Yalıtım Dergisi 119. Sayı (Şubat 2014)

YALITIM • ŞUBAT 2014 39 değil de, genelde insanların ikamet ettiği bir bölgeydi. 1977’de yaşanan Kanlı 1 Mayıs gününü pencereden seyrettiğimi hatırlıyorum...” Çıraktım “6-7 yaşından itibaren babamın tuhafiye dükkanında çalışmaya baş- lamıştım. Tabii o yıllardaki Asma- lımescit ile şimdiki Asmalımescit arasında da dağlar kadar fark var. Bugünkü gibi bir eğlence ve turistik merkez değildi. Müşterilerimizin çok büyük bir oranı orta halli gelir düzeyindeki kadınlardı. Tabii ilk baş- larda sadece babamı seyrediyordum. Dükkanı süpürür, çay getirir-götü- rürdüm. Tam bir çıraktım. 12 yaşın- dan itibaren de Sultanhamam’daki toptancılara gitmeye başlamıştım, ödemeleri takip ediyor, tahsilat yapıyordum. Kumaş açar, keser, satış yapardım. Ticaret konusunda ilk hocam babamdı diyebilirim. Müthiş bir tezgahtardı, hayatımda gördüğüm en büyük satıcıydı ve işini hiç satış endişesiyle yapmazdı. Piya- sada da itibarlı bir ticaret adamıydı. Dürüstlük ve ahlaka çok önem verir, ‘Öl ama senedini öde’ derdi. Hem bireysel hem şirket işlerimde, öde- melerdeki hassasiyetim, o dönem- lerden kalma alışkanlıklarımdır. O dükkanda 17-18 yaşlarıma kadar çalıştım. Hatta lise 2. sınıftayken, babam bir kalp spazmı geçirmişti ve ben de okuldan izin alıp birkaç ay boyunca okul ile işi birarada yürüt- meye çalışmıştım. Üniversite döne- minde de tahsilat için İstanbul’un her yerine giderek yardım ediyor- dum. Bununla birlikte kafamda pek de bu işi yürütme fikri yoktu. Hem parasal hem iş olarak beni tatmin edeceğini düşünmüyordum. Babam ise 68 yaşında kadar dükkanı açık tuttu...” Saint Michel... “İlkokulu Maçka İlkokulu’nda okudum. Ailem İspanyol kökenli olduğundan ve evde İspanyolca da konuşulduğu için Latin dillerine karşı bir kulak dolgunluğum vardı. O dönemde Fransızca da şimdikinden çok daha makbul bir lisandı ve Ang- losakson kültürü bu kadar egemen değildi. İlkokul beşinci sınıfta sınava girdim. Puanım hem Saint Michel hem de Saint Benoit’ya tutuyordu. Fakat eve yakınlığı açısından Osman- bey’deki Saint Michel’i tercih ettik. İkinci sınıfta annem beni Galatasaray Lisesi’ne yazdırmış olmasına rağmen kabul etmemiş, Saint Michel’de devam etmek istemiştim...” Ailemin fedakarlıklarıyla okudum “Saint Michel’de, orta halli bir aile olmamıza rağmen eğitime çok önem verildiğinden, anne ve babamın feda- karlıklarıyla okuduğumu söyleyebi- lirim. İlkokulda Maçka, sonrasında da Osmanbey’de okula gittiğimden çocukluğum ve gençliğim Osman- bey, Harbiye ve babamın işyeri mahali olan Tünel arasında geçti. 1974-1981 yıllarında eğitim aldığım Saint Michel’de iyi bir öğrenciydim. Özellikle Türkçe ve sosyal derslerde çok güçlü olmama rağmen hep Fen bölümü öğrencisi oldum. Matema- tik, Fizik ve Fen derslerinde ise orta karar bir öğrenciydim. Eğitim aldı- ğım dönemlerde İstanbul, siyasi olay- ların yaşandığı karışık bir dönemden geçmesine rağmen bizim lisede her- hangi bir olay olmuyordu. Dolayı- “İ stanbul’da, 1963 yılında doğdum... Köken olarak, 500 yıl önce Türkiye’ye göç eden İspanyol Musevilerindeniz... ‘Daniş’ ismi ‘Bilge İnsan’ anlamına geliyor. Babam İzmirli, ev hanımı olan annem ise İstanbullu. Rahmetli baba- mın Asmalımescit’te küçük bir tuha- fiye dükkanı vardı. Orta halli, mazbut bir aileydik. Babam, ortaokuldan ayrı- lan, çok iyi bir eğitim almamış olma- sına rağmen genel kültürü ve entelek- tüel yönü kuvvetli olan birisiydi. İyi bir müşteri portföyü ve müşterilerle güçlü bir diyaloğu vardı. Müşterile- rine her konuda danışmanlık yapar, avukat ihtiyacı olana bir hukukçu, ev ihtiyacı olana bir emlakçı gibi önerilerde bulunurdu. Her soruna bir çare yaratırdı. 1924 doğumluydu ve 2. Dünya Savaşı’nı yaşamış, dört yıl askerlik yapmış biri olarak yokluklar içinde büyüdüğünden, tek eğlence olarak sinemayı görürdü. Ciddi bir ‘sinema hastası’ydı diyebilirim...” “Cumartesi günleri, şimdi akade- misyenlik yapan kız kardeşim, annem ve ben sinemaya giderdik. Babam ise pazar sabahları beni Beyoğlu Lale Sineması’na kovboy filmlerini sey- retmeye götürürdü. Bu sayede bütün ünlü Amerikan oyuncularını ezbere bilirdim!.. Yazın Suadiye’de, kışları ise Elmadağ’da cadde üzerinde bir apartmanda oturuyorduk. Mimari açıdan çok değişmese de o yıllarda Elmadağ, şimdiki gibi ticari bir semt

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=