Yalıtım Dergisi 130. Sayı (Ocak 2015)

46 Ocak 2015 • www.yalitim.net MAKALE 1.GİRİŞ M imarlık mesleğinin temel amacı, kullanıcılar için uygun fiziksel ortamı sağlayan, konfor düzeyi yüksek yapılar üretmektir. Ancak yapılar sürekli olarak dış etkenlerle karşı karşıyadır ve kullanı- cılarını bu etkenlerden yeterli düzeyde koruması gerekmek- tedir. Bu amaca yönelik olarak öncelikle yapılar bu etkenlere karşı korunmalıdır. Bununla birlikte ısı, su, nem, yangın, ses gibi dış etkenlere karşı yeteri kadar korunamayan yapılarda bazı etkenler, yapı kullanım sürecinde çeşitli hasarlara yol açmaktadır. Ortaya çıkan hasarların, yapıları, kullanıcıları ve çevreyi olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Birbirleriyle yakın ilişkili olan su ve ısı etkenleri sonucu ortaya çıkan hasarlar da bu konuda sıklıkla karşılaşılan hasarlar niteliğindedir. Yapı ürünlerinde, yapılarda, kullanıcılar üzerinde, doğal ve yapma çevrede olmak üzere çeşitli ölçeklerde ortaya çıkan hasarlar sonucu, yapı içi yaşam koşullarının olumsuz etkilenmesinin yanısıra yapılarda kalıcı hasarlar da oluşabilmektedir. Özellikle beto- narme sistemde etkisinin arttığı ve sağlık sorunları, yapısal sorunlar ve maddi hasarlar oluşturabilen su ve ısı etkenleri, deprem kuşağında bulunan Türkiye için oldukça önemlidir. Bu etkenlerin yapılarda hasar oluşturmasının engellenmesi ve oluşan hasarların çözümlenmesi gerekmektedir. Öte yandan, hasarların giderilmesi için uygulanan çözümlerin maliyeti yükselttiği ve zaman zaman yetersiz kaldığı bilinmektedir. Bu nedenle hasar oluşumunu engellemek için henüz tasarım aşamasındayken çözümler üretilmelidir. Dış etkenlerin hasar oluşturmasını önlemek amacıyla dün- yada yalıtım uygulamalarını kapsayan çeşitli yöntemler kulla- nılmaktadır. Bu amaçla Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde bulu- nan Türkiye’de de yalıtım uygulamalarının arttığı ve yalıtım sektörünün gelişmekte olduğu söylenebilir. Türkiye’de yalıtım yapan firmaların sayısında ve yalıtımda kullanılan ürünlerin üretimindeki artış, yaşanan gelişmelere örnek oluşturabilir. Bu gelişmelere karşın yapılarda halen çeşitli hasarlarla kar- şılaşılması, Türkiye’de yalıtım konusunda yeteri kadar bilinçli olunmadığını göstermektedir. Türkiye’de hemen hemen her kullanıcı, yapı ölçeğindeki bu hasarlarla değişik biçim ve boyut- larda karşı karşıya kalabilmektedir [1]. Dış etkenlerin yapı ve yaşam için olumsuzluklar oluştur- ması, hasarlara karşı gerekli önlemlerin alınmasını gerektir- mektedir. Bunun için öncelikle hasarı oluşturan kusurların belirlenmesi, gerek hasarların öneminin algılanması, gerekse hasarların önlenmesi açısından doğru bir yaklaşım olabilir. Diğer yandan, birbiriyle yakın ilişkili olan su ve ısı hasarları, dış etkenlerin oluşturduğu hasarların başında gelmektedir. Bu bağlamda, su ve ısı hasarlarının yapının tasarım, uygulama ve kullanım aşamalarından kaynaklanan kusurları, bu çalışma DIŞ ETKENLER SONUCU YAPILARDA OLUŞAN HASARLARIN NEDENLERININ BELIRLENMESI ARAŞ. GÖR. SEHER GÜZELÇOBAN MAYUK GYTE Mimarlık Fakültesi Y. DOÇ. DR. ERKAN AVLAR YTÜ Mimarlık Fakültesi

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=