Yalıtım Dergisi 128. Sayı (Kasım 2014)

PORTRE & RÖPORTAJ HER MAKİNENİN KENDİNE ÖZGÜ BİR RUHU VAR “Üretimin bu kadar zor olduğunu bilmezdim. Işletme eği- timi almış birisi olarak işletmedeki makineleri, fişe takınca çalışan, hemen üretime geçen bir unsur olarak görüyordum. Sonradan anladım ki her hattın, her makinenin kendine özgü bir ruhu varmış. Her şeyi sabit tutsanız bile çeşitli zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Her ürün meşakkatli bir süreç sonunda üretilebiliyor. Özellikle TPO membran üretimine başladığı- mızda çok zorlanmıştık. Ilk ürünü piyasaya verebilmek için altı ay uğraşmıştık.” Merdivenaltı üretim, Türkiye’nin en büyük sıkıntısı. ‘Mış’ gibi yapmayı seven bir ülkeyiz. PVC membran üretiyormuş gibi yapıyoruz. Bu işe girdiğimizde PVC membran ürettiğini iddia eden firmalar vardı. O ürünleri Almanya’ya teste gön- derdiğimizde aldığımız sonuç, söz konusu ürünlerin membran statüsünde bile olmadığıydı. PVC hammaddeden branda da yapılıyor, yer örtüsü de yapılıyor, masa örtüsü de yapılıyor ama bunun su yalıtım membranı özelliğinde olması için AB normlarında belli kıstaslara sahip olması şart...” HEDEFİM YENİ İŞLER YARATMAK “Geçtiğimiz yıl içinde Multiplan ve grup şirketlerinde icra faaliyetlerini artık profesyonel kadrolara bırakma kararı aldık. Tanımlanmış işleri, profesyonel yapılara devrediyoruz. Bu tabii ki çok kolay olmuyor. Bebeğiniz gibi koruyup, kollayıp belli bir aşamaya getirdiğiniz bir yapıyı birilerine devretmek kolay değil. Ama bunu yapmazsanız da büyüyemez, kendinizi geliş- tiremezsiniz. Hedefim yeni işler yaratmak ve farklı sektörlere geçmek. Ki fotovoltaik modüller bunlardan birisi... OC3 Enerji isimli bir firmamız var. Amerikalılarla fotovoltaik modül üreti- miyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu alanda patentli ürünlerimiz var. 2015 yılında üretim hattı kurmayı planlıyoruz. Bu benim şahsi merakım, yeni ürünleri ve yeni işleri seviyorum. Güneş enerjisinde bir sektör oluşturabilecek yapımız, uygun bir coğrafyamız vardı ama olmadı, treni kaçırdık. Ileriki yıllarda ise bu işte bir sıçrama yapılacağı kanaatini taşıyorum. Zaten ülkemizin kısa vadede yenilenebilir enerji dışında çok fazla alternatif çözümü de bulunmuyor...” ARTIK HULUSİ KENTMEN GİBİ KALANTOR SANAYİCİ YOK “Bugün sanayicinin en büyük zorluklarından birisi kalifiye iş gücü eksikliği. Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde işçi bulmakta zorlanıyoruz. Türkiye’de bir tarafta işsizlik olduğu söyleniyor ama diğer taraftan da düz eleman bile bulamadı- ğımız zamanlar oluyor. Sanayi kuruluşları da hep belli bölge- lere yoğunlaşmış vaziyette. Bu durum sanayicinin tercihi bir durum değil. Tesisleri yurt sathına dağıtamamışız. Türkiye maalesef uzun yıllar bu anlamda hiç yönetilmemiş. Birçok şey sanayiciden beklenmiş, devlet altyapı konusuna hiç eğilmemiş. Artık Hulusi Kentmen gibi keyifli, kalantor, çok para kazanan sanayiciler yok. Dünyada da yok. Global rekabet herkesi çok zorluyor, istim üzerinde tutuyor. Her yönden kaliteli malı en az maliyetle üretmek zorundasınız. Buna rağmen ben pozitif bakanlardanım. Türkiye’nin önü çok açık...” SORUN PLANLAMAYSA, ADAYIM ÇATIDER’de, Levent Pelesen’in teşvikiyle dört sene önce yönetim kurulunda yer almıştım. O süreçte yaptığımız bir arama toplantısında, aslında ÇATIDER’in genç, başarılı, kısa zamanda önemli işlere imza atan, geniş bir mozaiği temsil eden bir dernek olmasına karşın, üyelerimize, kamu kurum- larına, sektöre ve de topluma kendimizi tam anlatamadığı- mız ortaya çıkmıştı. Işim de yoğundu ama profesyonellere bazı işleri devrettiğimiz için mesaimin bir bölümünü bu işe vakfedebilirim diye düşündüm. O dönem başkan yardımcısı oldum, sonraki seçimde de arkadaşlarımızın uygun görmele- riyle başkan seçildim...” DERNEĞİN BİLİNİRLİĞİ ARTTI “Göreve geldikten sonra ilk yaptığım işlerden birisi halkla ilişkiler faaliyetlerimize hız vermek oldu. Çıkıp ÇATIDER olarak konuşmalıydık. Çok da bütçemiz olmamasına rağmen bir halkla ilişkiler firmasıyla anlaştık ve projeyi derneğe çok yük olmadan hallettik. Televizyon programlarına katıldık, dergilerde çıktık. Bu bir buçuk yıllık süreçte kamu kurumları, sektör ve toplum nezdinde çatı alanında güvenilir bir muhatap olduk. Üyelerimiz de yapılanlardan haberdar oldular ve üye kazanmaya başladık. Dernek olarak bilinirliğimiz oldukça arttı. Uluslararası Çatıcılar Birliği’ne üye olduk. Yeni ve daha geniş bir eğitim salonu olan yeni ofisimize taşındık. Çatı ustalarının yetiştirilmesine ilişkin müfredatın geliştirilmesiyle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aracılığıyla AB’den bir fon aldık. Uzun soluklu, sektöre faydası olacak eğitim çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Yapamadığımız ama önümüzdeki dönemler için hedeflediğimiz bir bilgi bankası oluşturmak gibi çalışmalar da var tabii ki. ÇATIDER başkanlığım sürecinde uluslararası bir 52 Kasım 2014 • www.yalitim.net

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=