllar hem ticaretle uğraştı hem de sanayicilik yaptı...” “Babam, nalburluk yapan dedemi kaybetmesinin ardından bir süre o işi devam ettirmesinden sonra ziraat aletleri üre- ten bir fabrika kurmuş. Hep yeniliklerin ve ilklerin peşinde olan bir insandı. Türkiye’de ilk araç römorkunu ve ilk kayık römorkunu yaparak iki kere Yılın Sanayicisi Ödülü’nü almış bir girişimciydi. 80’li yıllarda ise ithalat yapmaya başlamış ve çevre ülkelerden, o zamanlar Türkiye’de pek bulunmayan ampül ve kömür gibi temel tüketim maddelerini getirmeye başlamıştı. Mesela çimento fabrikaları için Türkiye’ye ilk defa petrokoku babam getirmişti...” “Ağabeyimle ben de ilkokuldan itibaren sanayiinin içinde büyüdük. Okul kapanır kapanmaz hemen ertesi gün babamın refakatinde fabrikaya gider, zaman zaman ustabaşıyla torna başında çalışır, telefonlara bakar, ufak hesapların içinden çıkmaya çalışır, eğlenir; zaman zaman da oyunlar oynardık. İskitler’deki fabrika bizim için keyifli bir yerdi ve orada olmayı severdik. Ahşap ve metalden evler yapar, bisikletlerimizi tamir eder, boyar, devamlı bir şeyler yaratmaya çalışırdık. Mesai saatinden sonra fabrikanın stok arazisinde, keyfi yerinde olan işçilerle futbol maçı da yaparsak keyfimize diyecek yoktu. Fut- bolu pek becerememe rağmen kendimden büyük ağabeylerle maç yapmak beni oldukça mutlu ederdi...” RAHMETLİ BABAMI ENKAZ ALTINDAN ÇIKARMIŞTIK “Babamın uzun yıllardır kullanılmayan Ankara’daki ofisinde Maarif Takvimi’nin sayfası ise 17 Temmuz 1999’u gösterir... Yani, vefat ettiği 17 Ağustos Depremi’nden tam bir ay önceyi. Yalova’daki yazlıkta depremde kaybettiğimiz babam en son ofisine o gün gitmiş. Bütün kitaplarını, hesaplarını, dosyalarını, yani her şeyi bıraktığı gibi aynen saklıyorum. Enkaz altından çıkardığımız babam, yoğun bakımda kırk gün dayanabilmişti. Yine enkazdan çıkardığımız annemi ise Tanrı bize bağışladı...” HAYALİM İNŞAAT MÜHENDİSİ OLMAKTI “Çocukluğum mutlu, güzel ve sakin geçti. Evimiz Maltepe (Ankara)’deydi. Günlerimiz sokakta, fabrikada ve okulda geçerdi. Televizyonda Beyaz Gölge’yi izleyip, ağaçlara astığımız potalarda basketbol oynamayı ve mahallemizdeki yeni inşaat- larda zaman geçirmeyi çok severdim. İnşaatların başladığı bir dönemde yetiştiğimden inşaatların içinde büyüdüm. İşçilere ve mühendislere kendi çapımda yardımcı olurdum. Hayalim, inşaat mühendisi olmaktı. İnşaatlarda oynamak, tuğlaların örülüşünü, betonun karılışını, yani binaların yapılışlarını izle- mek hep hoşuma giderdi. Haşarı değildim ama meraklıydım, araştırmayı severdim. O dönemlerin meşhur oyuncaklarından matchbox otomobil koleksiyonumdaki arabaları boyar, farklı şekillere sokar, değişik şeyler yaratmaya çalışırdım. Yazları geçirdiğimiz Yalova da çocukluk ve gençlik dönemimin güzel anılarıyla süslüdür...” İLKOKULA BEŞ YAŞINDA BAŞLAMIŞTIM “İlkokula Ankara Sarar İlkokulu’nda beş yaşında başlamış- tım. Okula erken başlamanın ileriki yıllarda büyük avantajını gördüm. Bu sayede, 21 yaşımdayken, belki Türkiye’deki en genç öğretim üyelerinden birisi olmuştum. İlkokulda belki ‘hayta’ denilebilecek bir karakterim vardı. Dersleri çok dikkate almazdım ama dersi derste öğrenmeye çalışırdım. Zayıf not da getirmezdim...” ALDIĞIM 38 KİLOYU YILLAR SONRA VEREBİLDİM “Ortaokul ikinci sınıfta bir Hepatit B rahatsızlığı geçir- dim. Ağır bir hastalıktı. Doktorlar hastalığın sebebini, 1980 darbesi öncesi Kızılay’da şahit olduğum bir terör olayının bende yarattığı korku ve şoka bağlamışlardı. Üç dört ay okula gidememiştim. Dikkatli olmam ve terlemem gerekiyordu. Sonrasında da bayağı kilo almıştım. Çok sevdiğim basketbol bile oynayamıyordum. Bu kiloları, yani aldığım 38 kiloyu ancak lise sonuncu sınıftan sonra verebildim...” 1972 / Bulut Uzun, annesi, babası ve ağabeyi Aslan ile...
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=