Yalıtım Dergisi 115. Sayı (Ekim 2013)

28 YALITIM • EKİM 2013 Yapı Fiziğine bir Bakış: akademik bakış Y apı Fiziği kavramı sağlık, konfor, enerji etkinliği açı- sından optimum performans gösteren binaların kullanımı, yapımı ve tasarımında temel alan olarak ele alınmaktadır. Günümüzde yapıya ilişkin pek çok problemin çözümü mimarlığın yanı sıra fizik, malzeme, meteoroloji, yapım teknolojisi, insan psikolojisi, sosyoloji, mühendislik bilimleri gibi uzmanlıkların birlikte ele alındığı disiplinlerarası bir alan olarak görülmektedir. Bu bilgi ve uzmanlık alanları bütünü genellikle Yapı Bilimleri olarak ele alınmakta olup, Avrupa ülkelerinde bu alan geliştirilerek Yapı Fiziği alanı olarak tanımlanmaktadır. Yapı Fiziği genel olarak, yapma çevreye fizik prensiplerinin uygulan- ması olarak da bilinmekte, bu açıdan Yapı Fiziği uzmanları yapılar ve onu çevreleyen alanların tasarımının geliş- tirilmesinde fiziğin temel kurallarını esas almaktadırlar. Bu alanda kullanıcı konforu, anahtar kelime olarak ele alınabilir. Yapı Fiziği alanı insanla- rın temel gereksinimi olan barınma gereksiniminin sağlıklı, konforlu yapma çevrelerle karşılanması için profesyonel ve bilimsel bir uzmanlık alanıdır. Bu açıdan Yapı Fiziği alanında yer alan çalışma gruplarının ele aldığı en sık rastlanan temel konular, • İklim kontrolü / Isı ve nem kontrolü • Işık kontrolü • Ses kontrolü • Yangın kontrolü • Yalıtım sistemleri konularıdır. Yapı Fiziği alanında ulusal ve uluslararası platformdaki çalışma gruplarına bakıldığında yukarıdaki konulardan biri, birkaçı veya tümü ile uğraşan gruplar olduğu gibi, bu konu- lara HVAC sistemleri, kütle transferi, malzeme, konstrüksiyon gibi konuları da katarak, konuya daha geniş açıdan yaklaşan gruplara da rastlanmaktadır. Günümüzde her alanda olduğu gibi sağlıklı, konforlu yapma çevre tasarlama görevini üstlenen mimarlık ve mühendislik alanında da uzman- laşmaya olan gereksinim giderek artmakta, istenilen nitelikte yapma çevreyi yaratabilmek için Yapı Fiziği konuları mimarlık ve mühendislik alanında köşe taşı görevini görmek- tedir. Toplumsal ve teknolojik geliş- meye bağlı olarak artan gereksinme- ler tek bir kişinin yukarıda sayılan Yapı Fiziği’nin alt alanlarında tasarım, yapım, performans değerlendirme gibi aşamalara her düzeyde hakim olmasını olanaksız kılmakta, alt alan- larda uzmanlaşma ve ekip çalışması, gelişimin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Yapının kullanım amacına mak- simum uygunluk, gereksinmelerin optimum karşılanması ve üretkenli- ğin sağlanması, kullanıcıların sağlığı- nın ve konfor koşullarının sağlanması, estetik ve sürdürülebilirlik açısından uygunluk gibi ana başlıklar altında Yapı Fiziği Derneği ve 1. Ulusal Yapı Fiziği ve Çevre Kontrolü Kongresi PROF. DR. GÜL KOÇLAR ORAL Yapı Fiziği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Yapı Fiziği ve Çevre Kontrolü Çalışma Grubu Koordinatörü

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=