Yalıtım Dergisi 135. Sayı (Haziran 2015)

MAKALE 52 Haziran 2015 • www.yalitim.net SICAK KURU IKLIM BÖLGESINDE YERLEŞME DOKUSU-FORM-ENERJI ETKILEŞIMI (*) 1.GİRİŞ G ünümüzde mimarların en önemli görevlerinden birisi sağlıklı, kaliteli yapma çevreler oluştururken, gele- cek kuşakların da gereksinimlerini karşılamalarına olanak sağlayacak sürdürülebilir çevreleri yarat- maktır. Mimarlıkta sürdürülebilir çevrenin hedefi, insanın tüm ihtiyaçlarını doğal döngülerine zarar vermeden, doğal enerji kaynaklarını etkin kullanarak sağlamaktır. Enerji kaynaklarının büyük bir bölümünün binalar tarafından tüketildiği bilinmekte- dir. Bu nedenle çevre ve enerji sorunlarının çözümüne olanak verecek bina tasarımı öncelikle ele alınmalıdır. Çevre ve enerji sorunlarının çözümünde sürdürülebilir çevrenin sağlanmasında doğal bir çözüm olan sürdürülebilir enerji kavramı, ihtiyaç duyulan enerjinin yenilenebilir ve doğal kaynaklar aracılığı ile en az mali harcama yapılarak, sürekli olarak sağlanabilmesi olarak tanımlanabilir. Mimarlıkta sürdürülebilir enerji sağlayan bina tasarımı gerçekte yeni bir kavram olmayıp, tarih boyunca geleneksel uygulamalarda sürekli olarak gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki beş farklı iklim bölgesinde tasarım değişkenleri için doğru kararlar alınması, iklimsel bölgelere göre değişkenlik gösteren güneş ışınımı, dış hava sıcaklığı, nemlilik ve dış hava hareketi gibi dış iklim elemanlarının kontrolünde geleneksel mimaride özgün önlemler geliştirilmesiyle mümkün olmuştur. İklimle dengeli yapı tasarımında amaç, yöresel iklimsel etkilerden optimum yararlanan enerji etkin yapılar tasarlamaktır [1]. İklimsel özelliklere göre enerji tüketimini azaltmada etkili olan tasarım parametreleri; “Yerleşme Dokusu”, “Bina Formu”, “Binanın Yönlendirilişi” ve “Bina Kabuğunun Optik ve Termo- fiziksel Özellikleri”dir. Bu bildiri kapsamında Türkiye’de yer alan iklim bölgelerin- den sıcak kuru iklim bölgesini temsil eden Diyarbakır yöresi ele alınmıştır. Yazların çok sıcak, kışların soğuk ve nemin az olması ve gece-gündüz sıcaklık farklarının çok fazla olduğu iklimi nedeniyle Diyarbakır’ın geleneksel konut yapıları, özel- likle avlulu ve kompakt bina formları ve sıkışık yerleşme doku- suyla özel bir öneme sahiptir. Bu açıdan, çalışmada yörenin iklimsel verileri ve geleneksel konut özellikleri ele alınarak, yapı formunun ve yerleşme dokusunun ısıtma-soğutma ener- jisi harcamaları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmada farklı yapı formları ve yerleşme dokuları geliştirilerek enerji simülasyonları yoluyla ısıtma-soğutma enerjisi harcamaları karşılaştırılmıştır. Türkiye’nin tüm gelişen yörelerinde olduğu gibi Diyarbakır’da da modern hayatın getirdiği sosyal yapıdaki değişiklikler ve standardize edilmiş betonarme konut uygu- lamalarının arttığı görülmektedir. Geleneksel yapıların aksine, iklim verileri gözardı edilerek oluşturulan yeni konut stokla- rında enerji harcamaları bir hayli yüksektir. Bu açıdan gele- neksel konutların tasarım parametrelerinin değerlendirilerek çağdaş enerji etkin konut tasarımına yol gösterici verilerin elde MİMAR İDİL ERDEMİR PROF. DR. GÜL KOÇLAR ORAL İTÜ Mimarlık Fakültesi (*) 1. Ulusal Yapı Fiziği ve Çevre Kontrolü Kongresi’nde sunulmuştur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=