Yalıtım Dergisi 106. Sayı (Ocak 2013)

nunu iyi öğrenebilmek için kurslara gidiyordum. ABD’de 1,5 yıl boyunca avukatlık yaptım...” Şangay, Türkiye ve Austrotherm’e geçiş... “Ardından yine o hukuk bürosu vasıtasıyla Şangay’da sekiz ay Avrupa şirketlerine hukuk danışmanlığı yapan bir şirkette çalıştım. Avrupa şirketlerine danışmanlık hizmeti veriyordum. Hem Amerika hem de Şangay’da her şey güzel olmasına rağmen Türkiye’ye çok uzaktılar. Yolda neredeyse bir gün geçiriyor- dunuz. Sonuçta Türkiye’ye döndüm. İstanbul’da bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım Eski Türkiye Futbol Fede- rasyonu Başkanı Levent Bıçakçı ve Mücahit Tanverdi’nin hukuk büro- sunda işe başladım. Ağırlıklı olarak Alman ve Avusturya konsoloslukla- rının avukatlığını yaptım. Yabancı şirketlere danışmanlık hizmeti veri- yordum. Daha sonra 2006’da hukuk bürosuna kıdemli ortak oldum. Türkiye’de avukatlık yapmama rağ- men Düsseldorf’taki Baro’ya da kayıt- lıydım. Hem Almanya’da hem de Türkiye’de avukatlık yapabilen top- lam üç arkadaştık. Bıçakçı-Tanverdi hukuk bürosunda 2008’e kadar çalış- tıktan sonra Austrotherm Türkiye’ye Genel Müdür olarak transfer edil- dim...” Austrotherm’in avukatlığını yapıyordum “Aklımda hep bir şirketin üst düzey yöneticisi olmak vardı. Hukuk bürosunda çalışırken Austrotherm ve Baumit’in avukatlığını yapıyordum. Austrotherm’e gerek iş hukukunda olsun, gerek Türkiye piyasası ve şartla- rında olsun birçok alanda danışmanlık hizmeti veriyordum. Benden önceki lamamın yüksek olmasının verdiği rahatlıkla ‘Teşekkür ederim hocam, sizin de saçlarınız çok güzel’ dedi- ğim anda salonda çok ciddi bir hava esmişti. Elbette not ortalamam düşük olsaydı bunu söyleyemezdim...” Hedefim özel sektördü “Mezun olduktan sonra klasik bir avukat olmak istemiyordum. Ama- cım Şirketler Hukukuna yönelmekti. Üniversitede de ağırlıklı dersim Ulus- lararası Hukuk ile Şirketler Huku- kuydu ve hep bu iki alanda çalışmak istiyordum. Mezuniyetten sonra pla- nım, beş yıl kadar normal bir avukat olarak çalışarak sistemi öğrenmek, daha sonra da özel sektöre geçiş yapmaktı. Okul bittikten sonra 2000 yılında Türkiye’ye geldim. Türkiye’de avukatlık yapabilmek için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde bir yıl denklik derslerine devam ettim. Alman okuluyla Türkiye’de okullar arasında fark olduğunu ilk günlerde anlamıştım. Türkiye’de eğitim ezbere dayalıydı. Bazı öğrencilerin, sayfa numarası bile verip cevapları o şekilde yanıtladıkları oluyordu. Büyük bir şaşkınlık geçiriyordum. Almanya’da ise Hukuk dersleri kesinlikle ezbere dayanmıyordu. Maddeleri ezberle- mezdik. Analitik düşüncenin gelişti- rilmesi üzerine yoğunlaşılırdı. Bence Türk eğitim sistemi de bir an önce ezbercilikten kurtulmalı...” Chicago’da avukatlık yaptım “Türkiye’de denkliğimi aldıktan sonra Türkiye veya Almanya arasında çelişki yaşarken, bir arkadaşımın tanı- dığı, Chicago’da bir hukuk bürosunda çalışabileceğimi söylemişti. Hem Türk hem de Alman vatandaşı olmam dolayısıyla ABD’de oturma izni kolay çıkıyordu. Maaş ve çalışma koşulla- rının da iyi olması nedeniyle ABD’ye gitmeye karar verdim ve 2000 yılında Chicago’da avukatlık yapmaya baş- ladım. O sırada da ABD’nin çoğu eyaletlerini gezme fırsatı buldum. İngilizcemi ve oradaki hukuk jargo- YALITIM • OCAK 2013 43

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=