Yalıtım Dergisi 140. Sayı (Kasım 2015)

Kasım 2015 • www.yalitim.net 49 gereken bir alan. Su yalıtımında da MS polimer malzemeler ve nanotekno- lojik ürünlerin yaygınlaşacağını zannediyorum. Su yalıtımı alanında devinim daha hızlı ve genelde tercihleri uygula- macı firmalar yönlendiriyor- lar. Bununla birlikte bitümlü membranın da önünün açık olduğunu söyleyebilirim. Yeni üreticiler eklendiği için mevcut üreticilerin satış hacmi azalıyor gibi gözükse de bitümlü membran pazarda en çok talep gören ürünlerden birisi olma özelliğini hala koruyor. Tesisat yalıtımı ise insan kaynağı ve stok anlamında yatırım yaptığımız bir alan. Sadece mekanik tesisat yalıtımı konusuyla ilgilenecek bir personel istihdam ettik”. “DEĞER” SATIYORUZ “Bizim gibi bayi statüsünde olan firmaların müşterilerin- den teminat alması söz konusu olmuyor. Satışını yaptığımız ürünlerin bedelini tahsil edip edemeyeceğimiz sorusu bizi en fazla tedirgin eden konu oluyor. Tahsilat zorlukları çok kritik boyutlara geldi. Yalıtım malzemeleri sektöründe üretici sayısı artınca rekabet koşulları da ağırlaştı. Elinizde yenilikçi bir hizmet ve ürün yoksa sadece fiyata odaklanılıyor. Tavizler verilerek satışlar yapılıyor ama kimseyi memnun etmiyor. Piyasadaki ürün kalitesinden çok, fiyat odaklı yaklaşım da bizi en çok rahatsız eden konulardan birisi. Teknik olarak bilinçsiz müşterilerin fazlalığı bu yaklaşımı tetikleyen unsurların başında geliyor. Sonuçta yalıtım malzemesi satıcısı olarak bir ‘değer’ satıyoruz. Tekliflerimiz de değer teklifi olsun, fiyata takılmasın istiyoruz. Ne aldığını idrak edemeyen müşterilerin tek odaklandıkları şeyse fiyat oluyor. Bu durum, bayi kar marj- larına düşüş olarak yansıyabiliyor. Diğer yaşadığımız zorluk ise piyasada hala standartların çok altında ürünlerin bulunması. Kontrol mekanizmalarının geliştirilerek bu konuda yaptırım ve denetlemelerin artmasını bekliyoruz. Bu konuda yapılanların yetersiz kalması haksız rekabete yol açıyor”. BÜYÜK HAREKETLER OLMAZ “Yalıtım sektörü her zaman inşaat sektöründen bir basamak daha hızlı büyüyor. Bununla birlikte güncel koşullarda proje- lerin yavaşladığını gözlemliyoruz. Yeni projelere başlanmıyor. Tamamen kötümser değilim ama 2016’nın ilk çeyreğine kadar kritik bir sürecin bizi beklediğini tahmin ediyorum. Yani şu an beklentim orta seviyede ve büyük hareketler olacağını düşün- müyorum. Bu kritik süreçte rekabet gücü yüksek olan firmalar daha az etkilenirler. Bu yüzden tavsiyem, firmaların kendi eksiklerini bu süreçte iyi analiz ederek, rekabet güçlerini daha iyi seviyelere nasıl getirebilecekleri konusuna odaklanmalarıdır. Yani organizasyonel gelişime açık olarak hareket etmeleridir”. EFEKAN ÇIÇEK 1979 doğumlu olan Efekan Çiçek, Sakarya Üniversitesi’nden makine mühendisi olarak mezun olmuş. 2002-2005 yılları arasında ABD’de işletme yüksek lisansı yapan Çiçek, 2006 yılı başında da yalıtım malzemeleri üreticisi bir firmada profesyonel çalışma hayatına başlamış. Sözkonusu firmada geçirdiği üç buçuk senenin ardından 2009’un haziran ayında da Ebart’ı kurmuş. ERYAP GRUP ILE BIR SINERJI YAKALADIK “Eryap ile ciddi bir sinerji yakaladığımızı düşünüyorum. Özellikle Emrullah Bey, akıllı ve yatırım yapmaktan kaçınma- yan birisi. Eryap ürünleri pazarı domine edebiliyorlar. Üretim kapasiteleri yüksek, kendilerini geliştiren genç ve dinamik bir yapıya sahipler. Hedefleri yüksek. Ebart olarak biz de henüz yolun başında olmamıza rağmen benzer hedefleri taşıyoruz. Bu zamana kadar birçok firmayla çalıştım fakat samimiyet, kar- şılıklı güven ve özellikle esnaflık kültürü olarak en iyi frekansı Eryap ile yakaladığımı söyleyebilirim. Bildiğiniz gibi Türkiye’de esnaflık kültürü çok önemsenir. Mayamızda vardır. Eryap bu konuda çok iyi bir firma. Diğer çalıştığımız firmalarla da ya çok büyük veya uluslararası olduklarından gayet profesyonel ilişkiler yürütebiliyoruz. Onların da kurumsal yapıları işlerimizi kolaylaştırıyor”. Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=