teknik yazı çen ses erkesi öte yandan oldukça önemli bir ses düzeyi oluşturabilir. Sesin iletim yolu ile yayılmasında ise, ses basınç düzeyi, esneklik modülü çok farklı olan ortamlar arasında (katı cisim-hava, su-hava gibi) çok büyük (50 dB dolayında) kayba uğrar. Örneğin, sesin havadan duvara, duvardan öbür yandaki havaya iletim yolu ile geçişinde yaklaşık 50 dB+50dB=100 dB, hatta daha fazla bir kayıp söz konusudur. Bu nedenle sesin iletim yolu ile geçişi yapı akustiği ile ilgili hiçbir hesapta dikkate alınmayacak kadar önemsizdir. Ses yalıtımında cidar titreşimi Ses bir iç ya da dış mekandan bir iç ya da dış mekana dört ayrı yoldan geçer. Bunlar sırası ile açıklıklardan geçme, iletim ile geçme, cidar titreşimi ile geçme ve dolaylı geçmedir. Açıklıklardan geçme ve iletim ile geçme konusuna yukarıda kısaca değinildi. Açıklıkları yok etmek bu tür geçişi önler. İletim ile geçme ise çok önemsizdir ve genelde hesaba katılmaz. Dolaylı geçmede de ses en az 50 dB kayba uğrar. Çok özel durumlar dışında bu tür geçiş için de önlem almaya gerek yoktur. Sesin en önemli geçiş biçimi cidar titreşimi ile olanıdır. Döşeme, duvar, cam ya da herhangi bir cidarın bir yanında oluşan ses titreşimleri hava basıncında ufak değişimlere neden olur ve bu değişimler çok ufak genliklerle cidarın bütününü titreştirir. Böylece titreşen cidar bir hoparlör membranı gibi öbür yandaki havayı titreştirir ve ses böylece geçer. Bu geçiş biçiminde azalma, çok büyük oranda cidarın ağırlığına (kütlesine), yani hava basıncında oluşan ufak değişimlere (akustik basınca) kütlesi ile karşı koymasına bağlıdır. Buna Berger Yasası ya da Kütle Yasası denir. Bu yasanın basit anlatım biçimi R=15.4 log m+10 dB'dir. Burada, R: Ses geçiş kaybı (dB), m: cidar ağırlığı (kg/m2)'dir. Cidarın yapısı da (rijitliği, homojen ya da haterojen yapıda olması, ankastrelik durumu vb). sesin geçmesini etkiler. Sesin bu önemli geçiş biçimi de ısı geçişi için kesinlikle söz konusu olamayacağına göre ısı yalıtımı ile ses yalıtımı arasında pratikte, hesaplar ve uygulama açısından hiçbir benzerliğin bulunmadığı söylenebilir. Hatta bir bakıma tam bir zıtlık da söz konusudur. Yukarıda açıklandığı gibi, cidarlar ses geçişine kütleleri ile karşı koyarlar. Yani ağır, bu nedenle de tıkız olmaları gerekir. Halbuki bu tür cidarlardan ısı, iletim yoluyla kolayca geçer. lsı yalıtımı tıkız değil, kof gereçlerle yani içinde fazlaca hava bulunan hafif gereçlerle sağlanır. Hafif gereçler ise akustik basınç etkisiyle kolayca titreşebileceğinden sesi büyük oranda geçirir. Ses yalıtımında çiftcidar Berger Yasasına göre bölmenin m2 ağırlığının artması ses geçiş kaybını logaritmasal olarak etkilemekte yani ses yalıtımında önemli artışlara neden olmamaktadır. Bundan ötürü önemli ses yalıtımları söz konusu olduğunda çift cidar çözümüne gidilmektedir. Örneğin cidarın m2 ağırlığının iki katına çıkarılması, ses yalıtımında ancak 4 dB kadar bir artış sağlayabilir; m2 ağırlığı 100 kg olan bir cidar, geçen seste ortalama yaklaşık 41 dB azalma sağlarken, m2 ağırlığı 200 kg olan bir cidar ancak 45.5 dB bir azalma sağlayabilir. Buna karşılık, birbirinden yeterince uzak ve her biri 100 kg/m2 ağırlığında iki cidar, ikisini birden geçen seste 2x41 dB (82 dB) bir azalma sağlayabilir. Ses yalıtımında çift cidar böyle bir amaçla uygulanır. Yalnız bu sonuç, iki cidar arasındaki hava katmanının cidarları birbirine bağlayıcı hiçbir etkisi olmaması durumunda elde edilebilir. İki cidar arasındaki hava katmanı, cidarları birbirine bağlayan bir yay gibi düşünülebilir. Hava katmanı ne kadar kalınsa, yani cidarlar birbirinden ne kadar uzaksa, bu yayın o derece yumuşak; hava katmanı ne kadar ince yani cidarlar birbirine ne kadar yakınca yayın o oranda sert olduğunu düşünmek gerekir. Doğaldır ki sert bir yayın bağlayıcılığı çok daha güçlüdür. Yapılarda genellikle rastlanan boyutlar bakımından pek önemli olmayan rijitlik ve ankastrelik etkileri bir yana bırakılırsa, daha genel bir anlatımla, çift cidar, iki ucunda iki kütle bulunan bir yaya benzetilebilir. Böyle bir sistemin dıştan gelen titreşimler (kütlelerden birini etkileyen eksi artı periyodik kuvvetler) karşısındaki davranışı yalnızca yayın sertliğine bağlı olmayıp aynı zamanda kütlelerin de büyüklüğüne yani eylemsizliğine bağlıdır. Bunun dışında, verilmiş bir "kütle-yay-kütle" sisteminin tepkisi, etkileyen titreşimin frekansına göre değişir. Gürültü denetiminde söz konusu olan frekansların yaklaşık 60 Hz'den 4000 Hz'e kadar değişmesi bu etkenin de önemini açıklamak için yeterlidir. (Alçak frekanslar için daha büyük kütleler ve daha yumuşak yaylar yani daha ağır cidarlar ve daha geniş hava katmanları gerekir). Çift cidar uygulamasında (çift camlar, çift doğramalar, çift duvarlar vb.) cidarlar arasındaki uzaklık pek fazla olamaz. Bu nedenle de hemen hemen hiçbir durumda Berger Yasasının iki kez uygulanması söz konusu değildir. Buna karşılık birçok durumda çift cidar oluşturularak 7-8 dB, hatta biraz daha fazla 51
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=