Yalıtım Dergisi 126. Sayı (Eylül 2014)

30 eylül 2014 • www.yalitim.net GÜNCEL AVRUPA’DA SU YALITIMLI BINA ORANI DAHA YÜKSEK “Türkiye topraklarının yüzde 92’si ve nüfus yoğunluğunun yüzde 95’i deprem kuşağında bulunuyor. Deprem tehlikesi altında olmayan Avrupa’da bile su yalıtımına yönelik yaptırımlar var ve tüm yalıtım uygulamaları, denetim ve sigorta şirketleri tarafından çok ciddi bir şekilde denetleniyor. Çünkü korozyon nedeniyle binaların depreme karşı dayanıksız hale geldiğinin bilincindeler. Biz de hem canımızı korumak, hem de sağlıklı, yaşanabilir yapılar inşa etmek istiyorsak, su yalıtımının olmazsa olmaz bir unsur olduğunu anlamalıyız”. HASARLI BINALARIN YÜZDE 64’ÜNDE KOROZYON TESPIT EDILDI “Korozyon, binaların taşıyıcı sistemlerini zayıflatıyor, bunu gösteren en somut örnek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırma. 17 Ağustos 1999 Depremi’nin ardından yapılan bu araştırmaya göre son derece çarpıcı rakamlar ortaya çıkıyor. Yapılan incelemeler sonucu, yüzde 79’u hasarlı bulu- nan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edildi. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için tasar- lanması ve ömrünü bu sürede tamamlaması gereken binalar, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Ancak beton kalitesinin yanı sıra bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı çoğunlukla ihmal edildiği için ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Bunun için de konuya ilişkin mevzuat çalışmalarına hız verilerek eksikliklerin giderilmesi, bu çerçevede büyük önem taşıyor”. SU YALITIMININ MALIYETI SANILDIĞI GIBI FAZLA DEĞIL “Ülkemizde su yalıtım uygulamaları göstermelik ve en ucuz şekilde yapılıyor. İZODER de binaların depreme daya- nıklı olması için çok önemli olan su yalıtımının kalitesini ve sürekliliğini yasal düzenleme ve denetimlerle sağlamak için çalışıyor. Su yalıtımının maliyeti sanıldığı kadar yüksek değil. Bugün yeni inşa edilen bir binanın ortalama metrekare maliyeti yaklaşık 2000 TL. Su yalıtımının maliyeti ise bunun sadece yüzde 2-3’ü, yani sadece 60 TL. Mevcut binalarda elbette bu maliyet biraz daha artıyor. Arazi yapısı, binanın zemini gibi başka faktörler de devreye giriyor. Ancak yine de inşaatın geneline göre yüksek maliyetler söz konusu değil. Su yalıtımı yapılmamış, dolayısıyla korozyona uğramış binaların deprem- den olumsuz etkilenmesi sonucu ortaya çıkan sonuçlar ise ne yazık ki hem can güvenliği hem de mal güvenliği açısından çok ciddi sonuçlar ortaya koyuyor”. IZODER, KAPSAMLI BIR MEVZUAT ÇIKARILMASI IÇIN ÇALIŞIYOR “Depremlerden en az hasarla çıkabilmek için toplumun her kesimine büyük sorumluluklar düşüyor. Depremlerde can güvenliğini sağlamak için alınacak bireysel tedbirlerin başında su yalıtımı yaptırmak geliyor. Yapı Kanunu’nda su yalıtımının zorunlu hale getirilmesi çok önemli ancak yine eksik bir adımdır. Çünkü zorunlu tutulan su yalıtımı uygulamaları için henüz net bir mevzuat çıkarılamadı. Kapsamlı bir Su Yalıtımı Yönetmeliği henüz olmadığı için binalarda su yalıtımı denetimi yapılsa bile, yalıtımın sadece varlığı gözlemlenebilir, doğru projelendirme, malzeme seçimi ve doğru uygulamanın yapılıp, yapılmadığı denetlenemez. İZODER olarak mevzuatın çıka- rılması için sürdürdüğümüz çalışmalarımızın son aşamasın- dayız. İZODER tarafından hazırlanan Su Yalıtımı Yönetmeliği taslağı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. Bakanlığın inceleme çalışmalarından sonra hızla yönetmeliğe son şeklini vererek ülkemizin Su Yalıtımı Yönetmeliği’ne en kısa sürede kavuşmasını bekliyoruz. Su yalıtım proje ve uygulamalarının denetlenmesini sağlayacak bu mevzuatla birlikte ülkemizde önemli bir eksiklik giderilmiş olacak”. KENTSEL DÖNÜŞÜM SU YALITIMI IÇIN BIR FIRSAT “Önümüzdeki 20 yılda riskli bulunan ve yıkılması gereken çok sayıda konut ve işyeri Kentsel Dönüşüm seferberliği kapsamında elden geçirilecek. Bu süreç, bilinçli yalıtım ve güvenli binalar için önemli bir fırsat. Yıkılıp yeniden yapılacak binalarının su yalıtımları, kaliteli malzeme ve uzman uygula- malar ile gerçekleştirilirse, her deprem sonrasında yaşadığımız düşündürücü tabloları engelleyebiliriz”. IZODER, ÜRETICI FIRMALARA IKOS BELGESI VERIYOR “İZODER, yalıtım konusunda kamuoyunu bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürürken, haksız rekabeti önlemek, yalıtım sektörünün büyüme ve gelişmesinin sağlıklı ve sürdürülebilir koşullar içinde devamını sağlamak amacıyla yeni bir proje başlattı. İZODER Kalite Onay Sertifikası (İKOS) adını verdiği- miz bu proje ile İZODER üye profilinin tamamının standart ve yönetmeliklere uyumlu üretim yapan ve piyasaya uygun rekabet koşullarında ürün arz eden firmalardan oluşmasını sağlayacağız. Bu çerçevede ilk çalışma ısı yalıtım malzemeleri ile başlatılmış olup, kısa süre içerisinde su yalıtım ürünleri de kapsama alınarak doğru ürün ve buna bağlı doğru uygu- lamalara doğru ciddi bir çalışmanın yapılması sağlanacak. Uygulama kalitesini etkileyen önemli iki unsurdan biri olan kaliteli ürün ile ilgili çalışmalar devam ederken, diğer unsur olan uygulayıcı ustaların belgelendirimesi çalışmalarını da bu dönemde başlattık.” “MYK tarafından verilen yetki ile TEBAR AŞ., ülkemizdeki ısı, su, ses ve yangın yalıtımı konularında hizmet veren uygulama ustalarının belgelendirme faaliyetlerine başladı. Biliçli tasarımcı, projelendirme, doğru malzeme ve belgellendirilmiş ustalar ile binalar üzerindeki su yalıtımsızlık nedeni ile ortaya çıkan tüm olumsuzlukların önüne geçmek mümkün olacaktır.” Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=