bir •• onerı Biz Yalıtımı iyiBiliriz ı .. Y.Mim. Çelik ERENGEZGİN ÇA-BA Tasarım SanatUygulamaLtd. Şti. Doğrusu toplumolarak yalıtımı iyi biliriz. İşte birkaç kanıt: -1 Üniversiteleri toplumdan 1 - öyle iyi izole ederiz ki sonunda kendi kendine gelin güvey olan, güncel sorunlardan kopmuş, geleceğin sorunlarından bihaber "sırça köşkte fikir üreten" kurumlara dönüşürler. Ne onlar tenezzül edip bizim dertlerimize eğilirler ne de biz alçak gönüllü davranıp onların fikrini sorarız. 2 Siyasi partilerimizi birbirin- -den öyle izole ederiz ki, dünyaya sadece kendi görüş açılarından bakılabileceğini sanmaya başlarlar. Bu yüzden partiler arası görüşmeler daima "sağırlar diyaloğuna" dönüşür. 3 Biz aile içi yalıtımı da çok -iyi biliriz. Evin erkeği kendi sorunları ile ördüğü bir koza içine girer, evin hamını ise bir başka kozanın içine... Çocuklar; anne qabanın kozalarını delip dışarı çıkacakları, kelebek olup onlarla 32 buluşacakları günü bekler dururlar ... 4 Sanmayın ki gençler yalıtım -etkisi altında değildir ... Maalesef çoğunluğu, okullarındaki çarpık eğitim sistemi ve medyanın güdümlediği olaylar istikametinde koşullanmıştır. "Kestirme yollar içeren" garip bir dünya görüşü ile kendilerini adeta gerçeklerden izole etmişlerdir ... Bir toplumsal uzlaşmanın, doğru olanda buluşmanın özlemi ile yanıp tutuşuruz. Fakat aramızdaki, bizi birbirimizden ayıran "yalıtım faktörlerini" ve nedenlerini görmezden geliriz ... Bu böyle uzar gider! ... Peki, toplumsal yalıtımı gayet iyi beceren bir millet olarak "yapıda yalıtım" dediğimizde akla gelen konularda neden başarılı olamıyoruz dersiniz? Bana öyle geliyor ki iki taşı üst üste koymakla bina yaptığımızı sanıyoruz da ondan. Yapının çevresel faktörlerini, yaşam koşullarını hesaba katmadan planlama yapıyoruz da ondan. Bu da bir çeşit "izolasyon" yani "yalıtım" sayılır. Bir başka deyişle "HAYATIN GERÇEKLERİNDEN KENDİMİZİ YALITMAKTAYIZ!.." Ne var ki bu yalıtımın bize faydası yok zararı var! ... Şimdi gelelim yapı yalıtımına Su, ısı, ses, yangın yalıtımı ... Yani yaşam konforu., Yani önce sıhhat sonra can ve mal sigortamız!.. Bu denli önemli konulara ne kadar az önem verildiğinin hep farkındayız. Önce dam akmalı ya da bodrumu su basmalıdır ki "su yalıtımı" aklımıza gelsin. Önce boşa giden yakıt parası, yalıtımın on misli değeri bulmalıdır ki uyanıp "ısı yalıtımı" yaptıralım. Önce sinir sistemimiz sonra yavaş yavaş işitme dengemiz bozulmalıdır ki çevremizdeki seslerin aslında gürültü olduğunu fark edip "ses yalıtımı"nı düşünmeye başlayalım. Önce Allah korusun biraz insan ölmelidir ki "yangına karşı önlem almak" aklımıza gelsin. Neden önce bir felaket bekliyoruz? Öncelikle bunun cevabını araştırmalıyız. Toplum bu (Devamı sayfa 34'de).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=