sektörel söyleşi istiyorsak hepimiz elbirliğiyle omuz omuza vererek, işbirliğimizi geliştirerek bu pazarı arttırmamız lazım, halkımızı bilinçlendirmemiz lazım, teknik elemanlarımızı bilinçlendirmemiz lazım. Artık bu olay kişileri ve firmaları aşmıştır. Bizim gibi sivil toplum örgütlerinin ve sektöre! derneklerin bu olaya müdahale edip belli noktalarda sektörü geliştirmemiz lazım. Yalıtım: 1997 İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından yalıtım yılı ilan edilmişti. İZODER olarak Ankara, Antalya, Adana gibi diğer büyük şehirlerimizi kastediyorum. Sizinböyle bir çalışmanız olacak mı? OrhanTURAN : Belediyenin yalıtım yılı ilan etmesi salt kendi başına bir çözüm değil, güzel bir şey destekleriz. Her zaman için söylüyorum yalıtım için kim ne yapıyorsa biz onun yanındayız. Şimdi biz 1998 yılını Türkiye'de bunun altının çizilmesini de öneriyorum. Halkın yalıtım bilincinin yaygınlaştırılması yılı olarak ilan ediyoruz. Bu anlamda hemen başladık bir bütçe çalışması yapıyoruz, bütçe oluşturuyoruz. Paraya ihtiyacımız var çünkü. Dernek olarak da gelir kaynaklarımız belli, üye aidatları veya diğer faaliyetlerimizden. Bir bütçe yaptıktan sonra günlük gazetelerle, bilboard'larla, posterlerle, belki televizyon reklamlarıyla, mesleki dergilerle artık insanların yalıtım bilincinin yaygınlaştırılması ile ilgili her türlü faaliyeti yapacağız. Halkın yalıtım konusuna dikkatlerini çekeceğiz. Eğer 2000'e 2 kala bir ülkede, makarnacılar derneği makarna şişman yapmıyor diyorsa bizim de sektör olarak ki enerji bağımlılığımız belli, şu anda 1997 yılında %60 enerji ithalatı yapıyoruz. Yani 2010'Iarda bu %65'Iere çıkacak ve bulamıyoruz, kapı kapı dolaşıyoruz, doğalgazla ilgili görüyorsunuz. Doğalgazla 20 ilgili İran bize doğalgaz satmaya çalışıyor işte Türkmenistan satmak istiyor, birtakım politik nedenlerle herkes kendi sınırından geçirmek istiyor. Enerji yönünden büyük bir çoğunluğu Rusya'ya ve Cezayir'e bağlıyız. Oralardaki yönetimler de belli. Yarın, birgün Rusya vermiyorum derse Türkiye'nin herşeyi allak bullak olacak. Yani enerji ithalatının önemli ve döviz çıktılarımızın da çok önemli olduğu bir süreçte dövize ne kadar ihtiyacımızın olduğu belli. 100-200 milyon dolar için bile Amerika'larda gidip kapı kapı dolaşıyoruz. Burda 4 milyar dolar ısıtma için para harcıyoruz. Burdan yapacağımız% 50 tasarruf 2 milyar dolar eder. 2 Milyar dolar ile de Türkiye çok şeyler yapabilir. Biz İZODER üyesi olan firmalar her sene Türkiye'ye bir termik santral hediye ediyoruz. Yalıtım: Orhan bey enerji tasarrufu haftasını kutladık. İZODER de bu etkinliklere katıldı. Siz İZODER olarak devletin enerji tasarrufu politikalarını nasıl görüyorsunuz. Bir iyileşme var mı? Devlet bu konular da ileriye yönelik projeksiyonlar yapabiliyor mu? OrhanTURAN : Bu konudan bahsetmeniz çok güzel. Enerji tasarrufunu bir haftaya sığdırmanız mümkün değil, sığdırılacak bir konu değil. Önemli bir konu çünkü bu. Bana göre 24 saat ve 365 gün her süreçte olması gereken bir olay. Biz ne yapıyoruz? Türkiye'de ne yapılıyor. İşte Ocak ayı geliyor, geleneksel toplantılar yapılıyor, seminerler yapılıyor, ondan sonra o hafta geçtikten sonra herşey unutuluyor, veya şöyle Ankara'da, İstanbul'da kışın hava çok kirli, yalıtım yapılınca bilmem ne oluyor diyoruz Mayıs'a gelince unutuyoruz. Bana göre enerji haftasının bu şekilde yorumlanması doğru değil. Enerji yılları, günleri, saniyeleri demek lazım yani bunu bir kültürel olay haline getirmemiz lazım. Çünkü genelde enerji tasarrufu denildiğinde lambanın söndürülmesi anlaşılıyor. Bu kadar çarpıtılıyor. Biz tasarruf etmeyi bir kültürel olay yapmamız lazım. Tasarruf etmek derken, enerjiyi az kullanmak değil, verimli kullanmaktır. Burda enerji tasarrufu derken, önemli olan mevcut enerjiyi ekonomik şekilde kullanmayı, verimli kullanmayı anlamalı ve anlatmalıyız. Yalıtım: Son olarak haksız rekabete karşı İZODER'in ne gibi görevleri var? Tüzüğünden kaynaklanan veya bugüne kadar böyle bir uygulama oldu mu. OrhanTURAN : İZODER'e böyle bir şikayet gelmiyor ama şunu vurgulamak isterim, yani sektörde bilerek veya bilmeyerek yalan veya yanlış yalıtım yaptırmak isteyen, insanların bilincini olumsuz anlamda etkileyecek birtakım uygulamalar zaman zaman yapılıyor, bunlarla bireysel olarak mücadele ediyoruz. Ben bu arada şunu da söylemek istiyorum, Şubat ayında İtalya'da Bari'de Çatı ve Duvar Fuarı var. Ordan İZODER'e davet geldi, Yönetim Kurulu'muzdan bir arkadaş gidiyor, üretici firmaların broşürlerini de alıp gidecek. Bu vesileyle İZODER'i de yurtdışına taşıyoruz. Bunu da duyurmak isterim. 1998 yılında yabancı sektöre! birliklerle de temasa geçiyoruz. Gerçi bireysel olarak hepimiz bir takım derneklerin faaliyetlerini takip ediyoruz ama biz dernek olarak bu çalışmalara katılmak istiyoruz. Yalıtım: Sayın başkan bu söyleşi için bize vakit ayırdığınızdan dolayı size teşekkür ediyoruz. OrhanTURAN : Biz de size sayfalarınızda yer ayırdığınız için teşekkür ederiz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=