Yalıtım Dergisi 117. Sayı (Aralık 2013)

bulan insanların aşevinden yemek almadıklarını görmüşler. İnsanlara iş imkanı verildiğinde aslında sorunun kalmayacağına inanarak ‘aş değil, iş vermeliyiz’ fikrini benimsemişler ve ortak bir yatırıma girerek istih- damı artırmaya, insanlara iş ortamı sağlamaya karar vermişler. TÜİK’e danışmışlar. TÜİK de onlara iplik üretmelerini tavsiye etmiş. Üretimle ilgili fizibilite çalışmaları yapılmış. Ve bu beş eski dost, yüzde 20’lik eşit hisselerle biraraya gelerek Beş- ler Tekstili, kurmuşlar. Makinele- rin bir kısmı İsviçre’den, bir kısmı Almanya’dan gelmiş ve 1997 yılında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde iplik üretimine başlamışlar. Bu beş kişi birbirlerine çok güvenen, çok yakın arkadaşlar. Bu kişiler sanayici olma hevesiyle, para kazanma ama- cıyla değil de insanlara iş verilmesi gerektiği fikrinden hareketle böyle bir girişimde bulunmuşlar. Halen şirketin kazancının belli bir miktarı hem çalışanlarla paylaşılır, hem de hayır işlerine gider. Ortakların zaten kendi aile şirketleri olduğundan kim- senin Beşler Tekstil’den maddi ola- rak bir beklentisi bulunmuyor. Beşler Tekstil’in bünyesinde 300’e yakın kişi çalışıyor. Şirket sürekli büyüyen ve kar eden bir yapıda. İşler, birlik içinde yürüyor. Babam Ahmet Hasyüncü, hem Beşler Tekstil’in başında hem de dokuz yıldır Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Aynı zamanda hayır amaçlı bir vakfın başkanlığı ile Organize Sanayi Böl- geleri Üst Kurulu (OSBÜK)’nun da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı...” İngiltere’de MBA de yaptım, garson olarak da çalıştım “Üniversite bittikten sonra 2003 yılında dil eğitimi için İngiltere’ye gittim ve orada üç yıl kaldım. Okul sonrası akşamları bir caz barda çalı- şıyordum. Fakat altı ayın sonunda kursu bırakıp bir Tai restoranında gar- sonluk yapmaya başlamıştım. Aldığım ücretin dışında bahşişten de iyi para kazanıyordum. Bir taraftan da EILTS sınavına hazırlanıyordum. Sınavı ilk girişimde kazanmamın ardından Bournemouth Üniversitesi’nde Ulus- lararası Pazarlama Yönetimi üzerine MBA yaptım. İngiltere’nin güne- yinde, okyanusa kıyısı olan sevimli bir sahil kasabasıydı. İyi bir öğren- ciydim. O okulun bana çok şey kat- tığını söyleyebilirim. Eskişehir’deki teorik üniversite eğitiminden çok farklıydı. Neredeyse hiç sınavımız yoktu. Sunum ve tez hazırlama üze- rine yoğunlaşıyorduk. Eskişehir’deki ezberci ve teorik eğitimden aklımda pek bir şey kalmamasına rağmen Bournemouth’da aldığım eğitimden çok daha fazla yararlandığımı söyle- yebilirim...” “Tez konum ise ‘Türk tekstil sektö- ründe uluslararası firmalar olabilme- sinde markanın rolü’ idi. Bu çalışmayı yaparken şunu gördüm ki, özellikle tekstil sektöründe ne kadar kaliteli ürün yaparsanız yapın, ne kadar müş- teri memnuniyetini sağlarsanız sağla- yın, ürünün geldiği ülkenin orijini çok önemli. Her şeyi aynı olan iki takım elbisenin üzerine farklı ülke isimleri yazıldığında çok farklı sonuçlarla karşılaşılıyor. Dolayısıyla Türkiye’de sanayinin gelişmesinin yanında ülke olarak da yarattığı marka algısı çok önemli. Türkiye böyle güçlü bir imajı yavaş yavaş kazanıyor...” “Ebay Harun” “İngiltere’deyken, internetteki alışveriş sitesi olan ebay’dan fırsat- ları kollar, bazı saatlere dikkat eder, ihalelere katılır, iyi fiyatlar teklif eder, MP3 çalarlı USB bellek, dijital kamera gibi elektronik şeyler satın alır, üzerine de çok iyi bir kar koyar ve arkadaşlara satardım. Adım ebay Harun’a çıkmıştı. Ailemden bile para istememe gerek kalmıyordu. Hatta, bitirme tezimi bir ay erken vermiş ve işten biriktirdiğim parayla bir arkada- şımla beraber 25 günlük bir Avrupa turu yapmıştım. Otuza yakında şehir gezmiştik. Turun programını ise uçak, tren, otobüs biletlerinin fiyatları belir- liyordu. İnternetten çok iyi bir araş- tırma yapıp, ucuz uçak biletlerini ve konaklama fiyatlarını takip ederek bir rota belirliyorduk. O gün en ucuz uçak bileti nereye varsa oraya gidiyor- duk. Şehir içindeki otobüs biletlerini bile önceden internetten alıyorduk...” Askerde psikolojik danışmandım “2006’da İngiltere’den döndü- ğümde hemen askerliğe başvurdum. Görev yerim ise Kars’tı. Doğu, baş- larda beni terör dolayısıyla tedirgin etmişti ama gittiğimde o bölgede hiç terör olmadığını gördükten sonra epey rahatlamıştım. Üç sene İngiltere’de yaşayıp, son bir ay da tüm Avrupa’yı gezdikten sonra birden Kars’a gelmek bende ciddi bir kültür şoku yaratmıştı. Fakat yine de rahat bir askerlik yaptığımı söyleyebilirim. Askerliğimi psikolojik danışman reh- ber olarak tamamladım ve izin de kullanmadığımdan beş ayın sonunda Kayseri’ye döndüm...” Eti senin, kemiği benim “İnternette ihalelere girip elekt- ronik ürün alıp-satmaktan sonraki ilk işim, askerlik dönüşü 2005’te Beşler Tekstil’de olmuştu. İngil- tere’deyken, Türkiye’ye dönünce yapabileceğim üç iş fikri vardı fakat babam profesyonel iş tecrübemin olmadığını hatırlatarak, öncelikle bir yerlerden başlamamı tavsiye etmişti. Önce iş tecrübesi edinip sonra kendi işimi kurmamı istiyordu. O günlerde biraz tuhafıma gitmişti ama babamın bu tavsiyesinin doğruluğunu şimdi 44 YALITIM • ARALIK 2013 portre & röportaj

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=