Yalıtım Dergisi 136. Sayı (Temmuz 2015)
26 Temmuz 2015 • www.yalitim.net RÖPORTAJ adam/saat eğitim verdik. Seminerlerimizin üyelerimizin çok değerli teknik yöneticileri tarafından verilmesi ayrı bir anlam ve değer de oluşturdu. Böylelikle teknik öğretmenlerimiz hem güncel teknik ve uygulamalı bilgiye hem sektör prati- ğine ulaştılar. Sektörümüzün önemli teknik insanları, kendi üretmedikleri ürünleri de kapsayan tüm su yalıtım çözümleri hakkında bilgiler aktardılar. Kendilerine teşekkür ederim. Bu gönüllü çalışmalarımız devam edecek. YALITIM: Su yalıtımı konusunda son tüketicinin maruz kaldığı sıkıntılar nelerdir? BÜLENT ÇOLAK: Geçmiş yıllarda su yalıtımı pek bilinmiyordu. Şimdi ise sıkıntılar gün geçtikçe azalıyor. Ama yanlış malzeme seçimi veya yanlış uygulamadan dolayı sıkıntılar sürüyor. Aslında bu sorun sadece üreticilerle, uygulamacılarla çözüle- cek bir sorun değil. Mimar ve mühendislerin de bu konuda kendilerini geliştirmesi lazım. Onun için de üniversiteler ve meslek yüksekokullarıyla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Tasarım sürecinde mimarlara düşecek çok önemli görevler var. Bu konuyla ilgili üniversitelerle de çalışmalarımız var. Üretici firmalar da kendi çalışmalarını yürütüyorlar. Bu yıl üniversitelerle SUDER olarak bir çalışma yapacağız. Bunun en kolay yöntemi doğrudan mimarlara seminerler vermek. Ama maalesef mimarlardan gerekli ilgiyi göremiyoruz. 1999 depremi öncesi korozyonun zararlarını anlatmaya çalışıyorduk ama pek kimse aldırış etmiyordu. Fakat depremden sonra doğal olarak görüldü ki binaları yıkan en büyük etken koroz- yon. Deprem sonrası su yalıtımına ilgi çoğalmıştı fakat üç dört yıl sonra depremin yarattığı psikoloji unutulmaya başladığında korozyon tehlikesi de yine arka plana itildi. YALITIM: Su yalıtımı sektöründe firma sayısı ve ürün anla- mında bir fazlalık var mı? İleriki yıllarda hangi ürün grupla- rının ön plana çıkacağını tahmin ediyorsunuz ve su yalıtım malzemelerinde teknoloji ne yönde ilerliyor? BÜLENT ÇOLAK: Türkiye’deki su yalıtımı pazarı, inşaat sek- töründeki büyümeden daha fazla büyüdü. Türkiye’de inşaat yüzde 4-5 büyürken, su yalıtımı yüzde 10 büyüyor. 2015’e kadar bu böyle devam etti. Firma sayısı açısından fazlalık var ama bu sayı daha da artacak. Süreç içinde de kötüler elene- cek. Eğer bizler, yönetmeliği devreye sokarsak, buna ayak uydurabilecek firma sayısı azalacak veya mevcut üreticiler daha kaliteli malzeme üretecekler. Merdivenaltı üretim yapan firmalar da kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalacaklar. Her uygulamada fonksiyonu uygun, doğru detayı bulmak lazım. Fiyat ve performansa da bakılması gerekiyor. Çağımızda artık daha kolay uygulanabilir su yalıtım malzemeleri daha çok talep görmeye başladı. “Do it your self” denilen ürün- lerin pazar paylarının artacağını düşünüyorum. Yurtdışında da trend bu yönde. Teknolojik gelişmeler daha çok sentetik membranlar ve sürme yalıtım malzemelerinde oluyor. Hibrit teknolojiler, poliüretan ve poliürea gibi malzemelerle daha kolay uygulanabilir malzemeler dikkat çekiyor. Tabii ürünlerin UV dayanımları da gelişiyor. Esneklikleri artıyor. Daha kolay uygulanabilir ve çevreye zararı minimize edilmiş malzemelerin sayısı çoğalıyor. Y
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=