Yalıtım Dergisi 129. Sayı (Aralık 2014)
YILSONU DEĞERLENDİRMELERİ 2014 BASF YAPI KİMYASALLARI ÜLKE MD. EMRAH ERTİN: “Son Çeyrekte bir Toparlanma Yaşanıyor” Avrupa’nın 10 katı fazla enerji tüketiliyor “XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği olarak 2014 yılında ‘Yalıtım Kalınlıktır’ sloganı ile yalıtım kalınlıkları konusunda farkındalık çalışması başlattık ve bu çerçevede Türkiye’de gerçek yalıtım kalınlıklarının ne olması gerektiğini gösteren haritayı ortaya çıkardık. Avrupa’da binalarda enerji verimliliği hedeflerini tutturabilmek için yaklaşık ortalama 10-15 cm kalınlığında levhalar ile ısı yalıtımı yapılması zorunluyken, Türkiye’de ortalama 4-5 cm’in ısı yalıtımı için yeterli olduğu düşünülüyor. İstanbul’da mevcut yalıtım kalınlığı 5 cm, oysa daha enerji verimli ısı yalıtımı için kalınlığın 10 cm’ye çık- ması gerekiyor. Bu yüzden binalarda ısıtma ve soğutma için Avrupa’nın 10 katı kadar enerji tüketiyoruz. Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden bir ülke olarak artan enerji ihtiyacının kar- şılanması ne kadar önemliyse de tasarruf yolu ile kazanılacak potansiyel enerji miktarı da bir o kadar önemli. Ülkemizde yalıtımsız binaların sayısı 15 milyondan fazla ve bu da mevcut binaların yüzde 85’inin yalıtımsız olduğu anlamına geliyor. Yalıtımsız binalar yüzünden enerjimizi boşa harcıyoruz ve her yıl bunun ülke ekonomisine bedeli 10 milyar doları buluyor. Hâlbuki binalarda enerji kaybını ısı yalıtımı uygulamaları ile yüzde 50 azaltmak mümkün. Yalıtım levhasının kalınlığı art- tıkça enerji verimliliği de o oranda artıyor.” “İ nşaat piyasasının, dolayısıyla yapı kimyasalları ve yalıtım sektörünün hareketli ve büyüyerek geçirdiği birinci çeyreğin ardından ikinci çeyrek daha yavaş geçirildi. Senenin üçüncü çeyreği ise bayram ve uzun tatillerin olduğu, makro ekonomik ve siyasal dengelerin de değişken- lik gösterdiği, iş ve inşaat dünyasına etki yaptığı bir dönem oldu. Bu değişken ve durağan dönemden yapı kimyasalları ve yalıtım sektörü de doğal olarak etkilendi. Ancak yılın son çeyreğinde sektörde bir toparlanma yaşanıyor. Bu toparlanma- nın sürekli ve tekrar büyüme trendine dönmesini umuyoruz. Türkiye’deki yalıtım ve ilgili yapı kimyasalları sektörü daha çok yeni binalar ve altyapı projelerine üzerine yoğunlaşmış durumda. Türkiye’de su ve ısı yalıtımının geçmişi Batı’ya göre nispeten yeni olmasına karşın hızlı bir şekilde gelişiyor ve kullanımı yaygınlaşıyor. Özellikle büyük şehirlerde ilgili devlet kurumları, gayrimenkul ve inşaat firmaları ve en nihayetinde ofis veya rezidanz binaları kullanacak müşteriler, binaların yalıtımlı ve enerji verimli olması yönünde daha bilinçli ve talepkarlar. Ancak ülkemizin doğusuna ve taşraya gittikçe bu konuda daha çok eğitime ve denetime ihtiyaç duyulduğunu söyleyebiliriz. Binalarda su yalıtım uygulamalarına yönelik mevzuat çalışmaları kapsamında BASF olarak üyesi olduğumuz sektörel dernekler tarafında gerekli çalışmalar yürütülmek- tedir. Özellikle İZODER bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmak üzere detaylı ve kapsamlı çalışmalarını sürdürmektedir.” Ar-Ge önem kazanacak “Dünyadaki araştırma geliştirme çalışmalarına paralel gelişen yapı ve yalıtım malzeme teknolojisi ve gelişen tek- nolojinin üretim yöntemlerine uygulanması ile birlikte dünya pazarına sunulan teknolojik yeni ürünlerin tüketim hızı dün- yada giderek artan bir eğilim göstermektedir. Türkiye’de de teknolojik katma değeri olan yapı ve yalıtım malzemelerinin payı gittikçe büyümektedir. Özellikle son 20 yıldır giderek önem kazanan yapı kimya- salları ve yalıtım sektöründe de etkinliği ve güvenilirliği geliştirilmiş fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri daha üstün, daha hafif, daha az yer kaplayan, daha ucuz ve yeni işlevlere daha uygun, üstün performans gösteren, katma değeri yüksek malzeme ihti- yacı artmaktadır. Buna bağlı olarak daha hızlı ürün geliş- tirme ve pazara sunma, daha üstün kalitede, daha verimli ve düşük maliyette malzeme üretim süreçleri hedeflenmektedir. Önümüzdeki dönemde yapı kimyasalları ve yalıtım sektöründeki Ar-Ge, ürün geliştirme gibi etkinliklerin aynı anda müşteri ile etkileşim içinde oluştu- rulması süreçleri önem kazanacaktır. Bunun yanında dünyanın ve Türkiye’nin gündeminde olan sürdürebilirlik kavramının bir sonucu olarak enerji ve kaynak verimliliği konusunda ekotasarım yaklaşımları ile LEED, BREEAM ve DGNB gibi yeşil bina sertifikalandırma sistemlerinin öne çıkması, yapı ve yalıtım malzemelerine CE işareti koyabilmek için üretimde kaynakların sürdürülebilir kullanımı gerekliliği EPD (Çevresel ürün Beyanı) ile yerine getirilmesi, birçok yeni ürünün ürün geliştirme safhasında önemli tasarım parametreleri olarak dikkate alınmaktadır.” Sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz “2013 yılı Kasım ayında, BASF Yapı Kimyasalları Bölümü olarak yeni global markamız ‘Master Builders Solutions’u, BASF’nin, inşaat sektörüne olan bağlılığının bir işareti olarak, daha önce 30 değişik marka altında satılan pek çok yapı kim- yasalı çözümünü ve ürünlerini ‘tek global marka’ bütünlüğü ve çatısı altında sektörün hizmetine sunduk. 2014 yılında yeni markamızın inşaat piyasasında tanınmasına ve bilinirli- ğinin artmasına yönelik faaliyetlerde bulunduk. Ürünlerimizin 38 Aralık 2014 • www.yalitim.net
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=