Yalıtım Dergisi 138. Sayı (Eylül 2015)

31 Eylül 2015 • www.yalitim.net sistemlerinin yangın performansına ilişkin testlerinde de alev- lerin cephe boyunca ilerlemesine neden olmadığı anlaşılıyor. YANLIŞ: “Mantolama, söylendiği gibi yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlamıyor” DOĞRU: Mantolama, doğru ürün ve uygulamayla rahatlıkla yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlıyor. Mantolama sisteminin uygulandığı yapılarda elde edilen tasarrufun oranı, bina tipi, bina kullanım özellikleri, yalıtım kalınlığı, yalıtım bütünlüğü, iklim gibi birçok parametreye bağlıdır. Yüzde 50 tasarruf, ortalama bir hesap değeridir; altında gerçekleşebileceği gibi, çok üzerinde de olabiliyor. Konuyla ilgili yapılan deneysel çalışmalarda, Türkiye standart- larında bir mantolama ile büyük oranda yüzde 50 tasarrufa ulaşıldığı tespit edildi. Bununla birlikte, mantolama sonrası yüzde 50 tasarruf beklenirken yüzde 30 elde edilmişse, aradaki yüzde 20’lik fark, konfor artışına gitmiş olabilir. Yani yalıtım sonrası konut sahibi, “Ne de olsa yalıtımım var” mantığıyla sıcaklık set değerini yükseltebilir veya kalorifer peteğini kıstığı/kapattığı odaların peteğini açabilir. Bu gibi durumlarda yüzde 50’lik tasarrufun yüzde 30’u faturaya yansırken, yüzde 20’si kon- for artışı olarak bina sahibine geri döner. Bundan dolayı bina sakinleri hesaplara güvenmeli, toplam fayda değerlendirmesi yapmalıdır. YANLIŞ: “Dübeller binayı delik deşik ederek zayıflatır” DOĞRU: Dübellerin kesinlikle binaya olumsuz bir etkisi yoktur. Dübellerin gerek yüzeysel alanın küçüklüğü, gerekse 1970’li yıllardan beri Avrupa’da edinilen tecrübeyle etkisinin ihmal edilebilecek seviyede olduğu ve bina statiğine nega- tif bir etkide bulunmadığı tespit edildi. Taşıyıcı elemanlara yapılan dübeller “pas payı” denilen, görevi sadece taşıyıcı elemanlardaki demir donatıyı dış atmosfer koşullarından ve korozyondan korumak olan, doğrudan bu elemanların taşı- yıcılığıyla alakası olmayan katman içinde kaldıkları ve taşıyıcı elemanların asıl taşıyıcılıklarını gerçekleştiren kesit çekirdeğine nüfuz etmedikleri için bina statiğine olumsuz bir etki yapmı- yor. Yüzey alanı 10 bin cm 2 olan bir plakada, açılan dübel alanı sadece 4,71 cm 2 olmaktadır; yani oransal olarak 10 binde 5’in altındadır. YANLIŞ: “Hava almayan duvarlar nedeniyle havasız kalınıyor veya mecburen pencere açıldığı için binalar kışın soğuyor, yazın ısınıyor, böylece yalıtım çabaları boşa gidiyor” DOĞRU: Bina havasız kalmadığı gibi buhar geçirgenliği sağla- nıyor. Ayrıca mantolamayla bina sıcak tutulduğu için pencere açılarak yapılan havalandırma sonrasında oda sıcaklığı hızla eski haline geliyor. Binalarda ihtiyacımız olan temiz hava, bina kabuğu üzerin- den gerçekleşecek geçişten çok daha fazla. Bundan dolayı dış cephe duvarlarında mantolama olup olmadığına bakılmaksızın, temiz hava ihtiyacımız için binalar mutlak suretle pasif veya mekanik olarak havalandırılmalı. Mantolama ile bina sıcak tutulduğu için pencere açılarak yapılan havalandırma sonra- sında oda eski sıcaklığına hızlı bir şekilde gelir. Mantolama olmayan binalarda ise duvarlar soğuk olduğu için havalandırma sonrası oda sıcaklığı hızlı yükselemez. Bu sebeple mantolama olmayan binalarda havalandırma yapmaya eğilim psikolojik olarak daha düşük olacağından iç hava kalitesi de daha düşük olur. Ayrıca bina kabuğundan beklenen, havalandırmadan ziyade su buharı geçirgenliğidir. Çünkü su buharı yoğuşma dolayısıyla bina kabuğu içerisinde kalabiliyor. Bina kabuğu- nun bu yoğuşma suyunu bertaraf etmeye yetecek asgari su buharı geçirgenliğine sahip olması gerekir. Bu nedenle TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda yoğuşma hesabı da yapılıyor. Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=