Yalıtım Dergisi 113. Sayı (Ağustos 2013)
44 YALITIM • AĞUSTOS 2013 Para kazanınca da yatırıma dönüş- türüyorlar. Gaziantep’te insanlar devletten de beklenti içinde değildir. Adalet Sarayı, Hükümet Konağı veya Postane gibi sıradan devlet dairele- rinin dışında bir kamu binasına çok rastlayamazsınız. Kamu yatırımı da göremezsiniz. Yatırımların çoğu özel girişimcilerin yatırımlarıdır...” Kardeş, bambaşka bir şey “Bir ay önce evlendim. Bazıları geç, bazıları erken evlilikle ilgili şika- yetlerde bulunur. Aslında doğru diye bir şey yoktur bence. Tabii bir aylık tecrübeyle büyük şeyler konuşma- mak lazım ama şimdilik gayet güzel gidiyor. En az üç çocuk istiyorum. Ben de çok kardeşli büyüdüğüm için çok kardeşli olmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. İş yapar- ken de, kavgaya girerken de kardeş bambaşka bir güven veriyor. İş haya- tında da inanılmaz alanlar açtı kardeş sahibi olmak. Mesela ağabeyim Eryap Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Salih Eruslu Gaziantep’te finan- sın, küçük kardeşim Selim Eruslu İstanbul’da yatırımların başında. Fikir üreticisi Selim’dir. Ben kendi sektörü- müzdeki yenilikleri gözlemleyip, ona yönelik yapmamız gerekenlere, rakip- lere odaklanıyorum. Kreatif, marjinal düşünceler ise Selim’den çıkıyor. Her daim cebinde hazır farklı projeleri, düşünceleri, iddialı şeyleri vardır. İnanılmaz bir işletme zekasına sahip. Biz ağabeyimle İstanbul’dayken o da Antep’te yine bizim gibi çalışıyordu. Silivri’deki yatırım esnasında da üni- versiteden boş zamanlarında gelip bize destek oluyordu. Gözüm arkada değil. Ben şirketin CEO’su olarak sadece dönem sonunda bilançolarda rakamları görüyorum. Bir CEO olarak yöneticilerden doğru bilgileri alıp, iyi analizler yapmaya çalışıyorum. Kon- santrasyonumu da kardeşlerimin ver- diği rahatlıkla satış ve pazarlama ile ihracata yöneltiyorum. Satışta kılcal damarlara girebiliyorum, sahaya ine- biliyorum...” İşimize dertlenen bir aileyiz “Ortada bir başarı varsa bu kesin- likle aile bağlarımızın kuvvetli olma- sından kaynaklanıyor. Bu bağ saye- sinde ne iş yaparsak yapalım yine de başarılı olacağımıza inanıyorum. Yalıtım veya inşaat malzemesi sek- törü değil de tekstil sektöründe de olsaydık yine işimizin gereğini yapar- dık. Çünkü biz işimize dertlenen bir aileyiz. Ailede erkekler biraraya geldiğinde işten başka pek bir şey konuşulmaz...” Derneklerde kol kola mücadele ediyoruz “Diğer üreticilerle dernek çatıları altında biraraya geliyoruz. İZODER’in de Yönetim Kurulu Üyesiyim. Sek- törümüzün dernekleri de gerçekten organizasyonlarını büyük ölçüde tamamlamışlar. Güzel projeler üre- tiliyor. Kol kola mücadele ediyoruz. Sektörün büyütülmesi için, daha düzeyli bir ticari noktaya gelmesi için emek sarf ediyoruz. Farklı düşündü- ğümüz noktalar da oluyor ama bu da çoksesliliğin bir gereği. Yalıtım sektörü üç-beş sene önce bir milyar dolarlık büyüklüğe bile sahip değil- ken, on milyar dolar büyüklüğündeki bir sektörün temsilcileri aynı masa etrafında birbirleriyle konuşamazken, İZODER yirmi yıl önce kurulmuş ve yalıtımla ilgili ne yaparız konusu üze- rinde, gönül birlikteliği içinde aynı masa etrafında toplanmışlar. Ve bu masada hep teknik meseleler konu- şulmuş. Pazar paylaşım toplantıları değilmiş bunlar. XPSDER’de de tek derdimiz ürünlerin kalitesini yük- seltmek ve toplam yalıtım bilincini daha fazla artırmak. Bununla ilgili mücadele veriyoruz. Bizden eskiler çok ciddi emek vermişler, erdemli davranmışlar. Ben de aynı yolu takip etmeye çalışıyorum. Aylık mesaimin neredeyse yüzde onunu bu tip örgüt- lere ayırıyorum. Bu bir işveren için çok önemli bir zaman. O zamanımı ben para kazanmak için de rahatlıkla harcayabilirdim...” Her firma kendi akademisini kurmalı “Yalıtım sektöründe bir an önce eleman yetiştirilip, sektöre insan kaynağı oluşturulması gerekiyor. Bu bence sektörün en önemli sıkıntısı. Sektörde her alanda ciddi bir insan kaynağı açığı var. Başkalarının ele- manını almaktansa her firma kendi akademilerini kurup, kendi insan kaynağını yetiştirmeli...” Olgunlaşıyoruz “Eryap olarak biraz hızlı bir balı- ğız. Hızlı girişimlerde bulunduk, belki birilerinin canını yaktık. Belki farkında olarak ya da olmayarak hak- sız rekabete ilişkin biz de bir takım fiiller işledik. Ama bu bir olgunlaşma süreciydi. 33 yaşındayım. Agresif olduğumuz, hırslandığımız dönem- ler olabiliyor ama insan hem yaşı ilerledikçe, hem şirket bir noktaya geldikçe olgunlaşıyor. Bence Eryap kendi büyüklüğüne ve kimliğine yakı- şır davranıyor...” Geri bildirime önem veririm “İletişime açık birisiyim. Dinle- meyi sevdiğim gibi konuşmayı da severim. Verici ve paylaşımcıyımdır. Hele ki personele, bilgi, tecrübe akta- rımı konusunda çok verici olduğumu düşünüyorum. Bilgiyi olabildiğince paylaşırım. American Siding ile sek- töre iki bini aşkın personel ve usta yetiştirdik. Ustaları ben eğitiyordum. Bu konuda sempati de kazanıyordum ama sonuçta patronsunuz. Onların nezdinde kötü huylarım da vardır tabii ki. Bazı şeyleri kaçırmış olabili- rim. Bununla ilgili birinci derece üst düzey yöneticilerime hep saygıdan taviz vermeden beni eleştirmelerini isterim. Geri bildirime çok önem veri- rim. Ilımlı, çözüm odaklı ve sonuç bekleyen bir patronum. Konuları çok dallandırıp, budaklandırmam. En iyi personel de bence sorunla bir- likte çözümü de sunan personeldir. Fakat yeni kuşak bu özelliği kaybetti. Sadece işin sıkıntılı boyutunu gören portre & röportaj
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=