Yalıtım Dergisi 114. Sayı (Eylül 2013)

56 YALITIM • EYLÜL 2013 17 Ağustos 1999 Depremi’nin 14. Yılında Neler Yapıldı, Neler Yapılıyor? • Cemal GÖKÇE TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı deprem da tartışma yapı denetim kavramı üzerine yoğunlaştı. Depremler kader midir? Türkiye bir deprem ülkesidir. Top- raklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü deprem tehlikesi altında- dır. Anadolu coğrafyasında 1900’lü yılların başından günümüze otuza yakın büyük ölçekli deprem meydana gelmiş ve resmi kayıtlara göre 100 bin civarında insan hayatını kaybetmiştir. Türkiye, dünyanın önemli deprem kuşakları üzerindedir. Ülke toprakları- nın yüzde 66’sı 1. ve 2. derecede dep- rem bölgesinde yer almakta, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun ise yüzde 70’i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’i deprem tehlikesi altında bulun- maktadır. Türkiye gerçeği budur; bütün bir toplumsal yaşamın deprem tehlikesine göre düzenlenmesi erte- rak kabul edildi. Nitelikli ve güvenli yapı üretimi, yapı denetimi ve ilgili mevzuat tartışma gündeminin ilk sırasında kendisine yer açtı. Yapı üretim süreci bileşenlerinin görev sorumlulukları, deprem esnasında ve sonrasında nelerin yapılması gerek- tiğine dair pek çok bilinmez, sorun olarak varlığını hissetti. Deprem gerçeği ve deprem önlemleri bağla- mında toplumsal yaşam sorgulandı, yapı güvenliğinin sağlanmasından afet sonrası örgütlenmeye, deprem bilincinin oluşturulmasından mev- zuata kadar geniş yelpazeye yayılmış konularda hissedilir kırılmalara neden oldu. Mevcut durumun iç açıcı olma- dığı mutabakat noktası olarak kabul gördü. Depremler asli sorunun sağlık- sız ve kaçak yapılaşma, mühendislik hizmeti almadan yapı üretilmesi, yapı üretim sürecinin denetlenmemesi olduğunu açığa çıkardı, dolayısıyla 1 7 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçti. 14 yıl önce başta Gölcük olmak üzere neredeyse tüm Marmara Bölgesi depremin yıkıcı etkisini yaşadı; binlerce insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı, ülke ekonomisi ağır darbe aldı. Açıkçası 1999 depremleri toplumsal psikolo- jimizi derinden etkiledi. Deprem kar- şısındaki çaresizlik, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” temennisiyle bir parça hafifletilmek istendi; ancak 2011 Van depremleri, her şeyin eskisi gibi yaşanmaya devam edeceğini gösterdi. Bu nedenle Türkiye, Van depremlerinin moral bozucu etkisini derinden hissetti, gelecek ve güvenli yaşam kaygısı daha da görünür hale geçti. Öncesinde de yıkıcı pek çok dep- rem yaşanmasına rağmen, 1999 depremleri ülke için bir milat ola-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=