Yalıtım Dergisi 141. Sayı (Aralık 2015)
59 Aralık 2015 • www.yalitim.net avlulu yapılar, su ve bitki ögelerinden buharlaşma yoluyla yararlanmak, sıcak-nemli bölgelerde ise güneşten korunmak, doğu-batı yönünde duvarları azaltmak ve buharlaşmadan yararlanmak gerekir. Soğuk ve ılıman bölgelerde eğimli çatı önerilirken, sıcak-kuru ve sıcak-nemli bölgelerde düz çatı kullanmak mümkündür [2]. Guirguis vd. tarafından yapılan bir araştırmada, düz çatılar, 40ºlik eğimi olan bir çatıya göre daha fazla ısınır. Yüksek eğimli çatılar, düşük eğimli çatılarla karşı- laştırıldığında, yüksek eğimli çatıların, daha fazla ısı aktarımı gerçekleştirdiği görülür [7]. Çatı eğiminin artmasıyla (0ºden 40ºye), oluşan hava akımının etkisi daha yüksek ısı aktarımı gerçekleşmesini sağlamaktadır. Hava akımının ivmesi, çatı eğim açısına bağlı olarak artmakta ve daha fazla ısı aktarımını mümkün kılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre 30º (%58) eğimli çatılarda, 10º, 20º ve 40º eğimli çatılara göre, aynı yapı yüksekliğinde, çok daha iyi bir ısı aktarımı gerçekleşmektedir. Düşük eğimli çatılarda ise, mutlaka çatı pencereleri ile hava- landırma yapılmasının gerektiği belirtilmektedir [7]. Seçilen illerdeki 1960 ile 2012 yılları arasındaki yıllık orta- lama sıcaklık değerleri Tablo 2’de incelendiğinde, sıcak-nemli iklim bölgesinden Antalya’nın diğer dört ile göre en yüksek “yıllık ortalama sıcaklık değerine” sahip olduğu görülmek- tedir. Ilımlı iklim bölgesinden İstanbul ile sıcak-kuru iklim bölgesinden Diyarbakır şehirlerindeki yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin birbirine yakın düzeylerde olduğu dikkat çek- mektedir. Ilımlı-kuru iklim bölgesinden Eskişehir, bu üç iklim bölgesinden sonra dördüncü sırada gelmekte, soğuk iklim bölgesinden Erzurum, diğer dört ile göre oldukça düşük bir sıcaklık derecesiyle son sırada yer almaktadır. Bu sonuçlara göre, soğuk iklim bölgesinden Erzurum ilinin diğer dört ile göre oldukça düşük bir yıllık ortalama sıcaklık değerine sahip olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 5 ve Şekil 6). Seçilen illerdeki 1960 ile 2012 yılları arasındaki yıllık en yüksek sıcaklık değerleri ortalaması Tablo 3’te incelendiğinde, sıcak nemli iklim bölgesinden Antalya’nın diğer dört ile göre “en yüksek ortalama sıcaklık değerine” sahip olduğu görül- mektedir. Sıcak-kuru iklim bölgesinden Diyarbakır ile Ilımlı iklim bölgesinden İstanbul şehirlerindeki en yüksek ortalama sıcaklık değerlerinin birbirine yakın düzeylerde olduğu dikkat çekmektedir. Ilımlı-kuru iklim bölgesinden Eskişehir bu üç iklim bölgesinden sonra dördüncü sırada gelmekte, soğuk iklim bölgesinden Erzurum diğer dört ile göre oldukça düşük bir sıcaklık derecesiyle son sırada yer almaktadır. Burada, soğuk iklim bölgesinden Erzurum ilinin diğer dört ile göre oldukça düşük bir yıllık en yüksek sıcaklık değeri ortalamasına sahip olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 7 ve Şekil 8). Meterolojik verilere göre yıllık ortalama sıcaklıklar ile yıllık en yüksek sıcaklık ortalama değerleri karşılaştırıldığında, sıralamanın değişmediği, ancak özellikle sıcak nemli iklim bölgesinden Antalya, sıcak-kuru iklim bölgesinden Diyarbakır, ılımlı iklim bölgesinden İstanbul ile ılımlı-kuru iklim bölgesin- den Eskişehir kentleri arasındaki farkların azaldığı, birbirine yakın değerlerde olduğu görülmektedir. Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık ORT. Antalya 9,8 10,3 12,7 16,1 20,5 25,4 28,4 28,2 24,7 20,0 14,9 11,2 18,5 İstanbul 6,5 6,5 8,3 12,7 17,5 22,1 24,4 24,2 20,9 16,4 12,2 8,7 15,0 Eskişehir -0,1 1,3 5,1 10,2 15,1 19,1 21,7 21,4 17,2 12,0 6,2 2,1 10,9 Diyarbakır 1,8 3,5 8,5 13,8 19,3 26,3 31,3 30,3 24,8 17,2 9,2 4,0 15,8 Erzurum -9,4 -8,1 -2,3 5,4 10,6 14,9 19,3 19,3 14,5 8,0 0,6 -6,0 5,6 Tablo 2. Seçilen şehirlere ait aylık sıcaklık ortalaması (Cº) (1960-2012) Şekil 5. Seçilen şehirlere ait aylık sıcaklık değeri ortalaması (Cº) (1960-2012) Şekil 6. Seçilen şehirlere ait aylık sıcaklık değeri ortalaması (Cº) (1960-2012)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=