Yalıtım Dergisi 104. Sayı (Kasım 2012)
4 YALITIM • KASIM 2012 Konut Konferansı’nda, Kentsel Dönüşüm Konuşuldu haber D eğişim/Dönüşüm temasıyla ger- çekleştirilen ve büyük ilgi gören “Konut Konferansı 2012”de sektöre ışık tutacak pek çok konu gündeme taşındı. 18 Ekim 2012’de gerçekleşti- rilen ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl üçüncü kez düzen- lenen Konut Konferansı’nda sektör liderleri ile uzmanlar ülke ekonomisi ve Türk yapı sektörünün lokomotifi olan “konut”u, sektörün önümüz- deki dönemde yaşayacağı değişim ve dönüşümlerle birlikte mercek altına aldı. Konferansın iki önemli gündem maddesini “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve “Mütekabiliyet Yasası” oluşturdu. Konferans “Değişim- Dönüşüm” ana başlığı altında sektör profesyonellerini bir araya getirdi. “Artık aklımızı başımıza toplama zamanı geldi” Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, konfe- ransın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her şeyden önce doğru bir planlamaya ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Mesleğe atıldığım 1961 yılından bu yana hep bu konuların konuşulduğuna tanık oluyorum ama sadece konuşmakla yetiniliyor. Sanayileşmeyle birlikte artan köyden kente göç, gecekondu- laşmayı da beraberinde getiriyor. Çar- pık yapılaşmanın en büyük sorum- lusu ayrım olmaksızın siyasetçilerin tamamıdır. Çünkü gecekondular hep bir oy deposu olarak algılanıyor. Mimarlar Odası gibi meslek örgütleri bu konulara dikkat çekmekle birlikte hep her şeye karşı çıkan, muhalif bir konumda kalıyor. Oysa Türkiye’nin her şeyden önce doğru bir planla- maya ihtiyacı var. Gündemde olan Afet Yasası, gecekonduları doğru yer- leşimlermiş gibi ele alıp, yıkıp yerle- rine yenilerini yapıyor. Son büyük deprem olan 1999 İzmit felaketinin üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen hala bir şey yapılmadı. Artık aklımızı başımıza toplama zamanı.” “Yeni Afet Yasalarına ihtiyaç duymamak için çalışmalıyız” İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Dur- bakayım da bir “milat” ve “kurtarıcı” olarak değerlendirilen Afet Yasası benzeri bir yasal düzenlemeye ileride yine ihtiyaç duymamak için tatmin edici bir çalışma görmediklerini kay- dederek, en azından büyük kentlere olan göçün kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. Söz konusu yasa- nın başarılı olması için birkaç kamu binasının yıkılıp yeniden inşa edilme- sinden çok daha fazlasının yapılması gerektiğine işaret eden Durbakayım, henüz sivil bir uygulama örneğinin çıkmadığını söyledi. “Afet Yasası, sürdürülebilirlik ve inovasyon için bir fırsat” Material ConneXion İstanbul Direktörü Paolo Cancellato, konfe- ransta kentsel dönüşüm sürecinde ortaya çıkacak atık malzemenin değerlendirmesi ve bu malzemenin yeniden kullanımı konularını, yeni- likçi uygulama yöntemleriyle birlikte masaya yatırdı. Cancellato şöyle konuştu: “Son zamanlarda gündemde olan Afet Yasası kapsamında yapılacak olan yıkımlar ve yeniden yapılanma, Türkiye için sürdürülebilirlik ve ino- vasyon alanlarında bir şeyleri değiş- tirmek için büyük bir imkan sunuyor. 6 milyon binanın yıkımından çıka- cak atığı ve bütün bunları tekrar inşa etmek için gerekli malzeme miktarını düşünün. Yeni yasa, atık yönetiminin çevresel etkisi hakkında bilincin güç- lenmesine yardımcı olabilecek önemli bir fırsat. Diğer ülkelerin tecrübele- rinden yararlanarak atılması gereken birçok adım var. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde, stratejik yerlerde yeni geri dönüşüm merkezleri kurmak önem taşıyor. Material ConneXion İstanbul’un bu sürece deneyimi ve bilgi birikimiyle değerli katkılarda bulunabileceğine inanıyorum.” Günün tamamına yayılan kon- feransın moderatörlüğünü üstlenen DTZ Pamir&Soyuer Yönetici Ortağı, ULI Türkiye Yönetim Komitesi Başkan Yardımcısı Firuz Soyuer ve EMAAR Türkiye Genel Müdürü Ozan Balaban’ın katıldığı “Müteka- biliyetin Türkçe’si Ne?” söyleşisinde, özellikle gayrimenkul sektörünün büyük destek verdiği “Mütekabili- yet Yasası”nın beklentileri ne kadar karşıladığı ve neler yapılabileceği ele alındı. Söyleşide Firuz Soyuer, yabancı yatırımcıları çekmek için anahtar söz- cük olarak “kentsel kalite”nin altını çizerken, Ozan Balaban ise kamusal alanı yok saymayan doğru projelerden oluşan yerleşimler kurmanın önemini vurguladı. Y
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=