Yalıtım Dergisi 1. Sayı (Temmuz-Ağustos 1996)

piya&adan Ben· onları saymıyorum. Bugün bir bayi toplantısı oluyor 300 kişi 400 kişi geliyor. Demek ki yeni firmalara ihtiyaç var. Ama yine de şunu da söylemek isterim ki bütün bu dağılıma karşın İzmaş on yıldır satışta ya birinci ya ikincidir. Üçüncü değildir. Bunda tabiiki istanbul'da olmanın sanayicinin içinde olmanın avantajları var. Müşteriyi hoş tutup, uzun zaman bünyede tutabilme olanakları var, bir de karın az hizmetin fazla olmasının etkisi var. Aksi taktirde belli bir seviyede kalmak kolay değil, çünkü aslanların, kaplanların içinde boğuşuyoruz, gelenler daha bir hızlı, daha bir ihtişamlı geliyorlar. Onlar merdivenin birinci basamağından başlamıyorlar, iyi programlı, planlı geldiği zaman diyor ki beşten başlayalım. Onun için kolay değil bu sonucu almak ve yıllardır korumak. Üstelik piyasalardaki istikrarsızlık açıkça işlerimize yansırken. Evvelki seneye hatta geçen seneye kadar bize haftada 3-5 iha1 e dosyası gelirdi. Durmadan teklif yazardık, şimdi bakıyorum hemen hemen ayda bir tane gelmiyor. O da bir kaç arkadaşın arasında hızlı bir fiyat kırma yoluyla hallediliyor. İşin tadı kalmıyor. Üst düzeyde malzeme stoklayan bizim gibi firmalar zor durumda kalıyor. Bugün benim nereden baksan her an için 200300 kamyon stokum olur. Çeşitolarak. Çünkü 20-30 tane alt bayim var benim. Adamlar her aradığını İzmaş'ta bulurum diye projesini ve teklifini ona göre ayarlıyor. Nitekim de buluyor. Buluyor da izmaş'ta artık maliyet ucuz değil. Satamadığınız taktirde ödeme günlerinde çeklerin, senetlerin açısından ters valore maruz kalıyorsun. Bu da düşündürücü ama yine de ben çok 52 umutluyum. Yalıtım: Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? N. Kızıltepe: Sıradan vatandaşımız Avrupa'ya gidebiliyor, orada araştırma yapabiliyor artık. Sadece bizim alanımızda değil, artık pırıl pırıl olmayan bir lokantada siz yemek yiyebilir misiniz? Yalıtım konusunda örneklersek Emlak Bankası bunu gerçekten bilerek yapıyor. Bahçeşehirde görüyorsunuz. Daha proje aşamasında çözümleri düşünmek lazım, pahalıdır bir yere sonradan izolasyon yapmak. Birazda hizmetlerden söz edelim. Gelecekte AT'ye girdiğimizde yetişmiş teknik adamlarımız bizim en büyük sermayemiz, en büyük dayanağımız hatta güvencemiz olacaklar diyebilirim. Sektör çok iyi malzeme üretecek, bu malzemeleri hakkıyla uygulayacak, malzemenin amacına uygun geri dönmesini sağlamak için uygulayıcılara çok önemli görev düşecek. Bizim meslekte de malzemeyi üreticiden alıp·tüketiciye satmak bir yerde hizmet olsa da uygulayıcılık daha önem kazanıyor. Gelecekte ustalıktan, mühendisliğe kadar danışmanlıktan proje sunan insanlara kadar hizmet çok önem kazanacak. Diyelim ki fevkalade güzel bir batarya aldınız, eskisini çıkarıp bunu koyacaksınız, kim yapacak bunu? Bu işten anlayan birisi yapacak. Bu kişi ehil değilse batarya istediğiniz kadar, özellikleri olan ve pahalı bir batarya olsun. İşinize yaramaz. Yalıtımda da öyle; çok güzel proje olsun, çok iyi malzeme kullanılsın parasını da esirgemesin eğer uygulamada bir hata yapılırsa, ya da işçilik kalitesizse kullanılan malzeme zayi olur. Hem verim alamazsınız hem de yeniden yapılacağından maliyet katlanır. Bugün iyi yalıtım yapılan bir ev_de kışın yakıt yakma ihtiyacı du·ymuyorsunuz neredeyse. Diyelim ki - 1 ·c veya + 5°C olsa 20-25 ·c sıcaklığa ihtiyacımız var, bakıyorsunuz kendiliğinden içerde 15-20 ·c yalıtım sayesinde oluşuyor. Ama yap-sat zihniyetiyle davranırsanız, bu iş olmaz. Yalıtım: Verdiğiniz bilgilerden dolayı Yalıtım dergisi olarak teşekkür ederiz. g Nurettin Kızıltepe, Metin Yılmazer, Muhterem Kolay, Vehbi Koç, Şahap Kocatopçu.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=