enerji raporu _______________ _ -o.. I':' 590 1----+-------------------ı 550 :ıı o N ~ "' ., g ,._ ,._ ,._ ,._ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ Şekil 1. ülkemizin enerji yoğunluğunun OECD ortalamasının üzerinde ve diğer ülkelerin aksine, yakın geçmişte artış trendi gösterdiği ve halen kişi başına enerji tüketiminin OECD ortalamasının 1/4'0 civarında olduğu görülmektedir. Şekil 1'de yine enerji yoğunluğunun 1970-1996 yılları arasındaki artma trendi açıklıkla gözlenmektedir. Tabloda gözlenen kişi başına enerji tüketimindeki diğer ülkelere göre daha büyük artış oranı, kalkınma için olumlu bir gelişme olmakla birlikte, enerji yoğunluğundaki artış trendi, ülkemizdeki mevcut ekonomik aktivite ve yaşam standardı için harcanan enerjinin azaltılması için önemli bir işarettir. Bu nedenle bu bölümde sunulan önerilerle ülkemizin enerji yoğunluğu değerinin 0.35'den 0.25 ve daha uzun planlar ile 0.15'e indirilmesi için çalışmaların yapılmasının zorunlu olduğu düşünülmektedir. 2. Sanayisektörü Ülkemiz nihai enerji tüketimi içinde yaklaşık % 34, elektrik tüketiminde% 54 tüketim payına sahip olan sanayi sektörü hem yüksek enerji tasarrufu potansiyeli hem de tüketttiği enerjinin tümüne yakınının ticari enerji olması nedeniyle enerji tasarrufu çalışmalarında öncelikli sektördür. Ayrıca ı:ı ;;ı; ıg ::ı g ~ .., "' ::ı "' "' ~ ~ ~ "' "' "' ~ ~ "' YILLAR 1996 yılında % 34 olan sanayi enerji tüketim payının 2000'de % 37, 2010'da % 56 olması beklenmektedir. Ülkemizde halen, günümüz koşullarında ekonomik olma özelliğini kaybetmiş parametrelere dayalı daha çok kamuya ait olmak üzere, sanayi tesisleri mevcuttur. Bu tesisler maliyet kriterlerine göre fazla enerji tüketen ve teknolojik gelişme ve ayak uyduramamış tesisler olarak kalmışlardır. Bundan başka bir çok endüstriyel proses, enerjinin başka şekle dönüştürülerek kullanılmasını gerektirmekte ve bu nedenle genellikle önemli miktarlarda dönüşüm kayıpları olmaktadır. Tabii ki bazı kayıplar kaçınılmazdır. Ancak yer yer sanayi sektörümüzde bu kayıpların büyük miktarlara ulaştığı gözlemlenmiştir. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler ve enerji fiyatlarındaki artış kayıp enerjiyi geri kazanmak için yapılacak yatırımları karlı hale getirmiştir. Önlemler alınmadığı takdirde bu bu kayıplar sürüp gidecektir. Enerji tasarrufu çalışmaları ile, sadece enerji tüketimi azalmakla kalmamakta; bakım, onarım, işletme alışkanlıkları gibi fonksiyonların düzenlenmesi sonucunda, üretimde, işletme verimlerinde artışlar sağlanmaktadır. Sanayisektörümüzüen erji tasarrufpotansiyeltiespit çalışması sonuçları Sektörde enerji tasarrufu potansiyelinin belirlenmesi için, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi (EİE/UETM)'nin 60'dan fazla tesiste yürüttüğü etüt çalışmaları sonucunda enerji tasarrufu önlemleri kategorize edilmiştir. Önlemler: • Kısa vadeli, düşük yatırımlı önlemler, • Uzun vadeli, yatırım gerektiren önlemler, olmak üzere iki gruba ayrılmış ve Metal Ana Sanayi, Gıda, Tekstil, Kağıt, Kimya, Toprak, Metal Eşya alt sektörleri için kısa vadeli ve uzun vadeli tasarruf önlemlerinin parasal değerleri Milyon Dolar olarak hesaplanmıştır. Ayrıca bu alt sektörlerdeki mevcut tasarruf miktarı minimum ve maksimum senaryolar ile incelenerek belirlenen tasarruf miktarları Milyon Dolar ve Bin TEP olarak gösterilmiştir. Sanayisektörüenerjitüketimi yapısı DİE tarafından EİE ile ortak olarak gerçekleştirilen 1992 ve 1995 yılları 1200 civarındaki sanayi tesisini kapsayan çalışma sonuçlarına göre; yıllık enerji tüketimi 500 TEP ve üzerinde olan işyerlerinin toplam enerji tüketimi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca açıklanan toplam sanayi enerji tüketiminin % 75'ini teşkil etmektedir. Tablo 2'den de görüleceği üzere enerji tüketimi açısından % 37 civarında paya sahip olan Metal Ana Sanayinde Demir Çelik sektörü en büyük ağırlığa sahiptir (% 35). Bu sektörde enerjinin toplam maliyet içindeki payına bakıldığında Entegre Demir Çelik Sanayiinde % 48, Ark Ocaklı Tesislerde % 11.5 civarındadır. Ark Ocaklı tesislerdeki enerji maliyetinin % 11.5 olarak gözükmesi hurDevam, sayfa 26'da • 23
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=