Yılların teknik yalıtım ustası Tahir Çobanoğlu; "İşi Bilen Adam Her Zaman İyidir, İşi Bilmeyen Para Kazansa da İnsanlıktan Kaybeder"
Tahir Çobanoğlu'na dergimize gösterdiği yakınlık ve konukseverlik için teşekkür ediyor ve teybimizin play tuşuna basıyoruz.1940 Kayseri doğumluyum. 1954 senesinde istanbul'a geldim. 1959'a kadar çıraklık yaptım. Kütahya Azot Sanayinde Almanlarla birlikte çalıştım. Orada imalatta montajda 3 sene kadar kaldım. Bu işi, sac kaplama işini teknik yönden öğrendim. O arada Koç birkaç kişiyi Almanya'ya staja gönderdi. Onlar Almanya'da biz de burada bu işi öğrendik. Diliskelesinde mukavva sanayinde iş yaparken, izocam'a komşudur. Orada Koç'ta yetişen adamlarla tanıştık. Bana "Sen bu işi bayağı iyi yapıyorsun. Nereden öğrendin bu işi. Bu iş kolay bir iş değil" dediler. Ben de "Bu iş kolaydır. Zorluğunu görmedim" dedim. Bugüne kadar yaptığım büyük fabrikaların sayısı 100'ü geçti diyebilirim.Teknik izolasyon. Sac kaplama dediğiniz zaman; cihaz, kazan, borular, vanası vs. tamamı işin içine giriyor. Gerçekten teknik bir iş, amacımız tesisattaki ısı kaybını önlemektir. Eskiden hışır vardı. Çamur izole vardı. Eskişehir'den toprak gelirdi. O taprakla çamur yapılır. Onla sıkma sıkılırdı. Isı verildikten sonra kurur. Üzerine çekme çekilir. Sonra bir mastar. Bez tutkal boya yapılırdı. Ama çok sağlıklıydı, iyi toprak ise daha dayanıklı olurdu.Şimdi ise camyünü sarılıp üzerine sac kaplanıyor. Karton ve bez sıcak ta daha kolay yanar. Eskiden kullandığımız malzemeler şimdi teknik ilerlediği için yok. Çok çeşitli malzemeler çıktı. Eğer malzeme kaliteliyse işimizi daha severek yapıyoruz. Bir ara Egelif camyünü üretiyordu. O da kaliteliydi. Bundan 7-8 sene önce Ja-' ponlarla Düzce'de izoyün diye üretim yapıldı. Ama o zaman tutmadı. Şimdi Toprak Grubu Bozöyük'de camyünü üretiyor. Bence bu işi yaptığımızda evladiyelik olması lazım, çürümemesi lazım. Şimdi iş makyaja benziyor. Güzel gözükmesini istiyorlar. Kimse kaliteye bakmıyor. Fiyatlar artıyor ama kalite artmıyor. Eskiden yapılan işleri şimdi göremiyoruz. Şimdi yen-i malzemeler var. Örneğin; kauçuk köpüğü 20 milimden aşağıya düşmez ise bence iyi malzemedir. Sürekli ismi değişiyor. Marka değişiyor ama bu malzeme kalınlığı uygunsa en iyi malzemedir. Bir de, daha ucuz malzemeler var. Onların da kalitesi fena değil. Herhangi bir makina mühendisi bu işlerin nasıl yapıldığını bilmeyebilir. Ben görmedim. Bir mühendis gelip de bana şunu şöyle yap dememiştir. 28 senedir Ulusoy Mekanik diye bir firmayla çalışıyorum. Önal Ulusoy Yüksek Makina Mühendisi. Unkapanı çarşıları yapıldığında orada şantiye mühendisi olarak çalışırdı. Şimdi büyük fabrikalar yapıyor. 0 bile bana şu işi böyle yap dememiştir. Şimdi insanlar işini doğcu yapmayı düşüneceği yerde hilesini düşünüyor. Yanımda çalışanlardan bile memnun olmadığım oluyor, ben gördüğümü istiyorum. Onlar da kolayına kaçıp yapmak istemiyor. Bizim zamanımızda usta bizi işten çıkaracak diye ödümüz kopuyordu. Şimdi sadakat diye bir şey kalmadı. Her şey para.İnsan yaptığı işe sadık olmalı; Bizim işimizde de önceden herşeyi hesaplamak gerekiyor. Isı kaçağı nereden olur, nasıl önlerim diye düşünmek lazım. Bazen beni de zorluyorlar şöyle yap. işte buhar borusuna sarı izocam tip 18 kullan diye. Ama, ben kullanmam. Çünkü gerçektende olmaz. Bu cam yünü bir müddet sonra borunun çalışmasıyla kendi kendine un gibi olur diyorum. Hayatım boyunca kimseye hile yapmadım, işi zorlayarak daha iyi olsun diye mücadele ettim şimdiye kadar. Kendi kendime şimdiye kadar nasıl mücadele etmişsin diyorum. Bugüne kadar büyük iş olarak; Malazlar Kibrit, AEG, Dinarsu, Çorlu'da Can iplik, Levvis, Kine-tix, Ardem/Bolu, Otosan, Ataköy Galeria'nın tamamını biz yaptık. Eskişehir Bozöyükte 3 sene kaldım. Toprak Enerji, Demirdöküm, Demirer Kablo, Artema hepsi benim elimden çıktı. Bütün işlerimden yüzümün akıyla çıktım, işimin başında dururum. Yoksa içim rahat etmez. Üç oğlum var üçü de bu meslekte yetişti. Onlar bile hile yapar, ben engel olurum. Şimdiki ortamda herkes de bir para hırsı var. iş nasıl olursa olsun. Gemilerde de çalıştım. Gemideki boruları amyantla kaplayıp, üstüne camyünü kullanıyoruz. Yanmasın diye amyant yorganlar var önce onu sarıyoruz. Üstüne camyünü yapıyoruz. Su 100 dereceye gelmeden yakıcı olmaz bez de kullansan, camyünü de kullansan yanmaz. Ancak 100 dereceden sonra buhara dönüştüğü zaman amyant kullanmak gerekir. Malzeme yanmasın diye. Tekrar söylüyorum bu ortamda doğru dürüst iş yapan kazanmaz. Ya işinden çalacak ya da vergiden kaçıracak, kazanabilmek için. Eskiden harfi harfine kontrol vardı. Adam kum-pansla gelir sac kalınlıklarını ölçerdi. Bunlar şimdi hiç kontrol edilmiyor. Sac olsun, camyünü olsun kontrol edilirdi. Hakikaten istenen malzeme mi kullanılıyor diye. Şimdi kimse bakmıyor. Eski makina mühendisleri bu izolasyonun imini cimini bilen adamlardı. Tam manasıyla bilirlerdi. Mesela aklıma geldi. Bir takosa çivi çakar izolasyonun kalınlığını ölçerlerdi. Bu benim hoşuma giderdi, işi bilirlerdi. Eğer sen işi biliyorsan kontrol edebilirsin. Ama bilmiyorsan şunu söyle yap desende ben yapmam. Bir işi yaptıran adamın o işi bilmesi lazım. Bir anımı anlatayım. Çok eskiden Tokar'ın işini yapıyordum. Katır-cıoğlu'nda Sirkeci'de çamurla yapıyordum, Eskişehir toprağı ile. Adam geldi bana "bu iş neye yarar" diye sordu, makinacıydı. "Bu borular on senede çürüye-cekse beş senede çürür efendim" dedim. "Buna yarar" dedim. "Neden yapıyorsun o halde" dedi. "Mal sahibi istiyor, ben de yapıyorum" dedim. "Borular duvardan geçerken kovan konması lazım. Konmamış. Borular duvara temas ediyor daha çabuk çürüyecek" dedim. Kullandığımız malzeme topraktı, kaliteli bir malzeme değildi. Şimdi fase-ritte kullanıyorlar, izolasyon yaptıran da var hala. Eski anlayanlar yaptırıyor. Demek istediğim, işi bilen adam her zaman iyidir, işi bilmeyen para kazansa da insanlıktan kaybeder.Ben her zaman yanımda çalışanlara işinizi doğru yapın tam yapın diye tembih ederim. 10 metre yerine 5 metre yapın ama tam yapın, yarın bir daha oraya gitmeyin derim.Ama dinleyen yok gibi geliyor. Artık yaşlandım. Sinirleniyorum. Mesela; bir metre boruya 5 tane punto atması gerekirken baştan, sondan bir de ortadan 3 tane yapıp gidiyor. Şimdi insanlar malzemeden kazanmak istiyorlar. Düşük fiyatla yapılan işler de buna teşvik ediyor. Söylediğim gibi şimdiki malzemelerin hepsi makyaj malzemesi, boyayla şunla bunla süsleniyor. Ben bunlara naylon malzeme diyorum. Şimdi aklıma geldi. Elazığ bakır madenini yaparken Ruslar kayayünü diye bir malzeme sardılar. Çok kaliteliydi. Yine Almanlar orada telli camyünü kullandılar, izolasyon yaptılar. Üstüne hışır yaptılar kalınlığı 3 santim. Üstünde geziyorduk. O kadar kuvvetliydi. Eskiden merak vardı. Şimdi yok. Çıraklığımda park otelinde çalışmıştım. 20 sene sonra sökmeye gittik. Daha bugün yapılmış gibiydi. Teknoloji ilerledi de kalite yok. İşi kolaylaştırıyor ama kalitesi yok. Moskova'ya gittiğimde; Ruslar, Osmanlıya iş verdik yarın pala bıyıklı Osmanlı'nın torunları gelecek demişler. Gelenleri görünce şaşırmışlar. Şimdi ben, bezinden tut yaşantının tamamı naylon diyorum. Yanlış mı? Böyle insanların yapacağı iş de böyle olur. İlginizi çekebilir... Tolga Ceylan; 'Bonus Yalıtım, Sektörünün % 100 Yerli Sermayeli Öncü Kuruluşudur'Bonus Proof ile Yılın Su Yalıtımı Ödülü'nü kazanan Eryap Grup Yalıtım Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan de... Emre Soydan; 'Qis Yapı Kimyasalları Samsun Tesisimiz Karadeniz'in Yalıtım Üssü Olacak'9 yılı aşkın süredir deneyimli ve uzman kadrosu ile hizmet veren QIS Yapı Kimyasalları, ürettiği kaliteli ürünler, uygulamalarda aktardığı doğru çözüm... 'Pasif Yangın Koruyucu Bostik ürünleri, alev yayılmasını önleyerek insan hayatını ve yapıları korur'BOSTİK, Yangın koruyucu sistem çözümleri ile Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2024'de, Yılın Yangın Yalıtımı Ürünü Ödülü'nü kazandı. Teknik Müd... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.