Yalıtım Dergisi 134. Sayı (Mayıs 2015)

46 Mayıs 2015 • www.yalitim.net yüksek lisans çalışmalarımı da sonlandırmam anlamına geli- yordu. Yıllar sonra bitireceğim bu süreçle MBA programımı da tamamlamış olacağım. Nihayetinde asistanlıktan istifa edip üçte bir maaşla, Ankara’da Yaşar Özkan Grubu’nda işe başla- dım. Gazete ilanıyla başvurduğum bir işti. Inşaat sektöründe yaprağın kımıldamadığı, kriz etkilerinin olduğu bir dönemde böyle bir karar almak ve uygulamak benim açımdan zor, marjinal, ama verilmesi gereken bir karardı. Yaşar Özkan’ın grup şirketlerinden birisi olan Superson’un satış departma- nında işe başladım. Ilk profesyonel işimdi ve Türkiye’nin en eski şirketlerinden birisiydi. Inşaat mühendisi olmama rağmen sadece şantiyelerle sınırlı çalışmak istemiyordum. Yaşar Özkan Grubu benim için iyi ve şanslı bir başlangıçtı. Müteahhitlik sek- törünün duayenlerinden ve ilk yurtdışı müteahhitlerden birisi olan Yaşar Bey’i tanımak ve Superson’un genel müdürü Erhan Telemez ve eşi Ayşen Hanım’la doğrudan çalışmak da çok önemliydi. Superson’da işe girdikten üç ay sonra, gruba bağlı Baret Inşaat’ın da sorumluluğu bana verilmişti. Şantiyelerdeki kadroları, uygulama birimlerini yönetiyordum. Diğer taraftan Superson’un satış kadrosundaki görevime devam ediyordum. Her iki görevi hakkıyla yapmaya çalışıyordum. Baret Inşaat, sonrasında Ankara Man fabrikasında önemli işler üstlenen bir şirket haline dönüştü. Baret Inşaat’ın daha büyük cirolar yapan ve en önemlisi de şirkete nakit sağlayan bir pozisyona dönüşmesi benim için çok önemlidir… “Diğer taraftan askerlik sürecimi hep erteliyordum. Erhan Bey’in de samimi teşvikleriyle bir an önce askerliği aradan çıkarıp, işe devam etmeyi planlıyordum. 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nın Iş Kontrol Amirliği’nde askerliğimi tamamladım. Yine şansım yaver gitmişti. Pist beton çalışma- ları ve giydirme cephelerle ilgileniyordum. Yani mühendislik eğitimimi başka bir alanda değerlendirme fırsatı buluyordum. O dönem Tuğgeneral olan, sonrasında ise Hava Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Mehmet Erten ile çalışma imkânı da bulmuştum. Kendisi sektör ve piyasa bilgim ve projelere yatkınlığım dolayısıyla Kurmay Başkanı olduğu yıllarda beni Ankara’ya da davet etmişti...” KÖSTER’E GEÇİŞ “2002 yılında askerliğimin ardından yine Superson’daki işime döndüm ve bu süreç yedi ay kadar sürdü. Superson ve özellikle Yaşar Özkan Müteahhitlik güçlü bir şirket olmasına rağmen asıl hedefim, babam gibi uluslararası bir şirkette çalış- maktı. O dönemde Köster, Ankara’da bir yapılanma faaliyeti içerisindeydi. Ilk görüşmemiz oldukça sıcak ve sonuç odaklı gerçekleşmişti. Birlikte çalışmamızın uygunluğunu bildirmeleri de hoşuma gitmişti. Diğer taraftan mevcut şirketimin benimle gelecek planlaması yaptığını da biliyordum. Duygusal zorluklar PORTRE & RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=