Yalıtım Dergisi 114. Sayı (Eylül 2013)

48 YALITIM • EYLÜL 2013 Ürettiğimiz ürünler, inşaat sektörü- nün önemli bir yan kolu olan yapı kimyasalları, beton ve harç katkıları, çimento esaslı su yalıtımı, ısı yalı- tım yapıştırıcıları, fayans ve seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, tamir harçları ve zemin kaplamaları gibi alt grupları kapsıyor...” Müşteriye birçok çözüm sunabiliyoruz “Karkim Yapı Kimyasalları çok yakın bir tarihte sektöre farklı şey- ler katacak. Çünkü üretiminizde ne kadar çok kaynağa hakimseniz, mali- yetlerinizde ve kalitenizde o kadar yükselme şansına sahip olursunuz. Kar Group içinde mikronize kum- dan, yani taş tozundan her agrega boyutuna kadar üretim yapılıyor. Bu, bütün tamir harçları, çimento bazlı su yalıtım ürünlerinde son derece önemli bir girdi. Çimento da önemli ama çimentoyu temin edebileceği- niz belli adresler var. Ayrıca Grubu- muzda Kar Beton gibi bir ‘koçbaşı’ bulunuyor. Yani beton için hizmet verdiğimiz bir müşteriye daha bir- çok çözüm sunabiliyoruz. Toptan bir garanti verme şansımız oluyor. Bu da her şirketin sahip olduğu bir şans değil. Ayrıca grubumuzda, Yönetim Kurulu Başkanımızın hassasiyetiyle Ar-Ge’ye de çok önem veriliyor. Su yalıtımı, ısı yalıtımından biraz daha komplike, tam bir sistem konusudur. Üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Deliği kapatmakla su yalı- tımı yapılamaz. Bunun için de hem sistemi çözecek elemanlarınız hem de bunu karşılayacak ürün gamınızın olması lazım. Karkim olarak en büyük çabamız odur ve bu yönde sağlam adımlar atıyoruz.” Küçük bir Honda’dan Harley Davidson’a “Ailem, hayatımdaki en büyük kazanımım. Kendimi bu yönden çok şanslı görüyorum. Kendimi rehabilite ettiğim yer ailemin yanı oluyor. Eşim, hayat koçum gibi. Bazı konularda benden çok daha bilgili. Çocuklarım da artık her şeyi paylaşabileceğim dostlarım oldular. Dolayısıyla zama- nımı onlarla geçirmekten büyük keyif alıyorum. Eşimle çok seyahat ederiz. Ama son beş senedir hayatıma bir de motosiklet sevdası girdi. Bugüne kadar elli bin kilometre yol yapmı- şım. Başta bir küçük Honda’m vardı; fakat sonraları Harley Davidson’a dönmek zorunda kaldım. Bunun nedeni de yakın arkadaşım, sanatçı Tamer Karadağlı’nın, beni Honda ile her gördüğünde pizza sipariş(!) etmesiydi. Karadağlı, ayrıca bana hep, ‘seni bir filmde oynatacağım’ diye de takılırdı. Sonunda o da oldu. Süper Türk isimli bir filmde Anchorman rolünde oynadım. Fakat bu rol için sakal ve bıyığımı kesmek zorunda bırakılmıştım... Olurdu, olmazdı der- ken sakalı kesiş o kesiş, bir daha da bırakmadım...” Gazi Sürüşleri yapıyoruz “Harley Davidson motosiklet sahibi olmak bambaşka bir şey. HOG adında, Harley Davidson sahipleri- nin olduğu bir grubumuz var. Turlara çıkıyoruz, akşamları oturduğumuzda unvanlar falan kayboluyor. Yurtdışı olarak sadece Yunanistan’a gittim. Çok zaman bulamıyorum ama defa- larca Foça, Çeşme, Bodrum turlarına katıldım. Her sene bir Gazi Sürüşü yapıyoruz. Ankara’da gazilerimizi ziyaret ediyoruz. Motora binebi- lecek olanlarla birlikte şehir turu atıyoruz. Çok küçük bir şey belki ama onun verdiği hazzı anlatamam. Zaman zaman tenis de oynuyorum. Fakat motor hayatıma girdikten sonra onu da biraz aksatmaya başladım. Yine eşimin baskısıyla haftada 2-3 kere yürüme bandında yürüyorum. Becerebildiğim kadarıyla yazları da yüzüyorum. Yani spor asla hayatım- dan tamamen çıkmadı, çıkacağını da düşünmüyorum ama bir türlü düzene soktuğumu söyleyemem. Sıkı da bir Galatasaray taraftarıyım...” portre & röportaj Soldan sağa: Oğlu Ertuğrul, kızı Elçin, damadı Sinan, eşi Betül ve Murat Belen

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=