Yalıtım Dergisi 138. Sayı (Eylül 2015)
34 Eylül 2015 • www.yalitim.net Ürünlerin üretim kısmını düşündüğümüzde teknik ürünler olması dolayısıyla üretim departmanlarının gözde personeli mühendisler olacaktır. Üretilen ürüne göre makine, kimya, endüstri mühendisi vs. Satış ve pazarlama departmanını düşünürsek (ki burada en çok dikkat çeken departman olmaktadır) yine ağırlıklı mühendis ve mimarların istihdam edildiğini görürüz. Üre- tim departmanında çalışanların mühendis kökenli olmasının doğallığı yanında bir satış temsilcisinin de özellikle mühendis/ mimarlardan seçilmesi de doğal mıdır acaba? Mühendislik temel eğitiminde (bölümlerden bağımsız ola- rak) sayısal verileri daha iyi kullanabilmeyi öğrenme, kalite yaklaşımı, süreçlerin verimliliği, tasarım kabiliyeti ve uzun dönemli performans elde etme gibi her biri geniş içerikli konu- lar öğretilmektedir. Bu gerçekler dahilinde bir mühendisin satış yapıyor olması, onun aldığı eğitimden ziyade kendi kişilik yapısının satış yapabilme kabiliyeti bulundurmasıyla ilgilidir. Tabi burada ürünlerin teknik olmasından ötürü satış persone- linin de teknik bir kişi olması, satışı elbette kolaylaştıracak ve bu yüzden müşterisine güven de aşılayacaktır. Zaten satış per- sonelinin mühendis/mimar olmasının en büyük sebebi budur. Ayrıca firma personel kalitesini de artırıyor olması, pazara ve potansiyel müşterilere karşı güveni sağlamlaştıracaktır. Bu pencereden bakıldığında satıcının mühendis/mimar olması doğal gözükmektedir. Fakat sektörümüzü düşündüğümüzde, satışı yapılan ürünlerin mühendis olmayan kişiler tarafından da satılabildiği görülmektedir. Yani bir satıcı, mühendis olmasa da satışını gerçekleştirir. Lakin, teknik bir satıcıya kıyasla müşteri ne derecede ilgili ürünü dolayısıyla mutlu olabilecektir. Önemli olan bunu sorgulamaktır. Teknik ve teknik olmayan kişilerin satış kabiliyetlerini benzer durumda olduğu varsayı- mıyla karşılaştırmalıyız elbette. Burada uygulama kısmından bahsetmiyorum. Ürünlerin uygulama kısmı için kontrolörün teknik bir kişi olması kesinlikle şarttır. Şahsımın da uzun yıllar satış mühendisi olarak çalıştığı sektörümüzde, satış personelinin mühendis ya da mimar olmaması gerektiğinden bahsetmiyorum. Elbette teknik kişi- lerin, satış kabiliyetleri ile de birleşince daha verimli sonuçlar alacağı kesindir. Benim vurgulamak istediğim asıl konu, neden mühendislerin satış temsilcisi pozisyonlarında da istihdam edilmesinin istenmesidir. Konunun en başında da bahset- meye çalıştığım üzere artan rekabet, firmaları insan gücünün kalitesini artırmaya zorlamaktadır. Artan rekabet içerisinde işletmelerin ayakta durabilmesi (ki bu sektörümüzde de geçerlidir) satışlarını, pazar paylarını ve elbette kârlılıklarını artırmalarından geçer. Bunları sağlamanın en kolay yolu da satış ve pazarlama departmanındaki personelin daha kaliteli olması ve işini daha iyi yapması ile ilgilidir. Yoksa gönül ister ki, sektörümüzdeki tüm satış personeli daha iyi eğitimli ve daha teknik kişilerden oluşsun. Şu anki konjonktüre ve buna bağlı olarak geleceğe baktığımızda sektörümüzdeki İnsan Gücü kalitesinin gittikçe artacağı da görülecektir. personelinin tüm demografik yapısı anlaşılmaktadır. Yani genel müdürden en alttaki işçisine kadar yaş, cinsiyet, eğitim durumu, pozisyonu, çalıştığı süre, performans sonuçları, kariyer hedefleri vs. gibi kriterler incelenmektedir. Firmalar, özellikle kurumsal firmalar, İK departmanında bu envanteri ciddi bir biçimde saklar ve günceller. Bilirler ki, başarıyı sağ- layan makine değil, “İnsan”dır. YALITIM SEKTÖRÜNDE İK İnsan kaynağını sektörümüz özelinde düşündüğümüzde, sektörümüzde üretilen ürünlere ve kullanım yerlerine bak- mamız gerekmektedir. Yalıtım deyince ısı, ses, su ve yangın yalıtımlarını anlarız. Bu durum çerçevesinde üretilen ürünler, bu yalıtım kollarını kapsayacak şekilde olacak ve uygulamaları da bu yalıtım süreçlerini tamamlamak üzere gelişecektir. Bu minvalde durum incelendiğinde, ağırlıklı olarak inşaat sektö- ründe olduğumuz gerçeği ortadadır. Her ne kadar endüstriyel sektörlerde de tüm yalıtım kolları uygulansa da ağırlıklı ve popüler olarak inşaat sektöründe hizmet verilmektedir. Isı yalıtımı dediğimizde, içerdikleri gaz sayesinde polistren grubu ürünler ve mineral yünler ağırlıklı olarak kullanılmak- tadır. Su yalıtımı dediğimizde, sentetik ve likit membranlar ve çimento esaslı malzemeleri hatırlarız. Ses yalıtımını düşün- düğümüzde, ses yutumlarını sağlamak üzere mineral yünler, sesin bir hacimden diğerine geçişini önlemek amacıyla da alçı plakalar, ağır metaller aklımıza gelir. Yangın yalıtımında ise yanmadığından ötürü yine mineral yünler ve bazı kimyasallar ön plana çıkmaktadır. Y PERSPEKTİF
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=