Yalıtım Dergisi 113. Sayı (Ağustos 2013)
36 YALITIM • AĞUSTOS 2013 portre & röportaj bir okul gözünüzün önüne geliyordu. Beyazıt’taki kampüs tabii ki öyledir; ama bir de Avcılar Kampüsü olduğu o yaşta hiç aklımıza gelmemişti. Ayrıca Avcılar Kampüsü’nün 1999 depreminde zarar görmesi nedeniyle son yıl eğitimimizi yemekhanede ve barakalarda almıştık. Sıkıntılı süreç- lerdi. Okulu dört senede bitirebilecek olmama rağmen askerliğimi ötelemek için bir miktar uzatmıştım...” Askerleri rehabilite ediyordum “Kimya Fakültesi’nde ortalama bir öğrenciydim. Sınıfımızda 85 kişiydik ve bunun 73’ü bayandı. Sadece 12 erkektik. Bugünkü aklım olsa Kimya Mühendisliği okumazdım. Daha rahat bir bölüm seçerdim. İnanılmaz ezbere dayalı bir eğitimdi. Formülleri ezberlememiz gerekiyordu. Asker- liğimi de 2009 yılında kısa devre olarak Kars’ın merkezinde yaptım. Ağustos’ta gittim, ocakta geldim. Askerliğim takım elbiseyle geçti. Psikolojisi bozuk askerleri rehabilite ediyordum. Biraz yöneticilik tecrü- bem olduğu için beni böyle bir göreve layık görmüşlerdi...” Ben, Antep’e dönmeyebilirdim!.. “Okul bittikten sonra da hep İstanbul’da kalmanın planlarını yapıyordum. 1990’lı yıllarda, o yıl- larda babamın da amcamla beraber kurucusu ve ortağı olduğu Erpen’in İstanbul’da bir bölge ofisi vardı. Üni- versitede yıllarımda orada da çalışıyor- dum. İstanbul’u, İstanbul piyasasını, bayilik teşkilatının yönetimini hep bu yıllarda öğrendim. Pazarlamacılarla sahaya çıkıyor, müşteri ziyaret ediyor, müşteri bulmaya çalışıyorduk. Ama bunların çoğunu da İstanbul’daki yerimi garantilemek için yaptığımı itiraf etmem lazım. Ağabeyim, ailenin büyüğü olarak Gaziantep’e her halü- karda dönmek zorundaydı. Ama ben dönmeyebilirdim. Öyle de oldu...” İstanbul’da kalmayı becerebildim “Antep’li sanayici bir ailenin evladı olarak İstanbul’da kalmayı becerebilmek benim için önemliydi. Antep’te genelde çocuklar eğitim için büyükşehirlere giderler, okullarını bitirirler ve sonrasında dönüp aile işlerini devam ettirirler. O bölgede ve ailemizde böyle bir teamül vardır. Milliyetçilik damarlarımız da fazla- dır. Antepli Antep’e yatırım yapar. Akranım olan 14 erkek kuzenim var. Bugün benim ve kardeşim dışında hepsi Gaziantep’te Eruslu Şirketler Grubu’na ait şirketlerdeler. Yani ben o anlamda kendimi bu işi ‘becerebilmiş’ bir kişi olarak görüyorum...” İstanbul her şeyin zirve noktası bir şehir “Dünyada kırkı aşkın ülke gez- dim, çok farklı coğrafyalar gördüm ama İstanbul bir başka. İstanbul’da çok farklı yaşamlara dair her şeyin ucu var. Yani her şeyin zirve noktası burada yaşanıyor. Bu, lüks de olabilir, serkeşlik de, eğlence de. Dinen farklı bir yaşam sürmek isterseniz de... İstanbul’un limitlerinin sınırsız olması beni cezbediyordu. Anadolu’da başa- rılı olduğunuzda bir şekilde sınırlan- dırılıyorsunuz, çok fazla göz önün- desiniz. Ama İstanbul’da kaybolu- yorsunuz. Eğer başarılı olacaksanız ve aklınız başınızdaysa İstanbul’da o curcunanın içine girip iyi işler çıka- rabiliyorsunuz. Karambolün içinden sıyrılıp kendinize bambaşka bir dünya açabiliyorsunuz. Bu noktaları açarken
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=