Yalıtım Dergisi 113. Sayı (Ağustos 2013)

YALITIM • AĞUSTOS 2013 37 hiç kimse farkınızda olmayabiliyor. O farkında olunmadığınız süre içinde kendinize birçok şey katabilirsiniz. Benim için temel kriter buydu. Pek kimse birbirini tanımadığı için özel hayatlara da fazla müdahale edilmi- yor. Ama Anadolu’da böyle değil. Herkes hayatınızın çok içinde. Mesela Gaziantep’te bugün hala bir yatırımcı, yeni yatırım kararını alırken organize sanayi bölgesinde dolaşır. Kimin iyi iş yaptığını öğrenmek için en çok kamyon hareketinin nerede oldu- ğunu araştırır. Üç gün sonra da ona rakip olur. İstanbul’da bir iş yaparsı- nız bu karambolün içinde kaybolup gidersiniz. Ben mesela İstanbul’daki ofisimde alt katımda bulunan firma- nın ne iş yaptığını bilmiyorum. O da benim ne yaptığımı bilmez. Ayrıca İstanbul’da iş yapabileceğiniz kulvar da çok fazla. İstanbul medeniyetle- rin buluştuğu bir dünya başkenti. Kendine has bir özgürlüğü var. Çok büyük bir şirketin sahibi bile olsanız, İstanbul’da bir hafta sonu rahatlıkla kalabalığın içinde kaybolup, dolaşabi- lirsiniz. Koca denizde bir damlasınız çünkü...” Eryap ve American Siding “Okul bittikten sonra Erpen’in Marmara Bölgesi’ndeki satış ve pazarlama organizasyonun başına geçtim. Bu süreçte 2001 yılında, son sınıftayken Eryap olarak Gaziantep’te American Siding fabrikasını kurmaya başlamıştık. Bu yatırım sürecinde de makine ve teçhizat yatırımları ile ilgili çalışmalar yapıyordum. Bu ürüne karşı da özel bir sempati besliyordum. American Siding’in de ana pazarı İstanbul ve çevresi olacaktı. Üni- versite bittikten sonra hem Erpen’in Marmara Bölgesi’ndeki satışlarının sorumluluğunu hem de American Siding’in tüm Türkiye’deki satış ve pazarlama sorumluluğunu üstlenmiş oldum. İlk başlarda American Siding, Erpen ürünü olarak üretiliyordu fakat babamın Erpen’de amcamla ortaklık- tan ayrılması ve Eryap’ı kurmasıyla American Siding, bir Eryap markası oldu. Erpen’deki sorumluluklarım da sona ermiş, sadece American Siding’e odaklanmıştım. O dönemde dil eği- timi için üç aylığına Amerika’ya da gitmiş ve American Siding benzeri ürünlerin araştırmasını yapmıştım...” Projelerin yüzde doksanını bizzat teslim ediyordum “American Siding, Türkiye’de üretilen ilk polimer dış cephe kap- lamasıydı. Büyük deprem sonrası o dönemde güvenlik nedeniyle çelik yapıların artması, enerji verimliliği, su yalıtımı gibi konular da önem kazan- maya başlıyordu. American Siding, bu yapıyla örtüşen bir ürün oldu ve çok tuttu. Eski yapıların renovasyonunda ısı yalıtımıyla birlikte kullanılıyordu. Amerikan tipi hazır çelik evlerin yaygınlaşması, beraberinde siding’in de popülerliğini artırdı. Pazarlama faaliyetlerine yoğun zaman ayırıyor- duk. Yeni bir ürün olduğundan ve uygulaması da pek bilinmediğinden, Türkiye’nin hemen hemen her böl- gesinde seminerler, organizasyonlar, eğitimler düzenliyorduk. İşin sağlıklı yapılabilmesi için sayısız usta yetiş- tirdik. Sadece uygulamacı bayi sta- tüsünde bayilikler yarattık. Elli yıl da kapsamlı garanti veriyorduk. Eryap’ın temeli de aslında Amerikan Siding ile beraber attığımız, özenle seçilmiş bayilerdi. Projeleri itinayla yürütüyor- duk. Tüm projelerin müşteri teslim tutanaklarının neredeyse yüzde dok- sanı 2005 yılına kadar elimle bizzat kendim teslim ediyordum. Pazar gün- lerimi bu işe ayırıyordum. Böylece müşteride ciddi bir güven oluşturu- yorduk. American Siding bu sayede sektörde jenerik bir marka olabildi. Tabii o dönemde yapılan reklamların etkisi de yadsınamaz...” Eruslu Ailesi... “Dedem Köşkermiş, yani ayak- kabı tamircisi. Yaptığı işin, ileride altı erkek çocuğuna, yani babam ve amcamlara yetmeyeceğini sezince, başka arayışlara girmiş. 1960’lı yıl- ların sonundan itibaren ayakkabı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=