Yalıtım Dergisi 114. Sayı (Eylül 2013)

46 YALITIM • EYLÜL 2013 gereksiz olduğu söyleniyordu ama şimdi o laboratuvar bir bölge labo- ratuvarı oldu. O fabrika benim en büyük başarımdır. ‘Gözüm açık git- mez’ desem yeridir. Fakat bu fabrika biterken Türkiye Sika’yı Avrupa’dan alıp Ortadoğu’ya bağlamaları beni çok üzdü. Bir Türk olarak da gurumu kırdı. O dönemde, Türkiye’nin en önemli İş Yönetimi Uzmanı olan rah- metli Ulaş Bıçakçı’nın, “İşe üç gün üst üste heyecanla gitmiyorsan, o işi bırak” sözü de bana yön vermişti. Ve ayrıldım... 19 yıl boyunca Sika’da hiçbir zaman sallan-yuvarlan bir yönetim anlayışı sürdürmedim. Ama gene de, on yılın üzerindeki CEO’luk ve genel müdürlük görevlerinin de sorgulanması gerektiğini düşünüyo- rum. Bu süreler sonunda en azından sistem içinde bir değişiklik yapılmalı ve monotonluktan kurtulmalı. Dün- yada yönetim şekilleri, kriz ve risk yönetimleri çok hızlı değişiyor. On beş yıl aynı işi yaparsanız kendinizi de geliştirme fırsatı yakalayamıyor- sunuz...” Kar Group CEO’luğu... “Sika’dan ayrıldıktan sonra Belen Danışmanlık adıyla bir danışmanlık şirketi kurdum ve bir-iki aile şir- ketine hizmet verdim. Bu süreçte yolum Kalekim Genel Müdürü Ferdi Erdoğan ile kesişti ve Kalekim’e de su yalıtımı konusunda danışmanlık hizmeti vermeye başladım. Ferdi Bey gerçekten çok değerli bir insan. Danışmanlık hizmeti vermek için kendimi anlatmaya gittiğimde bile çok profesyonelce, etik ve sıcak yaklaşmıştı. O dönemde Kalekim’e faydalı bir hizmet verdiğimi düşü- nüyorum. 2009-2011 yılları ara- sında Maltepe Üniversitesi’nde de dersler verdim. Çok da zevk aldığım bir dönem oldu ama Kar Group ile yine danışmanlık hizmeti kapsa- mında karşılaşınca, işlerin yoğunlu- ğundan bırakmak zorunda kaldım. Kar Group’un kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Üçüncü, “Benim danışmanlara saygım var ama eğer bir şey yapacaksak sorunun içinde olman lazım” deyince, kabul ettim ve Kar Group’ta CEO olarak göreve başladım. Tüm grup şirket- lerinin koordinasyonuna ve yeniden yapılanma çalışmalarına odaklandım. Kar Group’un tamamen hedeflerle yönetilen, her yönüyle ölçülebilir bir firma olması en önemli amaçla- rımızdan birisi. Türkiye’de maalesef bunu başarabilen firma sayısı çok az. CEO’luk bence bir yerde takım lider- liği ve koçluk. Kar Group da mevcut başarılarını kurumsallaşma sürecini hızlandırarak artırmayı hedeflemiş bir grup. Bu sürece ivme katmaya gayret ediyoruz. Onca yıllık yönetim tecrübelerimi, özellikle de tamamen Türk sermayesi ile kurulmuş bir grupla paylaşmak bana haz veriyor. Kar Group ile yine eski tempoya döndüm. Bazen kendime neden böyle bir tempoya girdiğimi soruyo- rum ama yine de kesinlikle şikayetçi değilim. İyi şeyler yapmaya çalışan ve Türkiye’nin inşaat sanayisine kaliteli ve çok yönlü hizmeti düstur edinmiş bir grupla beraberim...” Dişle, tırnakla yaratılmış bir başarı “Kar Group’ta dişle tırnakla yara- tılmış bir başarı var. Türkiye’nin şu anda 504. büyük şirketi. 1969 yılında faaliyetine nakliyecilik işi ile İstan- bul Pendik’te başlamış ve taş ocağı işletmeciliği ile madencilik sektörüne girişinin temellerini 1973 yılında atmış bir grup. Marmara Bölgesi’nde madencilik faaliyetlerini geliştirerek sürdürmeye devam etmiş. Kendi ürettiğimiz ürün çeşitlerimizi artırma amacıyla agrega, kireç, hazır beton, asfalt, prefabrik beton elemanları ve yapı kimyasalı üretimleri gerçekleş- tiriyoruz. Grubumuzun en genç fir- ması ise Karkim Yapı Kimyasalları. 2011 yılında Gebze/Kocaeli’nde yatırımına başlanan fabrikamız kuru karışımlı çimento esaslı yapı harçları üretimine 2011 Aralık ayında geçti. Bursa Orhangazi’deki kireç fabrika- sının yanındaki diğer fabrikamız ise hazırlık aşamasında. Ürünler, 2400 m 2 kapalı, 5000 m 2 açık stok alanı, tam otomatik dolum, paketleme ve paletleme sistemi ile saatte 50 ton kapasite son teknoloji ile üretiliyor. portre & röportaj

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=