Yalıtım Dergisi 138. Sayı (Eylül 2015)
10 Eylül 2015 • www.yalitim.net T ürkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 17 Ağus- tos 1999 depreminin 16. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamada depremin yılda bir kez gündeme getirilmesi yerine yıl boyunca kamu- sivil ilgili tüm kesimlerin biraraya gelerek, Türkiye’nin depreme hazırlıklı hale getirilmesi için çalışması gerekliliği vurgulandı. Son yüzyılda ve 1999 depreminde yaşanan acıların ardından Türkiye’nin hala depreme hazırlıklı olduğunu söyleyemediğimize dikkat çeken Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, “Depremler her şeyden önce en değerli varlığımız olan insanlarımızın kaybına neden olmaktadır. Ayrıca, ekonomiye de büyük yük getirmektedir. Unutmayalım ki, ülkemiz topraklarının yüzde 66’sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgelerinden oluşmaktadır. Nüfusun yüzde 70’i, büyük sanayi yatırımlarının yüzde 75’i deprem riski altındadır. Bu nedenlerle deprem riskini azaltmak maliyet değildir, ülkenin afetlerden kaynaklanan önemli mali kayıplarından tasarruf ve paha biçilemez olan geleceğimize yatırım yapmaktır” şeklinde konuştu. Türkiye’deki 20 milyonluk konut stoğunun en az yüzde 45’inin deprem dayanımı ve yapısal güvenlik açısından yetersiz olduğuna işaret eden Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, güvenli yapılaşma için yasal düzenlemelerin öncelikli şart olduğunu belirtti. 1999 yılından bu yana deprem riskinin azaltılması çalışmaları kapsamında çeşitli mevzuat çalışmaları yapıldığını söyleyen Hingi- nar, bunların en önemlilerini; Zorunlu Deprem Sigortası düzenlenmesi, Yapı Denetimi Kanunu, Afet Sigortaları Kanunu, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunlar şeklinde sıraladı. Başkan Hinginar, bu kapsamda Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı 2023’ün (UDSEP 2023) en önemli çalışmalardan biri oldu- ğuna işaret etti. Ayrıca, 2007 Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetme- lik (Türkiye Deprem Yönetmeliği) revizyon çalışmalarının yapıldığı ve 2015 sonuna kadar yayımlanmasına çalışılmasından da memnuniyet duyduklarını söyleyen Hinginar, “Yenilenen Deprem Yönetmeliği 2011 yılında yaptığımız öneride belirttiğimiz gibi kompozit yapılar, hafif çelik yapılar ve ahşap yapıları da kapsayacaktır. Deprem Yönetmeliği’nde var olan ancak tasarım ve yapım kuralları konusunda tereddütler olan Çelik Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları taslak dokümanı da hazırlanmıştır. Yılsonuna kadar Çelik Yapılar Yönetmeliği ekinde yayımlanması, kısa süre içinde de Hafif Çelik Yapılar Yönetmeliği’nin de hazırlanması beklenmektedir” dedi. Türkiye’de güvenli yapıların inşa edilmesi için inşaat sektöründe yaşanan yönetmelik karmaşasına son verecek konsolide bir Ulusal Bina Yönetmeliğine acilen ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hinginar, “Artık 17 Ağustos adeta kanık- sanmış bir anma günü olmaktan kurtarılmalı ve ‘Ben bu yıl depreme karşı hangi önlemleri aldım, önümüzdeki dönemde neler yapacağım?’ sorusunun sorulduğu kendimizle hesaplaşma günü olmalıdır” şeklinde konuştu. HABER TÜRKIYE IMSAD, ULUSAL BINA YÖNETMELIĞI’NE KATKIDA BULUNMAK IÇIN SIVIL INISIYATIFI HAREKETE GEÇIRIYOR KOROZYON ÇÜRÜTÜYOR, DEPREM YIKIYOR Y Y M armara’da 1999 yılında yaşa- nan depremde de birçok binanın yıkılma nedeni korozyon, koroz- yonun nedeni ise su yalıtımının yapılma- mış olmasıydı. Yaşanan büyük 17 Ağustos depreminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tara- fından bir rapor hazırlandı. Hazırlanan rapora göre; 55 bin 651 konut ve işye- rinde yapılan kontrollerde bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen binaların yüzde 64’ünde nemin yol açtığı korozyon (paslanma), yüzde 41’inde mal- zeme eksikliği, yüzde 18’inde inşaat aşa- masında betonun sulanması, yüzde 11’inde eskime ve yıpranma, yüzde 3’ünde proje hatası hasarların nedeni olarak belirlendi. Rapordan da anlaşıldığı gibi binaların zarar görmesindeki en büyük etken korozyon. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede su yalıtımının hayati önemi olduğu açıkça belli. Ancak maalesef su yalıtımı hala binalarda zorunlu bir uygulama değil. Su yalıtımının önemine dikkat çekmek için 17 Ağustos depreminin yıldönümünde açıklama yapan Bitümlü Su Yalıtımı Üreti- cileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, yapıları suyun zararlı etkilerinden koruyan su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar olduğunu açıkladı. Su yalıtımında doğru ürün seçimi ve doğru uygulamanın hayati önem taşıdı- ğına da değinen Çolakoğlu, yapısı gereği su geçirmezliği en üst düzeyde olan, en uzun ömürlü malzemenin bitümlü su yalı- tımı örtüleri olduğunu söyledi. Bitümlü su yalıtımı örtüsü seçerken de mutlaka CE Bel- gesi bulunan kaliteli ürünleri tercih etmek ve işin uzmanlarına uygulama yaptırmak gerektiğini vurgulayan Çolakoğlu, doğru ürün ve uygulama konusunda BİTÜDER’in uygulayıcılara teknik destek sağladığını da sözlerine ekledi. Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=