Yalıtım Dergisi 10. Sayı (Ocak-Şubat 1998)

sektörel toplantı Hepimiz devletin bu konuda adım atmasını istiyoruz. Devleti İZODER gibi, PÜD gibi dernekler vasıtasıyla yanımıza almalıyız. darıyla. Devlet bu gibi çalışmalarla bir faaliyet içinde. lsı yalıtımı ile enerji tasarrufu ve enerjinin korunması tabii bunlar çok geniş kapsamı olan konular. Eğitim olsun, reklam olsun tek bir hedef kitle yerine tüm hedeflerimize yönelik çalışmalar yapmakta fayda var diye düşünüyorum. Korhan bey'e katılıyorum. Türkiye'de enerji gerçekten ucuz. Ancak bizim satınalma gücümüz açısından baktığımızda enerjiye harcadığımız para küçümsenemez. Sonuçta yine de enerjinin ucuz kaldığını düşünüyorum çünkü halkımızın ağzı yanmıyor. Ağzı yanmış halk o soruna konsantre olur ve nasıl çözeceğini araştırır. Kendi bilmiyorsa çevresine, bilenlere sorar. Burdaki konuşmalardan da bu sonuç çıkıyor. Herhalde hepimiz devletin bu konuda adım atmasını istiyoruz. Devleti İZODER gibi, PÜD gibi dernekler vasıtasıyla yanımıza almalıyız. Konunun eğitim ve kampanya yönü ile ilgili çok şey söylemek istemiyorum Firmalar bu konuda kendileri pekçok program uyguluyor. Uygulayıcı eğitim seminerleri, üniversiteye ve bürokrasiye yönelik seminerler bir oranda yapılıyor. Firmalar ve dernekler konuyla ilgili tüm toplantılara katılıyorlar. Özetlersek; enerji hala ucuz ülkemizde. Burada önemli olan 65 milyon nüfusu olan ülkemizde gelir düzeyi yetersiz. Bu durumda halkımızın ve ülkemizin ısı yalıtımı yoluyla enerji tasarrufu yapmasının gerektiği ortadadır. 26 Korhan lşıkel/İZOCAM Kanımca sanayide yalıtım gayet başarılı. Çünkü sanayici hesabını, enerji ihtiyacını ve ekonomiyi iyi değerlendirmek zorunda ve bunu yapıyor. Önceki konuşmamda değindiğim halkımızın hesabını yapmaması olgusunu bu açıdan da değerlendirmeliyiz. Sanayide yalıtımı çözümleme yolundayız. 1995 Kasım'ında çıkan yönetmelik de bu yönde katkıda bulunuyor. Dolayısıyla sanayi kendisini kurtarmış. Hesabını yapan sanayici fabrikasında uyguladığı yalıtım sonucu 3 ayda bunun karşılığını görüyor fakat aynı sanayici evinde veya villasında yalıtıma önem vermeyebiliyor. Bu tabi enteresan bir konu. Ben Cihan bey kadar ümitli değilim. Bizim firmamız 30 küsur senedir faaliyette. Bu çabanın sonucunda gelinen nokta yeterli değildir. Sonuçta görünen o ki Enerji Bakanlığına bağlı çalışan E.İ.E.'nin çok ciddi çalışmaları var. Devletin diğer kurumlarının da bu gibi çalışmalara katılmasını bekliyoruz. Birincisi, öncelikle sanayiyi örnek almalıyız. İkincisi bu yaz, herşey onu gösteriyorki, enerji darboğazı ile karşı karşıyayız. Soğutmada enerji ihtiyacı daha çok ortaya çıkacak. Bugün soğutma ihtiyaç olarak kabul ediliyor. Türkiye'nin bu elektrik ihtiyacını karşılayacak gücü yok. Asıl sorun burda ortaya çıkacak. Türkiye'de yalıtımın önemini bu noktada daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Enerjinin fiyatı ucuz dedim."Ama hiçbir şey sokağa atacak kadar ucuz olamaz. Bu benim şahsi görüşüm. Devlette yapılan birtakım şeyler bu konuya inanmış birkaç kişi tarafından yapılıyor. Diğer kurum ve kuruluşlardan maalesef aynı desteği görmüyoruz. Bunun bütün bakanlıklar. Biz İZODER olarak, üreticiler olarak yasal değişikliklerin hazırlık yükünü kaldırabiliceğimizi İZODER sempozyumunda sayın bakana ifade ettik. Türkiye'nin bu konuda 5-1 O sene gibi bir vakti yok. Çok kısa sürede sonuca gitmemiz lazım. Nasıl yapacağımız konusunda da İZODER olarak planlamaya çalışıyoruz. Bu sevindirici bir unsurdur. Yalıtım sektörünün üretici, uygulayıcı, satıcı olarak bir araya gelmesi yegane güvencemizdir. Sistemin hızı malum, şimdi TS 825 yayınlandıktan sonra bir 3 sene de Bayındırlık Bakanlığı lsı Yalıtımı Yönetmeliğinin değişmesini bekleyeceğiz. Sonuçta şunu söylemeliyim; Orhan bey hatırlayacak İZODER Yönetim Kurulu toplantısında bir arkadaşımız "bu standartları biz yapalım" demişti, ben zamanla bu görüşü çok yerinde buldum. ABD'de 3 üretici bir araya gelip bu standartları yapabiliyor. Türkiye'de neden olmasın. Dolayısıyla biz İZODER olarak bu konunun üzerine gitmeliyiz. Sonuçta öyle noktaya gelmeli ki şantiyede işler uygulamacının insafına kalmamalı. Yurtdışında olduğu gibi malzemelerin ısıl direnç değerleri etiketlerinde olmalı ve denetim mekanizmaları batıda ki gibi çalışmalıdır. Bugün Fransa'da sanayide tasarruf amacıyla yalıtım yapana %25 vergi iadesi uygulanıyor. Yalıtım malzemeleri kredi ile teşvik ediliyor. Enerji tasarrufunda çok büyük başarı sağlayan Fransa bugün bile ciddi uygulamalara devam ediyor. Örneğin bir Fransız ailesi bizim paramızla 900 milyon lira kredi alabiliyor, çatı, duvar, zemin ısı yalıtımı için. Kiracı da olsa alıyor. Benim özetle söylemek istediğim burada hangi kuruluşlar katılacaksa biraraya gelip bir an evvel harekete geçmemiz gerekiyor. Çünkü, Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=