Yalıtım Dergisi 11. Sayı (Mart-Nisan 1998)

bilimsel makale Yapılarda ısı Yalıtımının •• Onemsenmemesinin Ekonomik veÇevreBseolyutu Prof.Dr.Kutsal TÜLBENTÇİ İ.T.Ü. KimyaMetalurjiFakültesi E ndüstri devriminin başlarında, insanoğlu enerji gereksinimini karşılamak için uğraş verirken çok zengin bir define, bir hazine keşfetmiştir. Bu hazine güneş enerjisinin milyonlarca yıl yeryüzünde birikimi sonucu oluşmuş olan fosil yakıtlardır; bu fosil yakıtların, enerji üretiminde tüketilmeleri sonucu ortaya çıkan atıklar 20. Yüzyılın son yarısında insanoğlunun en ciddi problemlerinden bir tanesi haline gelmiş ve özellikle son birkaç yıldır bu atıklar nedeni ile artık yerel, bölgesel değil global ekolojik problemler birbirini takip eder hale gelmiştir. Özellikle yüzyılımızın son çeyreğinde atmosfere salınan milyarlarca megajul enerji ve bunun üretiminde kullanılan milyarlarca ton fosil yakıt atıklarından, hakkında çok az bilgimiz olan ve dünyada hayatın yeşermesinin tek nedeni olan atmosfer etkilenmiş ve tepkisini de son yıllarda hayretle karşıladığımız iklim değişiklikleri ile göstermektedir. Bugün hayretle gördüğümüz milyonlarca insanın yaşamını etkileyen büyük miktarda mal ve can kaybına yol açan birbirini takip eden fırtınalar, tayfunlar bazı bölgelerde aşırı kuraklık diğer bazılarında ise seller doğanın bu aşırı kirlenmeye karşı tepkisidir. Fosil yakıtların giderek daha fazla 42 tüketilmesi sonucu doğanın kendisini temizleyebileceğinden çok daha fazla kirlilik atmosfere yayılmakta ve buna paralel olarak ta maalesef yanma ürünü olarak atmosfere yayılan karbondioksit'in doğal temizlenmesi görevini üstlenmiş olan yeşil alanlar hızla küçülmektedir; her geçen yıl dünya atmosferindeki karbondioksit miktarı yaklaşık 19.000.000. ton artmaktadır. Atmosferin bileşiminde bulunan karbondioksit gazı tek yönlü bir filtre görevi yapmaktadır, güneş ışınları önemli bir engel ile karşılaşmadan yeryüzüne ulaşmalarına karşın, yerden kızılötesi ışınlar halinde uzaya yansırken, bunların enerjilerinin bir kısmı karbondioksit molekülleri tarafından tutulur ve bunun sonucu olarak ta atmosferin alt katmanlarında sıcaklık yükselir ve işte bu şekilde de dünyanın ortalama sıcaklığı 15°C'de kalabilmektedir. Seraların cam veya plastik örtüleri de aynı etkiyi yaptıklarından bu olay sera etkisi olarak adlandırılmıştır. Uzmanlar, dünyamızın buzul çağından bu güne kadar ortalama 3°C kadar ısındığını hesaplamaktadır ve bu yükselmenin zaman sürecine bağlı olarak en yüksek hızını son 20 yıl içinde gösterdiğini belirtmektedirler. Olayın bu şekilde gelişmesinin süregelmesi sonucunda, 2000'Ii yılların başlarında dünya ortalama sıcaklığının 1°C daha artması halinde kutuplardaki buzulların bir kısmının eriyerek deniz seviyesinin 1-2 metre yükselmesi, bugün tarım yapılan bölgelerin kuraklaşması, birçok yerleşim birimlerinin sular altında kalması gibi insanlık için çok

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=