Yalıtım Dergisi 102. Sayı (Eylül 2012)

10 YALITIM • EYLÜL 2012 haber Y em Yayın tarafından yayımlanan Projeler/Yapılar serisinin altıncı kitabı Peyzaj Tasarımı yayımlandı. Kitapta 12 ülkeden 29 mimari anlayış ve 39 peyzaj tasarımı inceleniyor. Peyzaj Tasarımı kitabı mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, kentsel tasarımcılar ve içmimarlar için bir başvuru kitabı olmasının yanı sıra mimarlık, peyzaj mimarlığı ve tasarım öğrencilerine de çalışmalarında yararlanabilecekleri değerli bir kaynak oluşturuyor. BİTÜDER Uyarıyor: “Su Yalıtımı Zorunlu Olmazsa Deprem Felaket Olur” YEM Yayın, Peyzaj Tasarımı’nı Yayımladı B erkosan, toplam 300 bin met- rekare büyüklüğündeki iki projenin bina içi ses ve ısı yalıtımını Foamex ürünüyle yapıyor. Berkosan, Varyap Meridian ve Selin Yapı pro- jesi Rings İstanbul’un bina içi döşe- melerindeki ısı ve ses yalıtımı için Foamex ürününü uyguladı. Berkosan ürünlerinin katlar arasında oluşabile- cek ısı ve ses kayıplarını maksimum seviyede önlediğinin altını çizen Berkosan Yönetim Kurulu Üyesi, Yüksek Mimar-Mühendis Meltem Vanlı, “Berkosan olarak 19 yıldır Türkiye’nin en prestijli projelerinde, yaşam kalitesini artıracak çözümler sunuyoruz. İnşaat sektörüne yönelik ürünlerimizin öncelikli tercih sebep- leri arasında uygulama kolaylığı, mal- zeme ömürlerinin bina ömrü kadar uzun olması ve tek katmanla ısı ve ses yalıtımında en ideal çözümü sunması geliyor. Ayrıca şirketimizin, sevkiyat planlamasını şantiye programıyla koordineli yapabilmesi de önemli üstünlüklerimizin başında geliyor” dedi. Tekirdağ ve Bursa’daki iki fabri- kasında, 5 temel ürün grubunda 150 çeşit ürün üreten Berkosan, 2011’de artan talepleri karşılamak için Foamex ürün grubunda yeni bir üretim hattını daha devreye almıştı. 5 farklı ürün grubuna sahip Foamex’in inşaat-yapı alanındaki ürünleri arasında katlar arası şap altı, havalandırma, çatı ve duvar arası ısı ve ses yalıtımında kul- lanılan levha bant, su ve buhara karşı uzun ömürlü ve yüksek dirençli izole boru ve levha bulunuyor. Dev Yapıların Tercihi: Foamex 1 7 Ağustos depreminin 13. yıl- dönümünde bir açıklama yapan BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, su yalıtımı olma- yan binaların 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybettiğini, su yalıtımı zorunlu hale getirilmezse, yaşanılacak bir depre- min felaketle sonuçlanacağını söyledi. Karahan, “17 Ağustos depreminde, 7 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri ise hasar gördü. Her ne kadar bilinmese de bu yıkımların en büyük nedeni binalarda su yalıtımı olmadığı için oluşan korozyon sonucu taşıyıcı siste- min zayıflamış olmasıydı. Her an dep- rem tehdidi altında olan ülkemizde bu olumsuz gidişe ‘dur’ demenin tek yolu ise su yalıtımının yasal zorunlu- luk haline gelmesi” şeklinde konuştu. Türkiye gibi yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında olan bir ülkede hayati önem taşıyan su yalıtımı uygulaması, inşaat taşeronu- nun inisiyatifine bırakılırsa çok canlar yakar diyen Karahan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yağmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapılara sızan su, donarak veya kimyasal tepkime- lere girerek, donatının özelliğini yitir- mesine ve korozyona, yani betonun içindeki taşıyıcı özellikteki demirlerin paslanmasına neden oluyor. Oluşan korozyon ise yapıların taşıyıcı siste- minin çürümesine ve zamanla zayıf- lamasına sebep oluyor. Su yalıtımı olmayan binalarda 10 yıl sonra beto- nun içindeki bu donatı, başlangıçtaki taşıma kapasitesini, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını koroz- yon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalıtımı binaların taşıyıcı sistemlerini suyun zararlı etkilerinden ve koroz- yondan koruyarak güçlü olmasını sağlıyor.” “17 Ağustos’ta yaşanan büyük depremin ardından İstanbul Büyük- şehir Belediyesi Hasar Tespit Komis- yonu tarafından bir rapor hazırlandı. Hazırlanan rapora göre, 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan kontrol- lerde bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen binaların yüzde 64’ünde nemin yol açtığı korozyon (paslanma), yüzde 41’inde malzeme eksikliği, yüzde 18’inde inşaat aşa- masında betonun hatalı uygulaması, yüzde 11’inde eskime ve yıpranma, yüzde 3’ünde proje hatası, hasarların nedeni olarak belirlendi. Rapordan da anlaşıldığı gibi binaların zarar görme- sindeki en büyük etken korozyon. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede su yalıtımının hayati önemi olduğu açıkça belli.” Y BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan Y Y