Yalıtım Dergisi 136. Sayı (Temmuz 2015)

48 Temmuz 2015 • www.yalitim.net çevrenin termal ihtiyaçlarının sağlanmasında ve gerekli enerji miktarının belirlenmesinde en etkin elemandır [7]. Enerji verimli bina kabuğu bağlamında enerji tüketimini kontrol altına alabilme düşüncesi, yapı bileşenlerinin özellikle büyük yüzeylere sahip olan cephelerin, enerji bilinçli bir anla- yışla değerlendirilmesini gündeme getirmiştir. Günümüzde tercih edilen cephe sistemlerinin mukavemet ve stabilite, boyutsal kararlılık, su sızdırmazlık, ısı yalıtımı, havalandırma, ses yalıtımı, gün ışığı kullanımı, rüzgâr direnci, akustik özel- likler, yangından korunma ve bakım giderlerinin ekonomik olması beklenmektedir. Ayrıca cephelerin iç ve dış iklim ara- sında denge sağlayabilen, çevreyle dost, dinamik bir örtü gibi özelliklere de sahip olması beklenmektedir. Kabuk elemanı, binanın enerji etkinliğinin artırılmasında önemli bir görev üstlenmektedir. Bu durum, enerji etkin bina kabuk tasarımı kapsamında yeni cephe sistem ve malzemelerinin geliştirilme- sine neden olmaktadır. 2.2. Enerji Verimli Cephe Sistemleri Bina kabuğunun büyük bir bölümünü oluşturan cepheler, iç ve dış mekânların ara bağlantısı, sabit ve değişken açılar- dan görüntüsü, biçim ve işlev ilişkisi gibi temel sorunların yoğunlaştığı bir alandır. Temelde cepheler, iç ve dış arasında yer alan ayırıcı bir bölme olarak mekân içinde yaşayanları dış etkilerden koruma işlevini üstlenmektedir. Tarihsel gelişim süreci içinde mimaride enerji ve çevre bilinçli tasarımın gide- rek önem kazanması ile birlikte cephe oluşumları ve cephe- lerin performans beklentilerinde büyük değişimler yaşandığı görülmektedir. Bu değişimler sonucunda da enerji verimli cephe sistemleri geliştirilmiştir. Enerji verimli akıllı binalarda sıklıkla kullanılan bu cepheler genelde çift kabuklu olarak tasarlanmakta ve enerji verimliliği bakımından tasarımcıya geniş olanaklar sağlamaktadır [8]. 2.2.1.Tek Katmanlı Enerji Verimli Cepheler Tek katmanlı cepheler iki farklı grupta incelenmektedir. Bunlardan biri “Basit Cepheler”, diğeri ise “Giydirme Tipi Cepheler”dir. Basit cepheler, bina kabuklarının orijinal for- mudur. Bunlar ışık ve havalandırma sağlayan açıklıklar ile yük taşıyan bir duvardan oluşmaktadır. Bu cephelerde doğrudan ışık veya enerji üreten, temiz hava veya mekanik havalandır- mayı mekâna alan ilave fonksiyonel elemanlar bulunmakta- dır. Bu tip cephelerin yapımı ekonomiktir ve bakım-temizlik maliyeti düşüktür [9]. Giydirme tipi cepheler ise yapının taşıyıcı sistemi içinde hiçbir görevi olmayan, bu taşıyıcı sisteme kendi ölü yükü ve etkilendiği rüzgâr, deprem gibi yükleri özel bağlantılarla ileten, yapı fiziği sorunlarını ince bir kesitte çözebilen, dayanıklı, hafif gereçlerle yapılan, yalıtım ve güvenlik sorunlarını eksiksiz yerine getirebilen, modüler koordinasyon ilkelerine uygun olarak hazırlanan bir düşey kabuktur [10]. Giydirme tipi cepheler, cam teknolojisinin geliştirilmesi çalışmalarıyla paralel olarak ilerlemekle birlikte cam yüzeyine uygulanan kaplamaların uygulama yönlerine göre üç farklı şekilde gruplandırılmaktadır. Bunlar 1) Dış kontrol üniteli (gölge elemanlı) cepheler 2) Paneller arasında konumlandırılmış kontrol üniteli cepheler 3) İç kontrol üniteli cepheler olarak ayrılmaktadır. Tek katmanlı cephelerde güneş kontrolünün tam olarak sağlanması ile cama kızıl ötesi yansıtmalı kaplamalar ve/veya görülebilir ölçüdeki dalga boylarını emen ve yansıtan kaplama- lar uygulanabilmektedir. Ancak bu kaplamaların kullanılması ile daha soğuk aylarda güneşten kazanım sınırlanmış ve gün ışığı seviyesi azalmıştır. Bu nedenden dolayı kaplamalar gibi sabit olan önlemlerden ziyade uyarlanabilir ek güneş kontrol elemanlarını kullanmak kaçınılmazdır [11]. 2.2.1.1. Mantolama Mantolama, tek katmanlı cephe tiplerinden basit cepheler sınıfına dâhil edilebilecek türde, yapının tüm dış ortam koşul- larına maruz kalan kısımlarının iç ortamdan ayrılması ile iç-dış arasında oluşacak sıcaklık ve basınç farklılıklarından dolayı meydana gelen sızıntıları azaltmayı amaçlayan, binanın yapı bileşenlerinin bütüncül olarak zarfladığı sistemlerdir. Dünyada 1994 yılında kişi başına düşen yalıtım malzemesi tüketimi 2.07 m 2 iken, 2004 yılında bu miktarın yüzde 16 arttığı gözlemlenmektedir. Kişi başına yalıtım malzemesi kullanımının 2014 yılında, 2004 yılına oranla yüzde 30 arta- cağı öngörülmektedir [12]. Ülkemizde ise 70 milyon nüfusa sahip ülkemizde yalıtım pazarı, 7 milyon m 3 dolaylarındadır. MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=