Yalıtım Dergisi 113. Sayı (Ağustos 2013)

28 YALITIM • AĞUSTOS 2013 rapor yavaşlama, malzeme talebini sınırla- maktadır. FED’in Çıkış Stratejisi ile İlgili Açıkladığı Takvim, İnşaat Faaliyetlerini Yavaşlatabilir ABD Merkez Bankası FED’in para- sal genişlemeye son vermesine iliş- kin takvim açıklaması önemli etkiler yaratmaya başlamıştır. Etkiler, önce- likle mali piyasalarda görülmektedir. İlerleyen dönemde dünyanın geri kalanından dolar likiditesinin çekil- mesi ile genel olarak işlerde ve özel olarak da inşaat faaliyetlerinde yavaş- lama olması endişesi bulunmaktadır. Konut Kredisi Faiz Artışları Talebi Sınırlayabilir ABDMerkez Bankası FED’in aldığı kararlar ile küresel ölçekte faiz oran- ları artarken, Dolar dışındaki para birimleri de değer kaybetmektedir. Türkiye’de de döviz kurları sepet kur itibariyle 2,20-,25 aralığına oturur- ken, faiz oranları da yükselmektedir. Bono, mevduat ve kredi faizi yükse- lişi konut kredisi faiz oranlarına da yansımıştır. Aylık konut kredisi faiz- leri ortalama 0,80 dip seviyesinden dönerek ilk aşamada yüzde 0,90’a yaklaşmaktadır. Konut kredisi faiz oranlarındaki artışlar inşaat ve konut piyasasını olumsuz etkileyebilecektir. Mısır’da Yaşanan Gelişmelerin Toplam İhracata Etkisi Sınırlı Kalır Türkiye’nin toplam inşaat malze- mesi ihracatı içinde Mısır pazarı 2012 yılında yüzde 2,2 pay almaktadır. Bu itibarla Mısır’da yaşanan son geliş- meler ile birlikte pazarda yaşanacak olumsuz gelişmelerin Türkiye’nin toplam inşaat malzemesi ihracatına etkisi sınırlı kalacaktır. Bununla bir- likte inşaat malzemesi ihracatında bu yıl yaşanan yavaşlama dikkate alın- dığında, küçük ölçekli pazar kayıp- ları dahi önemli olabilecek ve ikame edilme olasılığı düşük olacaktır. “Özel Sektör Yatırımlarını Özendirecek Önlemler Alınmalı” Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener: M evsimsel olarak inşaat sektörünün canlı olduğu bu dönemde, inşaat malzemesi sanayicileri olarak açıklanan son verileri dikkatle ve özellikle sürdürülebilirlik açısından iyi değerlendirmeliyiz. Yılın ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 3 büyürken, inşaat sektöründe bu oran yüzde 5,9 ile pozitif gerçekleşti. Ancak, bu büyümenin tek kaynağı, aynı dönemde yüzde 79,7 genişleyen kamu yatırımları oldu ve yüzde 13,4 gerileyen özel sektör yatırımlarının inşaat sektöründeki büyümeye katkısı olmadı. Yılın ikinci çeyreğinde de büyük ölçekli altyapı projeleri odaklı olmak üzere kamu inşaat harcamalarının hızlı büyümesini sürdürdüğünü görmekteyiz. Son dönemdeki mega projelerin ve diğer kamu yatırımlarının ekonomimize, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerine kuşkusuz büyük katkısı olacaktır. Bununla birlikte unutmayalım ki, büyümenin sürdürülebilir olması önemlidir. Bu noktada kamu yanında özel sektör harcamalarının da beklenen payı alması büyük önem taşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı inşaat sektörü güven endeksi Haziran ayı verilerine göre, mevcut inşaat işleri mevsimsellik ile artışını sürdürürken, inşaat işlerinin seviyesi henüz geçen iki yılı yakalayamadı. Son üç aydır yeni alınan inşaat işlerinde ise gerileme yaşanıyor. Bu trende bağlı olarak yılın ilk beş ayında sektörümüzün alt dallarında üretim artışına yol açan talep, öncelikle kamunun alt ve üst yapı inşaatlarından, daha sonra ise devam etmekte olan inşaat işlerinden kaynaklanıyor. Dış pazarlardaki durgunluk, ihracattaki artış performansını da yavaşlatıyor ve ihracatın büyümeye fazla katkısı olmayacağını gösteriyor. Bu koşullarda büyümenin iç pazara dayanarak sağlanabileceği görülüyor. Hedeflenen büyümenin gerçekleşebilmesi için bir yandan özel sektör inşaat harcamalarını özendirecek, diğer yandan konut kredilerini satışlardaki ivmeyi sürdürecek düzeyde tutacak önlemlerin alınması önem taşıyor. Pazarın canlanması açısından bu süreçte kentsel dönüşümün daha da hızlandırılması, fırsata çevrilmesi gerektiği inancındayız. Kaliteden taviz verilmeden uygulanmasını istediğimiz kentsel dönüşümün “fiyat değil, kalite odaklı” olması gereklidir. Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=